Trib translate Turkish
34 parallel translation
Yo, Trib.
Trib!
Trib!
Trib?
- Hey, Mr. Trib.
- Selam, Bay Trib.
It's in the Trib.
Trib'de yazıyordu.
Hey, Mr. Trib.
Hey, Bay Trib.
We are picked up by the International Herald Trib.
International Herald Tribune'a yazı veriyoruz.
The Trib's photographer can't come till this afternoon.
Trib'in fotoğrafçısı öğleden sonra gelecek.
The hospital has no official comment at this time. It's the Trib.
Hastanenin şu anda resmi bir yorumu yok.
Your girl from the Trib, Michelle Ziegler, will be here at 4.
Tribune'den kızarkadaşın Michelle Ziegler, 4'te burada olacak.
But since the Trib did a piece on the same subject, only better, you're fired.
Ancak Tribune de aynı konu hakkında... bir araştırma yapmış. Üstelik daha iyi. Kovuldun.
I am appalled because I have a reporter in there undercover, for three weeks, and I had to read about this in the Trib.
Dehşete düştüm çünkü üç haftadır orada olan bir gizli muhabirim var ve bu haberi Tribune'de okumak zorunda kalıyorum.
Hey, ah, did you see the... the write-up in the... in the Trib about the dedication comin'up?
Gazetedeki anma töreni ile ilgili yazıyı okudun mu?
- Have you seen the Trib?
- Gazeteyi gördün mü?
The Trib is writing a feature story on this screwup and the rise in preventable deaths.
Şu anda biz konuşurken Trib, bu hata ve önlenebilir ölümlerin artması hakkında haber yazıyor.
Is your appointment the direct result of the Trip's investigative report about the declining numbers of African-Americans being admitted to med school?
Dr. Benton, bu göreve atanmanız, Trib'in tıp fakültesine giden Afrika asıllı Amerikalı öğrencilerin sayısının azaldığı yönündeki araştırmanın sonucu mu?
Jake Greenblatt from Chicago Trib.
"Chicago Trib" den Jake Greenblatt.
Okay, in the Chronicle, the Trib and the Montclarion.
Pekala. Chronicle, Tribune ve Montclarion'da çıkmış.
- Oh, they're trib... I'm sorry.
- Oh, demek kızılderili...
I saw that Three Brothers article in the Trib this week.
Bu hafta Trip'de, Üç Kardeşler hakkında bir makale okudum.
If you just wanted a story, then why didn't the Trib send one of their hacks with a cigar stuffed in their snout?
Madem ki haber istedin, o halde Tribune neden purosu burnunda gezen çaylak bir muhabir göndermedi?
She was a copy editor at the trib.
The Tribune'de editörmüş.
The Trib and the Sun-Times may be bigger, but they have to answer to corporate ownership.
The Trib ve The Sun Times daha büyükler ama onların hep cevap vermeleri gereken bir şirket vardı.
Saw the evening Trib.
Aksam baskisini gördüm.
Times, Chronicle, Trib, Daily Mail..
Gazete, günlük, günlük posta...
Your phone call with Royczyk, it's on the "Trib"'s website.
Royczyk ile olan telefon görüşmeniz şuan Trib'in web sitesinde.
"Trib," "Sun Times," "Sentinel."
Trib, Sun Times, Sentinel...
Oh, it's the trib.
Oh, Trib arıyor.
You wanna save the Trib'?
Tribune'i kurtarmak mı istiyorsun?
Our venison pot pie was written up in the Trib.
Geyik etli böreğimizden Trib'de övgüyle söz edildi.
Can you look in the Trib and see if there's any other obits that follow the same pattern?
Gazeteyi inceleyip bunlar gibi başka ölüm ilanı var mı diye bakabilir misin?
I'll put an obit in the Trib, and if he bites, he'll use Michael Thorne's social security number
Gazeteye ölüm ilanını vereceğim, yemi yutarsa kredi kartı almak için Michael Thorne'un sosyal güvenlik numarasını kullanacak.
I just heard from the Trib.
Her gün böyle. Chicago Tribune'den duydum, Peter.
And it'll be in tomorrow's Trib?
Yarınki baskıya yetişir mi?
I'll put an obit in the Trib.
Gazeteye ölüm ilanı vereceğim.