To keep you safe translate Turkish
909 parallel translation
But now I pray to keep you safe.
Ama şimdi senin güvende olman için dua ediyorum.
A lot of guys are gonna die to keep you safe and cozy.
Senin güvenliğin için bir sürü adam ölecek.
This is merely a precaution, for your sake, to keep you safe.
Bu sadece bir önlem, iyiliğin için, korunman için. Kızım tüm hikâyeyi anlattı.
Your Excellency, I assure you, the ClA is doing everything in its power to keep you safe.
- Elimizden gelen her şeyi yapıyoruz.
Think that's going to keep you safe?
Seni koruyacağını mı sanıyorsun?
After all you've done, they still want to keep you safe.
Tüm yaptıklarından sonra, yine de seni korumak istiyorlar.
I would burn in Hell to keep you safe.
Güvende olabilmen için cehennemde yanmaya bile razıyım.
It's all been to keep you safe.
- Hepsi seni güvende tutmak için.
I will monitor the interface and attempt to keep you safe.
Arayüzü gözlemleyip güvenliğini sağlamaya çalışacağım.
Charlie's got some great ideas on how to keep you safe.
Charlie'nin güvenliğin için harika fikirleri var.
Kes, all I want to do is protect you... to keep you safe.
Kes bütün isteğim seni korumak- - güven içinde tutmak.
It's my responsibility to keep you safe- - for the crew's sake, if not for your own.
Seni korumak benim sorumluluğum... senin için olmasa da, mürettebatın iyiliği için.
Doctor, please, I'm just trying to keep you safe.
Doktor, lütfen. Ben sadece senin güvende olmanı istiyorum.
I want to keep you safe.
Senin güvende kalmanı istiyorum.
To keep you safe.
Seni koruması için.
It's up to me to keep you safe.
Senin güvenliğini sağlamak benim işim.
I wanted to keep you safe but it turned out the other way around.
Seni güvende tutmak istemiştim sadece ama hiç de istediğim gibi olmadı.
- He just wanted to keep you safe.
- Başına bir şey gelmesin diye. - Hayır.
Look, if we're gonna save your father, we have to keep you safe until we figure out what we're gonna do.
Babanı kurtaracaksak, ne yapmamız gerektiğini bulana kadar seni güvende tutmalıyız
- I am trying to keep you safe.
- Senin güvende olmanı istiyorum.
Will you take these to your room and keep them safe?
Bunları odana götürüp güvende olmalarını sağlar mısın?
ELIZA : Will you take these to your room and keep them safe?
Bunları odanıza götürür müsünüz?
Now, I want you guys to be safe, be responsible, use redundant forms of birth control, but mainly, just keep it down, because I'm gonna be back there trying to piss blood in peace.
sorumlu olun, doğum kontrolünü elden bırakmayın. Ama en önemlisi, sessiz olun. Çünkü, ben huzur içinde kan işemeye gidiyorum.
You want to get me out of Holland in some cozy workers'paradise... where you can keep me safe and warm.
Beni Hollanda'dan çıkarıp, güvende ve sıcak tutabileceğin rahat işçilerin cennetine yollamak istiyorsun. Bunu istemiyorum.
Can you move the cattle closer, to keep them safe until we're ready?
Biz hazır olana kadar inekleri güvenli bir yere yerleştirebilir misiniz?
Now, I want you to keep that grain safe.
Bu tahılı güvende tutmanı istiyorum.
Are you aware that Her Gracious Majesty is over there... overseas in the far-flung empire, helping to keep the world safe... slogging her pretty little guts out so as you can live in a democracy?
Majestelerinin denizaşırı imparatorluklarda dünyayı güvende tutabilmek adına sen demokrasi içinde yaşayabilesin diye o güzel canını dişine taktığının farkında mısın?
No, I mean someone you love and cherish and want to keep safe from all the horror and the hurt.
Şu kadına bir bakın. O iğrenç fiilleri tarif edebilir misin? Bir kez öpüştükten sonra, çılgın bir hayvana döndü.
Safe if you keep to the path...
Tabii eğer doğru yoldan ayrılmazsan...
I can't keep playing it safe, even if I get hurt. I have to admit I love you.
Riskten kaçınmaya devam edemem. İncinsem bile umurumda değil. Kabul, seni seviyorum.
No, but big enough to keep your money safe until you're ready to have another try at your luck, Mr...?
Hayır, ama şansını bir kez daha deneyene kadar paranı güvende tutacak kadar büyük. Bay...?
But why does he think a threat to us will keep him safe from you?
Ama bizi tehdit ederek senden korunacağını nereden biliyor?
Thank you for creating animals, plants, everything to keep us safe from starvation... health and for creating sickness.
Aç kalmamamız için, yarattığın hayvanları ve bitkileri için teşekkür ederiz Hastalıklar ve sağlık için teşekkür ederiz.
In the meantime, it's very important... that you try to keep a safe distance.
Bu arada, çok önemli bir şey var... onunla aranıza güvenli bir mesafe koyun...
No, I mean someone you love and cherish and want to keep safe from all the horror and the hurt.
Hayır, sevdiğin, bağrına bastığın, tüm korku ve zararlardan korumak istediğin birini kastediyorum.
I hate to keep reminding you, but you are a machine. You'll be safe.
Sana bunu hatırlatmaktan nefret ediyorum ama sen bir makinesin, güvende olacaksın.
That which is entrusted to you... you must keep safe.
"Bu kaydedilmemişe iyi bakamayan"
I swear to God I'll keep you safe.
Yemin ediyorum, seni koruyacağım.
You've gotta keep this safe... no matter what happens to me... don't let him get this stone.
Güvnde olacaksın... bana ne olduğu hiç umrumda değil... O'nun taşı almasına izin vermeyeceğim.
If this Malathion spray is so safe... why do they tell you to keep pets inside when they're using it?
Eğer bu Malathion ( böcek ilacı ) spreyi bu kadar güvenliyse... neden kullanılırken hayvanların içerde tutulması söyleniyor?
I had to keep your profits safe, but you had the key to the vault.
Kazancımızı güven altına almalıydım, ama kasa anahtarı sendeydi.
Let's just say I do my best to keep you safe at home.
Size sadece evde güvenliğiniz için elimden gelenin en iyisini yapabilir diyebilirim.
Your friends, the policeman and the judge... make sure nothing happen to you, they keep you safe.
Arkadaşların, polis ve hakim sana bir şey olmaması için seni kolladılar.
This will keep you safe through the last part of your journey back to me,
Bu sizlerin dönüşte yapacağınız son yolculukta güvende olmanızı sağlayacaktır.
What are you doing to keep Sidney safe?
Sidney'i güvende tutmak için ne yapıyorsunuz?
Everything you can do to keep your kids safe, these folks have done it.
Çocuğunu güvende tutabileceğin her şeyi bu adamlar yaptı.
And I promise that I'll keep you safe and warm until you're ready to have them take you home.
Ve sizi güvenli ve sıcak tutacağıma söz veriyorum ta ki, onlar sizi eve götürmeye hazır olana kadar.
Hey, you know, maybe I should take him back to the manor to keep him safe.
Hey, belki de güvende olması için onu eve götürmeliyim ne dersin?
Yes, perhaps the fugitives have offered you more than the bounty to keep them safe from the hunters.
Evet, belki kaçaklar sana onları avlanmaktan korumak için sana ödülden daha fazlasını teklif etti.
I have to knowthatyou'll take care of her, thatyou'll keep her safe, thatyou'll love her like I love you.
Onunla ilgileneceğini bilmem gerek. Onu koruyacağını. Onu benim kadar seveceğini.
But in the fierceness of my own battles... I strove to tell you only that which would inspire you... and keep you safe.
Fakat savaşımın vahşeti... beni sana ilham verecek şeyleri söylemekle yetindirdi... ve seni güvende tuttum.