Traveler translate Turkish
1,055 parallel translation
You're a Good Samaritan to offer help to a needy traveler...
İhtiyacı olan bir gezgine... -... yardım eden bir Tanrı adamısın- -
He's a traveler got lost.
Yolunu kaybetmiş biriydi.
A traveler. could you spare a cup of hot water?
- Bir gezgin, yedeğinizde bir kupa sıcak su var mı?
- Are you a traveler?
- Sen gezgin misin?
If you're a traveler, I'm bloody Twiggy.
Eğer sen gezginsen ben de süper modelim.
The fugitive traveler goes on his way...
Kaçak gezgin yoluna gider...
This poem, describes the turbulent emotions of a traveler, remembering his wife at home, pining for her everyday.
Bu şiir, yolculardaki çalkantılı duyguları açıklar. evdeki eşini hatırlayarak, her gün özleyerek.
- Welcome, traveler.
Boş odamız vardır.
It's just an ordinary traveler.
Bu sıradan bir yolcu.
Wear that traveler's cloak which shelters and permits you to endure.
Seni koruyacak ve dayanmanı sağlayacak olan gezgin kıyafetlerini giy.
Hey, you're a traveler.
Sen bir gezginsin.
Then a traveler came into the clearing and the peacock ran behind a bush and became the robber again.
Sonra bir yolcu geldi tavus kuşu çalının arkasına kaçtı ve yine soyguncuya dönüştü.
The sailor about to go to sea, the soldier in camp, the business traveler, the girl from the provinces.
Sefere çıkacak olan denizciler, kışladaki askerler, iş seyahatinde olanlar, ev kadınları.
Someone will walk across the sky... constantly on his way, a perpetual traveler.
Birisi, bir ebedi seyyah, devamlı geçtiği yoldan, gökyüzünden, yürüyüp geçecek...
Here the traveler experiences the sensual, relaxed morality that existed at the peak of the Imperial Roman Empire.
Gezginimiz burada Roma İmparatorluğunda tavana vuran zevk-i sefayı ve geniş ahlakı tecrübe edecek.
I'm just a traveler passing through.
Ben sadece buradan geçen bir gezginim.
I met a traveler in an antique land
Eski bir diyarda bir gezginle karşılaştım
Traveler's checks... ... and register.
Seyahat çekleri ve kayıt defteri.
- No, I'm a commercial traveler.
- Hayır, ben gezgin bir tacirim.
Commercial traveler?
Gezgin tacir misin?
- Traveler's checks.
- Seyahat çekleri.
Oh, a traveler!
Oh, gezginsiniz!
The traveler shall die at the third watch
Yolcu üçüncü vardiyada ölecektir...
and conversing pleasantly with your chance fellow-traveler.
ve diğer yolcularla sohbet etmek.
The modern traveler makes a choice each time he decides to enter the domain of public transportation.
Modern zamanda yolcular, toplu taşıma türüne karar verdiklerinde bir seçim yaparlar.
Somehow, I feel the soul in each of us remains a traveler forever.
Bir şekilde, hepimizin içinde yolcu bir ruhun varlığını hissediyorum.
Luckily, I let Janet take my credit cards and traveler's checks.
Allahtan kredi kartlarımı ve seyahat çeklerimi Janet'a vermiştim.
You're a traveler, aren't you.
değil mi? Nereye gidiyorsun?
Could a space traveler actually see the patterns of the constellations change?
Bir uzay yolcusu, takımyıldızlarının değişimini gözlemleyebilir mi?
Would it be possible for a time traveler to change the course of history in a major way?
Bir zaman yolcusu için bütün tarihin akışını değiştirmek mümkün mü?
What if our time traveler had persuaded Queen Isabella that Columbus'geography was wrong?
Eğer zaman yolcumuz Kraliçe Isabella'nın fikrini değiştirebilirse Columbus coğrafyası hatalı mı olur?
In order to affect the future profoundly a time traveler has to pick and choose.
Geleceği ciddi anlamda değiştirmek için zaman yolcusunun seçimler yapması gerekir.
If you were a really ambitious time traveler you might not dally with human history or even pause to examine the evolution on Earth.
Tutkulu bir zaman yolcusuysanız insanlık tarihi sizi bağlamaz hatta Dünya'nın evrimini gözlemleyebilirdiniz.
Our time traveler would witness the collisions that made the worlds.
Zaman yolcumuz çarpışmaların yarattığı bir dünyayı gözlemleyebilirdi.
About 20 million years ago, a space time traveler might have recognized these guys as promising bright, quick, agile, sociable, curious.
20 milyon yıl önce bir uzaylı gözlemci bu canlıları zeki,... çevik, sosyal, ve meraklı olarak tanımlardı.
The storm will continue and the Weather Service has declared a stockman's and traveler's advisory for all areas outlying the Denver metro region.
Fırtına devam edecek ve hava raporları yolcuları uyaran bir bülten yayınladı Denver ve çevresi hakkında.
Quiet traveler, through
Sessiz seyyah, bir baştan bir başa
I have to cash some traveler's checks.
Biraz çek bozdurmam lazım.
Introducing Mr. John Valentine, air traveler.
Tanıtayım Bay, John Valentine, yolcu.
Will you take three hundred seventy-five in traveler's checks?
Yolcu çekiyle, 375'e götürür müsün? - American Express mi?
In the traveler.
Gezgin ile.
You see, Einstein has just become the world's first time traveler.
Einstein az önce dünyanın ilk zaman yolcusu oldu.
Chicago is really going to after do with fair share to impresses a season traveler like you.
Chicago is really going to after do with fair share to impresses a seasson traveler like you.
- You didn't touch the traveler's checks?
- Seyahat parasına dokunmadın değil mi?
I'm 15 years old, a world traveler.
15 yaşındayım, dünyayı geziyorum.
UNICYCLIST, WORLD TRAVELER AND NEW GUINEAN KING. THANK YOU.
... bir dünya gezgini ve Yeni Gine kralı olmayı başardın.
BIG SHOT, LOOK AT YOU, WORLD TRAVELER.
Sen böyle, ne olmuşsun,
HEY, WORLD TRAVELER, WANT TO TAKE A WALK? HE'S GETTING MARRIED!
Hey, dünya gezgini, gel biraz yürüyelim?
THE LAST OF HIS SPECIES OR A TRAVELER MAROONED ON ALIEN SHORES?
Türünün en son örneği veya uzaylı kıyılarında bir gezgin mi?
I got $ 50,000 in traveler's checks.
Seyahat çeki cinsinden 50.000 dolarım var.
I am... a Traveler.
Ben... bir Gezgin'im.