English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Traffickers

Traffickers translate Turkish

205 parallel translation
Got the job done, killed several men... all known drug traffickers with the Vallejo Cartel.
İşi bitirdi, bir kaç adam öldürüldü tüm bilinen Vallejo şebekesinin diğer uyuşturucu şebekeleriyle temasta olduğuydu.
Gaspar Calero is one of the richest, most powerful narcotic traffickers in Latin America.
Gaspar Calero Latin Amerika'daki, en güçlü uyuşturucu satıcılarından biri.
We try to keep our eye on major traffickers, but with 7 00 islands, uncountable coves, private landing strips, it's almost an impossible task.
Büyük çaplı satıcıları takip etmeye çalışıyoruz, ama yedi yüz ada, sayısız koy ve özel iniş pistleri ile bu neredeyse imkansız bir iş.
Nowadays, drug traffickers use every... conceivable method to ship drugs
Bugünlerde uyuşturucu satıcıları mallarını taşımak için, her türlü yolu deniyorlar.
But drug traffickers who die this way... are in the minority
Bu durumlara fazla rastlanmamaktadır.
Conspiring with known drug traffickers... and murder.
Uyuşturucu satıcısı ile iş yapma... ve cinayet.
The child-traffickers are already out for my blood.
Kanımı almaya hazırlar
The Aguilar brothers'drug traffickers.
Aguilar Kardeşlerin uyuşturucu kaçakçıları.
- I'm talking about traffickers.
- Ben de kaçakçılardan bahsediyorum.
Traffickers chucked them overboard when they saw the patrol ships.
Petrol gemilerini görünce, taşımacılar onları denize atmış.
If Customs are moving to intercept the boat here, the human traffickers may use a route the Dutch heroin posse know and love.
Şayet Customs botun yolunu şurada kesiyor olsa, o zaman insan tacirlerinin Hollandalı eroin kaçakçılarının bildiği ve sevdiği bir rotayı izlemeleri olası.
You Honor, my client stands ready to acknowledge... that he was involved for a time in the sale of a small amount of drugs... a transaction for which he received no remuneration... having been manipulated by older traffickers in his neighborhood.
Sayın hakim, müvekkilim, etrafında bulunan eski suçlular tarafından itilmiş olduğu küçük çaplı uyuşturucu trafiğinde bulunduğunu zaten kabul ediyor ki bunlar hakkında hiçbir suçlama da almamıştır.
Are we traffickers?
Bizler aracı mıyız?
On your advice I've allowed drug traffickers to swap cocaine for missiles.
Uyuşturucu ile füzelerin takas edilmesine sen istedin diye izin verdim.
It shows outgoing calls to numbers that connect to Petey Dixon... Proposition Joe Stewart, and "White Mike" McArdle... among other traffickers on the East Side.
Aranan numaralar listesinde Petey Dixon Proposition Joe Stewart, ve "White Mike" McArdle doğu yakasındaki bir çok uyuşturucu satıcısının telefon numaraları var.
The mafiocracy unites businessmen, politicians and magistrates, traffickers and bureaucrats, union leaders and media moguls.
Mafyokrasinin elemanları : işadamları, politikacılar ve yargıçlar, kaçakçılar ve bürokratlar, sendika liderleri ve medya baronları.
The only people pleased to see them will be their traffickers.
Onları gördüklerine memnun olacak kişiler sadece onların kaçakçıları olacak.
The only people pleased to see them will be their traffickers.
Onları gördüklerine sevinenler sadece kaçakçılarıdır.
But the only happy smiling faces that will greet them, will be their traffickers, their smugglers, their slave-makers.
Ama gördükleri mutlu yüzler sadece hap satıcılarına, kaçakçılarına, köle çalıştıranlarına ait.
These traffickers move fast.
Bu kaçakçılar hızlı hareket ediyor.
Steven, what if we were able to suggest... limiting our street-level enforcement? We were concentrating our resources on high-level traffickers.
Steven daha üst düzey uyuşturucu tacirleri ile uğraşma sebebiyle sokak düzeyindeki taktik ekiplerini azalttığımızı söylesek.
What if we were able to say that no major traffickers were allowed... in the free zone, that all major...
Peki, üst düzey iş yapanların serbest bölgeye girişine izin vermediğimizi...
They thought that his initiative was a tactical deployment... to entrap narcotics traffickers.
Onlar bu oluşumun uyuşturucu tacirlerini yakalamak için taktiksel bir tuzak olduğunu sanıyorlardı.
Let me understand. You wanna sell drug traffickers a series of cell phones... that are pre-approved for telephonic intercepts.
Doğru mu anlamışım uyuşturucu satıcılarına dinleme için önceden onaylanmış bir seri cep telefonu satmak istiyorsunuz.
How about the state's attorney for Baltimore city calls a press conference on the courthouse steps to declare that Bay Wireless is in league with the most violent drug traffickers in the city preventing their apprehension and arrest by law enforcement.
Baltimore şehir savcısı basın toplantısı düzenleyip mahkeme salonunda Bay Wireless'ın en azılı uyuşturucu ağına bulaştığını emniyet güçleri tarafından tutuklanmalarını önlediğini deklare etse nasıl olur?
And drug traffickers.
Ve uyuşturucu satıcıları.
We believe Annie was abducted by sex traffickers.
Annie'nin seks tacirleri tarafından kaçırıldığını düşünüyoruz.
Corpse traffickers aren't soft.
Kadavra tacirleri sağlamdır.
Our duty is.. to track down drug traffickers operating between Asia and Amsterdam.
Görevimiz Asya ile Amsterdam arasında uyuşturucu trafiğini yönetenleri izlemek.
The assumption is, she was kidnapped by traffickers in the sex slave trade.
Tahminen, kaçakçılar tarafından seks kölesi ticareti için kaçırılmış.
Four police officers were arrested today on charges of taking bribes from drug traffickers...
Bugün dört polis memuru, uyuşturucu tacirlerinden rüşvet aldıkları suçlamasıyla tutuklandı.
He set his sights on the drug traffickers and suppliers.
Her zaman, gözünün uyuşturucu satıcılarının ve, tacirlerinin üzerinde olduğunu dile getirirdi.
Could be traffickers Sending a message.
Kaçakçıların bir mesajı olabilir.
A plan is in place to arrest the traffickers when they arrive in Paris.
Planımız kaçakçıları Paris'e geldiklerinde tutuklamak.
Among others, he received of bribery drug dealers and traffickers.
Bir sürü şeyle birlikte rüşvet alıyordu meth satanlar ve hırsızlardan.
A darkness that seemed hidden from Louis... traffickers.
Loui'nin bağlı göründüğü, karanlık bir yüzü.
Rob did not like drugs and turned his personal crusade to get rid of traffickers.
Bu kafa bulmalar da onun alışılmış düzeni haline geldi.
The detectives used the money to fund a case against the drug traffickers responsible for the slayings in the vacants a year ago.
Detektifler oradan gelen fonu, bir yıl önce metruk evlerde bulunan maktullerden sorumlu uyuşturucu tacirleri hakkında yapılan soruşturmada kullanmışlar.
- "guess what, the joke's on us?" - Not to mention that the evidence against the traffickers arrested last week is tainted.
- Geçen hafta tutuklanan uyuşturucu tacirleri aleyhindeki delillerin kararmasından bahsetmeye de gerek yok.
With a street value of almost sixteen million dollars in heroin, and charges against high-level traffickers who were going to put this poison on the streets of this city...
Sokak değeri on altı milyon civarı olan eroinle birlikte bu zehri şehrimizin sokaklarına yaymak niyetinde olan yüksek seviyede uyuşturucu tacirlerine karşı...
Ladies and gentlemen, arms traffickers currently waiting in the station.
Sayın yolcularımız, istasyonumuzda silah tüccarları bulunmaktadır.
They are drug traffickers and they need to be eradicated.
Yok edilmeleri gerekiyor.
They kill the drug traffickers, and then we kill them.
Onlar uyuşturucu kaçakçılarını öldürüyor, biz de onları öldürürüz.
If we had tough laws and tough judges with balls enough to put these drug traffickers behind bars and throw the keys away or put a rope around their necks.
Bizim güçlü yasalarımız ve güçlü hâkimlerimiz olursa, bu uyuşturucu trafiklerini parmaklıklar ardına koyabiliriz. Ve anahtarlarını fırlatırız ya da boyunlarına bir ip bağlarız.
Oni also provided Baylor with documents for his traffickers.
Oni aynı zamanda Baylor'a, kaçakçılarına lazım olan belgeleri de sağlamış.
- You're working with the traffickers.
- Kaçakçılarla çalışıyorsunuz.
Two weeks ago is about the same time the traffickers left Kalun.
Aynı iki hafta önce insan kaçakçıları Kalun'dan ayrılmış.
In Britain, the United States, Spain and other countries spanning three continents, the men who wage war against the drug traffickers have been celebrating the success of Operation Lynx.
İngiltere, Amerika, İspanya ve üç kıtaya yayılmış diğer ülkelerdeki uyuşturucu trafiğine karşı açılan savaş Lynx operasyonuyla başarıya ulaştı.
We were assigned to a joint task force... investigating some small-time drug traffickers... This nothing bust.
Küçük bir uyuşturucu trafiğini araştırmak için bir ekiple birlikte görevlendirilmiştik- -... baskın olmayacaktı.
- Organ traffickers.
- Organ mafyası.
They're traffickers... ot high-quality opium.
Çok kaliteli afyon kaçakçısı onlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]