Tooth translate Turkish

That's Wolf's Tooth.

Burası Kurt Dişi.

You'll take these two to Wolf's Tooth.

Kurt dişine sen götüreceksin bunları.

Didn't the Lieutenant say Wolf's Tooth?

- Kurt dişi demedi mi Yaşar Yüzbaşı?

But Lieutenant Yaşar said Wolf's Tooth.

- Yaşar Yüzbaşı Kurt Dişi dedi.

I'll drop you at Wolf's Tooth in your underwear.

Kurt Dişi'ne bırakırım sizi donunuzla zibidiler.

On the way to the Wolf's Tooth there will be at least fifty of them.

Kurt Dişi'ne kadar en az elli tane orada olacak.

You have to reach the Wolf's Tooth by sundown.

Güneş batmadan Kurt Dişi'ne ulaşmanız lazım.

There's not much left. That rock should be the Wolf's Tooth.

Az kaldı şu kayalığın Kurt Dişi olması lazım hadi.

That rock should be the Wolf's Tooth. Come on, Bekir, hang in there.

Abi şu kayalığın Kurt Dişi olması lazım hadi Bekir, dayan biraz.

The sniper is at the Wolf's Tooth.

Nişancı Kurt Dişi'nde lan.

He's at the Wolf's Tooth.

Herif Kurt dişinde be.

This is Wolf's Tooth.

Burası Kurt Dişi!

Copy that, Wolf's Tooth.

Ökkeş anlaşıldı.

Anarchists- - they have a sweet tooth. Just like us.

Anarşistler ; şekerli yiyeceklere düşkünler.

I just feel like, once you decide to extract the tooth, It's kind of like you're giving up.

Kendimi, çıkartılmaya karar verilmiş diş gibi hissediyorum ama sonradan vazgeçilmiş.

Labour in the fields led to joints inflamed by arthritis, and the diet of sticky porridge brought tooth decay for the first time.

İlk olarak, tarlada çalışanlar eklem iltihaplanmasına yakalandı... ve yulaf lapası diyeti... dişlerini çürüttü.

Aw, that's Tooth Fairy money down the drain, sweetie.

Bu çok naif bir hareket tatlım. Para heba olacak.

Speaking of which, I found some slivers of tooth in some flesh that might have been a part of the victim's stomach.

Demişken, etlerde biraz diş parçalarını buldum bu kurbanın midesinden bir parça olabilir.

Uh-oh. We have a tad too much tooth.

Elimizde fazla diş var.

No. No, you literally have too much tooth.

Hayır, gerçekten fazla diş var.

This is not tooth.

Bu diş değil.

A gold tooth.. tooth filling Then this is all...

Altın bir diş... Altın doluymuş burası. Yoksa...

Even that tooth filling was probably pulled out of some poor prisoner's mouth

O altın dişleri de gariban mahkumun birinin ağzından çekmişlerdir.

Silver tooth?

Gümüş diş...

I still can't believe we both went to the superstore, you got a hot date and I got a root canal on the wrong tooth.

Beraber büyük bir mağazaya gittiğimize senin oradan hatun kaldırmana ve yanlış dişime kanal tedavisi yapıldığına hala inanmıyorum.

A real dinosaur tooth?

Gerçek bir dinozor dişi mi?

We'll have that bum tooth out in no time.

Bu serseri dişi hemen çıkaracaz.

It was a human tooth?

İnsan dişi miydi?

But where did the tooth come from?

Peki o diş nereden geldi?

If I hadn't discovered that tooth, I would have been lost, alone forever.

Eğer o dişi bulmasaydım, sonsuza kadar yalnız ve kaybolmuş olarak kalacaktım.

Lords of Poker, Black Jesus, White Jesus, Tooth Fairy, Easter Bunny, all of them!

Poker tanrıları, Kara İsa, Beyaz İsa, Diş Perisi, Paskalya tavşanı, bütün hepsi!

You've knocked my bleeding tooth out.

Dişimi kırdın lanet herif.

- That's what you said when you knocked out that girl's tooth.

- Söylediğim gibi O kızın dişlerini kırdığından beri.

- Who puts a tooth in a cake?

- Kim keke bir diş koyar?

Hammer tooth shark.

Çekiç dişli köpekbalığı.

Some people don't believe in God or the tooth fairy.

Bazıları Tanrı'ya veya diş perisine inanmaz.

That, my friend, is the tooth of a Gorgosaurus.

Bu, dostum, bir Gorgosaurus dişi.

How do you think he lost his tooth?

Sence, dişini nasıI kaybetmiştir?

But you know that every fossil tells a story and this tooth tells a pretty good one.

Ama bilirsin, her fosil bir hikâye anlatır ve bu diş oldukça iyi bir tane anlatıyor.

Troodon, meaning wounding tooth, omnivore.

Troodon, anlamı : Yaralayıcı diş, hepçil.

Alphadon, meaning first tooth, omnivore.

Alphadon, anlamı : ilk diş, hepçil.

Uncle Zack look, the tooth!

Zack amca bak, diş!

And I'll stomp on this couple's teeth reminding me of your sweet, little, cute, crooked tooth that I love. "

Ayrıca o çiftin de dişlerini dökmeliyim çünkü bana senin o küçük tatlı kırık dişini hatırlatıyor. "

So how'd you know about her crooked little tooth?

Ve Rachel'i çok özlediğini. Küçük kırık dişi nereden biliyorsun öyleyse?

And I wrote about her crooked little tooth, because I saw it in a photo of them.

Kırık dişten bahsettim, çünkü fotoğrafta görmüştüm.

For 15 year I ain't had a tooth in my head.

15 yıldır benim ağzımda bir tane sağlam diş yok!

Sticks out like a missing tooth in a big smile, huh?

Koca bir gülümsemedeki kayıp bir diş gibi kendini belli ediyor, değil mi?

- It hurts the tooth.

- Dişim çok ağrıyor.

Me tooth ache?

Dişin hala ağrıyor mu?

I cured the tooth and gave me lollipops.

Dişimi tedavi etti ve bana lolipop verdi.

This in turn can lead to a susceptibility to low-grade infection, the breakdown of the tooth enamel, which is something you are always looking for in an examination. Why are you still attending classes, Josie?

Neden hala derslere katılıyorsun, Josie?