English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Tickety

Tickety translate Turkish

32 parallel translation
Everything tickety-boo?
Her şey yolunda mı? Günaydın!
- Oh. Tickety boo.
Cepte say!
I mean, "tickety boo" is just confusing for everybody.
Yani cepte say... kafa karıştırıcı, hem de herkes için.
I don't want it "tickety boo", I want it now.
Hiçbir şeyi cebimde bilmek istemiyorum, derhal elimde olmasını istiyorum.
She's going to be just tickety-boo.
İyi olacakmış.
Everything tickety-boo, McPherson?
İşler iyi gidiyor mu Bay Parson?
Get me back behind that computer and everything will be tickety-boo.
Tekrar o bilgisayarın arkasına geçeceğim ve her şey tıkırına girecek.
Please. Please, please. Tickety-boo.
Buyurun, bu taraftan.
Everything's "tickety-boo".
- İşte böyle Komutan, her şey yolunda.
I love Thomas, he loves me, everything's just, tickety-flippin-boo!
Thomas'ı seviyorum, o da beni seviyor her şey tıkırında ilerliyor!
I'll be with you in a tickety mondo, Mike.
Pek çok ürünümüz çocuklar ve genç aileler için.
He's a big lad, I'm sure everything's tickety boo.
Koca adam o, eminim her şey yolundadır.
Dude. Tickety-boo.
Tıkırında.
Mmm! This gravy is tickety-boo.
Bu sos çok kalın.
I shan't tell you it's all tickety-boo out there in France.
Fransa'da da işlerin sorunsuz olduğunu söyleyemem.
All tickety-boo to start with, then after the legs descended, the midwife wrapped the baby in a towel and let its body hang there.
Başlangıçta iyi gidiyordu, sonrasında bacaklar aşağıya doğru kaymaya başladı ebe, bebeği havluya sardı ve bebeğin vücudunu içeride asılı bıraktı.
You look tickety-boo!
Harika görünüyorsun!
We're going to go and get her and it will all be tickety boo.
Onu gidip alacağız ve sorun morun kalmayacak.
Everything is tickety-boo, thanks.
- Her şey yolunda! Teşekkürler.
Tickety-boo.
Endişeden eser yok.
Not that I know of, but I'm sure everything's tickety boo.
Bildiğim kadarıyla olmadı ama her şeyin tıkırında olduğundan eminim.
Hmm. Tickety-boo.
Şen şakrak.
'Tickety-boo. 'You sit there and you try and twist some case out of my misfortunes.'
Karşıma oturmuş şanssızlığımdan ötürü bir davayı aleyhime çevirmeye çalışıyorsun.
Yes, tickety-boo.
Evet, tıkır tıkır.
Everything's tickety boo.
Her şey tıkırında. Fevkalade.
Yeah, yeah, I'm tickety-boo.
Evet, evet, turp gibiyim.
Look at that Mean Mini-Mauijust tickety tappin' Ha ha Ha ha
# Bak şu minik Maui'ye Tıkır da tıkır dans eden #
Tickety boo, never better.
Gelişi, asla iyiye işaret değildir.
Jolly spiffing, tickety boo, never better.
Şaşkınım, mutluyum daha iyi olamam.
Jolly spiffing, tickety boo, never better.
Jolly spiffing, Kahretsin, daha iyi değil.
Tickety-boo. 62!
Tıkır tıkır.
- Tickety-boo, 62.
62.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]