Treaty translate Turkish
1,759 parallel translation
Swtzerland, which is the responsible state, called a meeting of the high contracting parties for the Geneva conventions, that is, those like the United States that are legally obligated by treaty to enforce them.
isviçre de sorumlu Ülkedir. Cenova kararları için tarafları toplantıya çağırmıştır. ABD gibi ülkeler de yasal olarak kararları uygulamakla yükümlüdürler.
The "Treaty of Versailles" number... it's a stink, isn't it?
"Versay Barış Antlaşması" parçası tam bir rezalet, değil mi?
Naturally, we attempted to enforce the treaty of 2097.
Doğal olarak biz 2097 anlaşmasının uygulanması için girişimde bulunduk.
Treaty negotiations that drag on for years.
Antlaşma müzarekeleri yıllardır sürüncemede.
We gave them that planet when we signed the treaty.
Anlaşmayı imzaladığımızda gezegeni onlara verdik.
We spent weeks arguing over details in our treaty negotiations.
Anlaşma görüşmelerinde, ayrıntıları tartışmak için haftalarca birlikte olduk.
You would never get your Council to support such a treaty.
Konseyinizi böyle bir anlaşmaya destek vermeye asla ikna edemezsin.
The beneficial effects of this treaty will also, of course, speed your ascent through the Scarran hierarchy.
Bu anlaşmanın yararlı etkileri, elbette ki, Skarra erkinde senin yükselişini de hızlandıracak.
The treaty appears satisfactory.
Anlaşma yapıldı görünüyor.
They will never enforce a treaty if she's dead.
O ölünce bu anlaşmayı asla yürütemezler.
And congratulations on your Luxan treaty.
Ve Luxan anlaşmanız için tebrikler.
Alive I can repudiate that treaty.
Sağ kalırsam o anlaşmayı inkar edebilirim.
If she doesn't go home with a peace treaty... she's going to be in a lot of trouble with High Command.
Eğer eve bir barış anlaşmasıyla dönmezse... Merkez Komutayla başı ciddi belaya girecek.
You knew going into that sector was a violation of our treaty with New Genesis.
O sektöre gitmenin Yeni Başlangıç ile olan antlaşmamızı ihlal edeceğini biliyordunuz.
Break the treaty again and you will be destroyed.
Antlaşma'yı tekrar çiğnersen yok edilirsin.
Apparently, Darkseid and Highfather exchanged sons as part of some kind of peace treaty.
Görünüşe göre Yüce Peder ve Darkseid bir tür barış antlaşmasının kaşulu olarak oğullarını değişmişler.
Treaty, treaty, treaty, bill, treaty... Peace Pipe Aficionado magazine.
Anlaşma, anlaşma, anlaşma, fatura, anlaşma "Barış Çubuğu Meraklısı" dergisi.
Kissinger had begun this process in 1972 when he persuaded the Soviet Union to sign a treaty with America limiting nuclear arms.
Kissinger bu sürece Sovyetler Birliği'ni Amerika'yla nükleer silahların kısıtlanmasıyla ilgili barış antlaşmasını imzalamaya ikna ettiği 1972'de başladı.
They and the Versailles Treaty.
Onlar ve Versay Antlaşması.
You see, Luxembourg's a constitutional monarchy, an independent sovereign state established after the Treaty of Vienna.
Lüxemburg anayasal bir monarşidir. Viyana anlaşmasıyla bağımsız oldu.
We moved up north after the Treaty.
- Antlaşmadan sonra kuzeyden taşındık.
In the short time I have as Chancellor I'll never sign a surrender treaty.
Başbakan olarak kalan şu kısa zamanım süresince asla teslimiyet anlaşması imzalamayacağım.
France owns a large slice of it by treaty, I agree.
Anlaşmalar sayesinde bunun büyük bölümü Fransa'nın, katılıyorum.
Greed will negate any treaty.
Açgözlülük bütün antlaşmaları reddeder.
- If every rumor was true we'd all have been scalped now by the Sioux, or the government would've tossed us out as treaty violators.
Tüm rivayetler doğru olsaydı, Sioux'lar çoktan kafa derimizi yüzmüştü... ya da hükümet anlaşmayı ihlal ettiğimiz için bizleri kovmuştu.
History has overtaken the treaty which gave them this land.
Tarih, onlara bu toprağa veren anlaşmayı feshetti.
Congress will rescind the Fort Laramie Treaty,
Kongre, Fort Laramie anlaşmasını iptal edecek.
How fucking much it's gonna cost us to get annexed when they sign a treaty with the fucking dirt worshipers, huh?
Lanet putperestlerle anlaşma imzaladıklarında... eyalete ilhak olmamız bize kaça patlayacak?
Let's assume for the sake of conversation that there's a new treaty with the sioux peoples.
Sohbet etme maksadıyla, diyelim ki... Sioux halkıyla bir anlaşma imzalandı.
Assuming the new treaty, the hills will be annexed.
Yeni anlaşma olduğu takdirde, tepeler ilhak edilecek.
But, what complicates the situation is that the hills were deeded to the sioux by the 1868 fort laramie treaty.
Ama durumu karmaşıklaştıran bir şey var. 1868 Fort Laramie Anlaşması'yla bu tepelerin tapusu Sioux'lara verildi.
Treaty coming with the sioux.
- Sioux'larla anlaşma imzalanacak. - Nerede bu kahrolası Merrick?
My thinking was with the treaty coming, annexation, the camp would be settling down, a safer place.
Düşündüm de... anlaşma ve ilhak işinden sonra... kamp istikrara kavuşup daha güvenli bir yer olur.
You said you'd see us back once the treaty got amended.
Anlaşma yapılır yapılmaz bizi göreceğinizi söylemiştiniz.
I've been representing the territory in the treaty negotiations.
Anlaşma görüşmelerinde bölgeyi temsil ediyordum.
We'll be toasting the treaty, too, with the fucking heathens.
Kahrolası dinsizlerle yapılacak anlaşmayı da kutlayacağız.
If a treaty is signed, be wise for you and me to paddle in the same direction.
Anlaşma imzalanırsa, seninle beraber çalışmamız... ikimiz için de akıllıca olur.
Maybe when we make our treaty with the Sioux, we should treat you people like renegade Indians, deny your gold and property claims and hand everything over instead to our ne'er-do-well cousins and brother's-in-law "?
"Belki Sioux'larla anlaşma yaptığımızda... " sizlere de asi Kızılderililer gibi davranmalıyız. " Altınlarınızdan, arazilerinizden vazgeçin.
Vulcan and Andoria signed a peace treaty two years ago.
Vulkan ve Andoria iki yıl önce bir barış antlaşması imzaladı.
And Morocco doesn't have an extradition treaty.
Ve Fas'ta suçlular iade edilmiyor.
I referenced her in our treaty for the Tok'ra.
Tok'ra ile yapılan anlaşma metninde ondan alıntı yapmıştım.
The Antarctic Treaty was established to promote research.
Antartika Antlaşması araştırmayı ilerletmek için kurulmuştu.
It says he wants to arrange a meeting to negotiate a treaty.
Bir anlaşma yapmak için görüşmek istediğini söylüyor.
A Goa'uld wants to arrange a treaty with us?
Bir Goa'uld bizimle bir anlaşma mı yapmak istiyor?
He intends to take the planets protected under the Goa'uld-Asgard treaty.
Goa'uld-Asgard antlaşması ile korunan gezegenleri ele geçirmeye niyetli.
How many planets are protected under this treaty?
Bu antlaşmanın altında korunan kaç gezegen var?
You would be able to uphold the treaty with or without the aid of the Asgard.
Asgard'ın yardımı olsun ya da olmasın antlaşmayı koruyabilirsiniz.
To enforce this treaty ourselves, we need to build enough ships to match any fleet that would oppose us.
Kendimizi bu anlaşmaya zorlamak için, bize karşı koyabilecek her filoya denk sayıda gemi yapmamız gerekecek.
Maybe we can negotiate some kind of treaty.
Belki bir çeşit anlaşma yapabiliriz.
Continuing our efforts to secure a treaty.
- Bir anlaşma sağlamak için çabalarına devam ediyorsun.
We respected the guidelines of our treaty to the letter.
Resmi antlaşmamıza harfi harfine saygı duyduk.