Too heavy translate Turkish
987 parallel translation
Probably, last night you had too heavy a dinner, and now your imagination is...
Herhalde dün gece akşam yemeğini fazla kaçırdın, şimdi hayal gücün...
IHmm. 1 hope itwon'tbe1 too heavy for you to carry
Hmm. Çantayı taşımak senin gibi bir adam için çok ağır gelmez galiba
So long as it's not too heavy
Çok ağır bir şey değilse, olur.
" They know that even now, the odds are not too heavy...
" Şu anda bile biliyorlar ki, Üçüncü Alman İmparatorluğunu...
Too heavy for you, honey?
Senin için çok mu ağır, tatlım?
- That's too heavy for a little girl like you.
- Bu senin gibi küçük bir kız için çok ağır.
- I'm too heavy.
- Çok ağırım.
You sure that isn't too heavy for you?
Bunlar senin için ağır değil, değil mi?
But he's too heavy for me.
Ama ben onu taşıyamam, çok ağır.
- No, that's too heavy for you.
- Hayır, bu sana göre çok ağır.
Not for me. That's too heavy for me.
Daha hafif bir şeyler alayım ben.
Lucky he's not too heavy.
Bereket, ağır değilmiş.
"tragical-comical-historical-pastoral. " Seneca cannot be too heavy nor Plautus too light.
Ne Seneca'nın ağırlığı ezer onları, ne Plautus'un hafifliği dengelerini bozar.
This is too heavy. Let me see another.
Bu çok ağır, bir başkasını verin bakayım.
If we're too heavy, we'll crash or fall into an orbit around the moon.
Eğer çok ağır olursak ya Ay'a çakılırız ya da Ay etrafında bir yörüngeye düşeriz.
That's too heavy a pack for him to carry.
Taşıyamayacağı kadar ağır bir isim olur.
The heat's on too heavy.
- Niye şimdi? Ortalık fena kızıştı.
As it is heavy... it is too heavy for me.
Çok ağır benim için çok ağır.
It's too heavy.
Çok ağır.
- Why, you're not too heavy.
O kadar da iri değilsin.
- You've got it loaded too heavy.
- Çok fazla yüklemişsin.
I thought it was too heavy for you in this weather.
Bu havada sana çok ağır gelir diye düşündüm.
Right, and you can take the cake because the tray is too heavy.
Tamam, pastayı sen taşı, tepsi çok ağır çünkü.
Is the bedding too heavy?
Yorganın çok mu ağır?
Too heavy.
Fazla ağır.
You're too heavy.
Çok ağırsın.
- Too heavy.
- Çok ağır.
- It's too heavy for you
- Bu sizin için çok ağır.
They're too heavy.
Çantalar çok ağır.
Look that my staves be sound, but not too heavy.
Bakın bakalım kargılarım sağlam mı, çok da ağır olmasınlar.
- It's not too heavy?
- Çok ağır değil mi?
- I'm too heavy.
Ben çok ağırım.
If it's not too heavy and won't break my neck.
Çok ağır değilse eğer, boynumu incitmez.
Too heavy for me to employ as a weapon, they might have another use.
Silah olarak kullanmam için çok ağır olsa da başka şekilde istifade edebilirdim.
Oh, that's much too heavy for you.
Oh, o senin için çok fazla ağır.
He's too heavy for me to lift and you're strong.
Benim kaldıramayacağım kadar ağır ve sense güçlüsün.
It's too heavy...
Bu çok ağır değil...
- Is it too heavy, Tanya?
- Çok mu ağır, Tanya?
But my heart's too heavy to think about parties.
Bilemiyorum ben kutlama falan düşünecek halde değilim.
But it's too heavy for you now.
Ama şu anda çok zorlanırsın.
Oh, it's not too heavy.
Çok ağır değil.
- You're too heavy, Baron.
- Çok şişmansın, Baron.
At times, perhaps too heavy.
Bazen belki de ağır zulüm.
I suspect the Baron, too, finds time heavy on his hands here.
Zannederim ki Baron için vakit burada ağır geçiyor.
Real heavy ones, too.
Hem de oldukça ağır.
Well I wouldn't say they are doing too badly you know It's pretty heavy sir.
Aslında kötü bir iş çıkardıklarını söyleyemem. Biliyorsunuz, çok ağırlar, komutanım.
Laddie, someday you'll get the sense in that heavy skull of yours to conclude that your future brother-in-law is too much man for you.
Evlat, bu adam ilerde senin enişten olacak bunu kalın kafana sok.
Am I looking too close... or is there something heavy on your mind?
Bana mı öyle geliyor yoksa kafanı meşgul eden bir şeyler mi var?
It's got some power, but it's too small a spook to be a heavy vessel.
Biraz hızlı ama ağır silahlı bir hayalet olamayacak kadar ufak.
You have heavy responsibility, too.
Senin de ağır sorumlulukların var.
But winning, that can be heavy on your back, too, like a monkey.
Ama kazanmak da omuzlarına büyük ağırlık yükleyebilir.