Troop translate Turkish
1,197 parallel translation
Troop, halt!
Bölük dur!
- Go back to your troop.
- Birliğinin başına git.
The report from the Army's field telegrapher to headquarters in Omaha listed only nine casualties incurred in the troop's first encounter with the homeward-bound Cheyenne.
Ordu Sahra Muhabere Merkezinden Omaha'daki Karargaha gönderilen raporda eve geri dönmeye çalışan Cheyenne'lerle karşılaşan ilk birlikten sadece dokuz zaiyatın olduğu bildirildi.
Troop, halt!
Bölük, dur!
- Take D Troop, get on their flanks.
- D Bölüğünü al, onları yandan kuşat.
Mr. Scott, dismount half of E Troop to protect the guns and wagons.
Bay Scott, silahları ve arabaları korumak için E Bölüğünün yarısı at insin.
Troop forward at the canter.
Bölük, eşkin adım ileri.
Cheyennes are to be kept under restraint and then returned south as soon as escort troop has arrived. "
Cheyenne'lerin gözetim altında tutulmasını ve eskort birliklerinin varması ile birlikte güneye geri dönmelerini. "
Never charge uphill..... like you're leading a troop of cavalry attacking an impregnable position.
Ele geçirilmez bir yere hücum eden süvari taburunu idare ediyormuşçasına yokuş yukarı çıkmayın.
In a few days I hear there will be a troop of cavalry passing through here.
Duyduğuma göre bir grup süvari, bir kaç gün içinde buradan geçecek.
He's screaming bloody murder about those 12 troop carriers dispatched to El Paso.
El Paso'ya gönderilen 12 tane birlik nakliye uçağı hakkında ortalığı ayağa kaldırıyor.
One of my controllers was watching a flight of troop carriers Wednesday heading for El Paso.
Kontrolörlerimizden bir tanesi, Çarşamba günü, El Paso'ya... giden bir birlik nakliye uçağını gözlüyordu.
Troop movements.
Kıta hareketleri.
I am demanding an entire troop of US cavalry as escort. Print that, sir!
Bir US süvari birliğinin eskortluk yapmasını talep ediyorum.
The troop sergeant took them in.
Alay çavuşu onları geri götürdü.
Now, if you have the opportunity, you might just take C Troop.
Mümkünse sadece C takιmιnι al.
He was very persuasive, with Sgt. Gomez and C Troop standing by.
Yanιndaki Çavuş Gomez ve C takιmιyla çok ikna ediciydi.
Troop, fall in!
Hizaya gir!
Troop, halt!
Takιm, dur!
- Troop right, roll!
- Takιm, ileri!
Mount up the troop, Lieutenant, we're going back home.
Askerler ata binsin teğmen, eve dönüyoruz.
You could have gone home when the last troop shipped out.
Son birlik gönderildiğinde eve dönebilirdin.
- A German troop train is on this schedule.
- Aynı tarifeyi izleyen bir birliğin treni.
How do we get ten minutes with that troop train only five behind us?
Beş dakika arkada o birlik treni varken on dakikamız var mı?
What about the German troop train back there?
Gerideki Alman Birliği treni ne olacak?
Let's get the troop train!
Birlik trenini durduralım!
'To protect the fens and marshes of a troubled corner of his domain,'the Duke sent a troop of warriors led by his most trusted knight,
.. en güvendiği şövalyelerinden olan Chrysagon de la Cruex yönetiminde..... bir grup savaşçısını bölgeye gönderdi.
You want to serve in this troop? Ha-ha!
Askere yazıImak mı istiyorsun?
If it wasn't me, then it would've been someone else from my troop.
Ben olmasaydım, bölüğümden başka birisi olurdu.
A cavalry troop?
Bir süvari birliği.
The rest of the troop will get their just punishment.
Bölükten geriye kalanlar cezalarını derhal bulacaklar.
In the name of the troop council and the entire troop... I propose that we admit Nádasdy.
Sınıfımız adına Nádasdy'yi kabul ettiğimizi söylemek istiyorum.
You should have tried my troop.
Benim takımımda olmalıydın.
I'd appreciate it if I could tag along with your troop.
Bölüğünüzün ardına takılabilirsem çok memnun olurum.
To get her through the blockade, we'll have to armor the rail... set up troop guns here, another one up forward.
Ablukayı yarmak için raylardan zırh yapacağız, Krupp silahını buraya, diğerinide az yukarı kurun.
- The troop is yours, Sergeant.
- Bölük senin, Çavuş.
Troop dismissed!
Bölük, dağılın!
- Dismiss the troop, Corporal.
- Müfreze dağılabilir, Onbaşı.
- Troop dismissed!
- Müfreze dağıl!
And two can't attack one, unless the other troop commits a foul.
Bir kişiye iki kişi saldırmayacak, karşı taraf hata yapmadığı sürece.
Troop, attention!
Birlik, dikkat!
Ats'troop is not coming!
Ats'ın birliği gelmiyor!
If Ats's troop attacks, you will alert immediately!
Ats'ın birliği saldırırsa, hemen alarm verirsin!
Troop, attention!
Bölük, dikkat!
Herewith the Paul Street troop expresses its thanks to private soldier, Erno Nemecsek.
Pal Sokağı bölüğü, er Erno Nemeçek'e şükranlarını sunar.
Troop one, we're moving back.
1. Birlik, geri gidiyoruz.
A whole troop of soldiers is underway.
Bütün ekip yol üzerinde konuşlanmış.
... They've killed all my troop.
Onlar askerlerimi öldürdü.
- Troop forward!
Bölük ileri!
There's a troop train full of troops coming toward us.
Bize doğru gelen süvarilerle dolu bir askeri bir tren var.
- Colonel, detach your troop transport cars.
Albay, bölük nakliye araçlarını hazırlatın.