Treachery translate Turkish
626 parallel translation
Do you understand what that level of treachery shows?
İhanetlerinin seviyesini anlayabiliyor musun?
Treachery awaited Big Jim at his mountain of gold.
İhanet, Big Jim'i altın madeninde bekliyordu.
You got it out of me by false pretenses and treachery.
Benden sahte oyunlar ve ihanetle onu aldınız.
The slightest sign of treachery will be punished immediately by death.
En ufak ihanet belirtisi dahi derhal ölümle cezalandırılacak.
Even a peaceful tinker must protect himself these days from treachery and other things.
Kendi halinde bir tenekeci bile bugünlerde kendini ihanetten ve başka şeylerden korumak zorunda.
I could help much more by watching for treachery here and leaving you free to protect Richard's people until he returns.
Kalıp ihaneti önlersem daha faydalı olurum. Sen de serbest olur, o dönenene dek Richard'ın halkını korursun.
I could forgive you if your treachery were against me and not my subjects.
İhanetin tebaama değil, bana karşı olsa seni affederdim.
You are accused of desertion and treachery to the Third Reich.
Üçüncü Alman imparatorluğuna ihanet ve firar ile itham ediliyorsun.
It's treachery, more like.
Daha çok ihanet diyebiliriz.
Treachery!
Vefasızlık!
We will crush treachery!
İsyanları bastıracağız!
I'm too young to be deceived by treachery.
Bir hain tarafından aldatılacak kadar, gencim.
He's finally been forced to tell the truth and is now trying to involve my client in his treachery.
Doğruyu söylemesi için onu zorladık ve şimdi müvekkilimi kendi ihanetinin içine çekmek istiyor.
I'm justly killed with mine own treachery.
- Kendi kalleşliğime kurban gittim haklı olarak.
- Treachery... seek it out!
İhanet var! Bulun kim yaptıysa!
Remember her beauty... and never forget her treachery.
Onun güzelliğini hatırla ve seni nasıl aldattığını sakın unutma.
When I give all my love and get back treachery and hatred, it's...
Bütün sevgimi verir ama karşılığında ihanet ve nefret görürsem...
There'll be no treachery, unless it's on your side.
Bizde ihanet olmaz, olursa sizde olur.
I was going to marry her, but on our wedding day, using vile treachery and a magic concoction - -
Onunla evlenecektim, ama düğün günümüzde adice bir ihanet ve sihirli bir karışımla- -
In spite of the treachery of your brother, you killed Masanaka, and fought well by The Gates of Taiken.
Kardeşinin ihanetine rağmen, Masanaka'yı öldürdün, Taiken Kapısı'nda cesurca savaştın.
What's the meaning of this treachery?
Bu ihanetin anlamı nedir?
ls that true, sir? After the master has looked after him for so long, that wretch pays him back with such treachery. Enough, enough!
Efendimizin onca iyiliğinin karşılığını böyle asılsız dedikodular yaparak ödüyor hain!
But our Pharaoh believes in repaying treachery with kindness.
Ama Firavun onların ihanetlerini ödeyeceklerine inanıyor.
To inform is a vile treachery, and your actions will see a man killed.
İhbar etmek hasis bir ihanettir ve sizin bu davranışınız bir adamın öldürülmesiyle sonuçlanacak.
If I win, you come with me and no further escaping and no treachery for five years.
Kazanırsam, benimle geleceksin ve beş yıl boyunca bir daha kaçmayacak, bana ihanet etmeyeceksin.
That's treachery.
Bu, ihanet.
Indulging in secret treachery.
Gizli ihanete bulaştım.
I can't take a chance on treachery.
Sırt çevirmelerine izin veremem.
Have you proof of this foul treachery?
Bu pis ihanetin kanıtı var mı?
Are you blind that you cannot see that this is the plan for Philip's conquest... to extend his rule city by city, state by state, by bribery, treachery, force of arms?
Kör müsünüz de bunun Philip'in fetih planı olduğunu görmüyorsunuz? Rüşvetle, hainlikle, silah zoruyla egemenliğini şehir şehir, ülke ülke genişletme planı olduğunu?
I catch the scent of treachery here.
Bir ihanet kokusu alıyorum.
Treachery.
İhanet ha?
If there is treachery, we must penetrate it.
Kaçmak yerine neler döndüğünü öğrenmeliyiz!
Let not treachery prevail!
İhanet kazanmasın, ne olur!
To give you warning, and a plan to thwart the old man's treachery.
Seni uyarmak için ve hakana ihanetini ödetecek bir plan sunmaya geldim.
But warn him there must be no treachery or deceit.
Hicbir düzenbazlik olmamasi hususunda uyar onu.
My son, Greek treachery has proved that theirs is not a war of honor.
Oglum, Yunanlilarin hainligi, bunun bir onur savasi olmadigini kanitladi.
When Siam's richest province was stolen by France, I warned it was only beginning of Western treachery.
Siyam'ım en zengin eyaleti Fransızlar tarafından çalındığında bunun Batı hainliğinin başlangıcı olduğu konusunda sizi uyarmıştım.
I have found him in the midst of treachery and treason, with the blood of your master builder red upon his hands.
- Evet baba. İhanetin tam ortasında ve baş inşaatçınızın kanı da onun ellerinde.
The warrior Chikata whose devilish men served his traitorous schemes Yet when his demon henchmen murder him in betrayal their debt of royal treachery swiftly brings their own ruin
Hain entrikalarına hizmet eden şeytani adamlara sahip olan savaşçı Chikata ihanete uğrayıp veziri tarafından öldürülünce büyük ihanetlerinin bedeli olarak bir çırpıda kendi sonlarını gördüler.
The year in which the people organized a procession to beg the Tsar to return. The year in which Prince Kurbsky committed the base treachery of surrendering the Russian armies to the Poles and transferred his allegiance to King Sigismund.
Halkın, çarı başkente geri getirmek için yollara koyulduğu ; Prens Kurbski'nin, Rus birliklerini Polonyalılara teslim ederek, Kral Sigismund'a sığındığı alçakça bir ihanetin yılı.
It's not his treachery which wounds you. It's the loss of a friend!
Seni yıkan onun ihaneti değil, bir arkadaş yitirmenin acısı!
He felt the strength of the great fish moving steadily toward what he had chosen and he thought, " When once through my treachery it had been necessary for him to make a choice his choice had been to stay in the deep water far out beyond all snares and traps and treacheries.
Balık kendi seçtiği yöne doğru durmaksızın giderken balığın ne kadar güçlü olduğunu hissedebiliyordu ve şöyle düşündü : " Ben bir numara yapmaya kalktığımda o bir tercih yapmak zorunda kalmıştı. Onun tercihi bütün hile ve tuzaklardan uzaklaşarak suyun derinliklerinde kalmak olmuştu.
Where would the slave go but to Aella's castle to be rewarded for his treachery?
Köle ihanetinin ödüllendirilmesi için Aella'nın kalesinde başka nereye gider?
At the first sign of treachery, you will open fire
İlk kalleşlik belirtisinde, ateş açacaksınız...
More treachery?
Daha fazla ihanet mi? Hayır, hayır.
Sometimes, slumber takes me by treachery.
Bazen bir hain gibi uyku beni alıp götürüyor.
First sign of treachery, you'll be killed.
İhanetiniz görüldüğü anda öldürüleceksiniz.
You, who gave me the gift of foresight why didn't you reveal to me Acastus'treachery?
Bana öngörü veren sensin. Neden bana Acastus'un ihanetini göstermedin?
But this, the blackest kind of treachery, can thus masquerade as brother's love.
Hem de kardeşinin hayatını ortaya koyarak.
Treachery?
İhanet mi?