English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Tuesdays

Tuesdays translate Turkish

538 parallel translation
I said, I thought you said they probably have it near Camp Weston especially on Tuesdays.
Weston Kampı yakınında bulunduklarını dedin sandım, özellikle salıları.
Regular trash days are Tuesdays, Thursdays, and Saturdays.
Çöp bırakma günleri, Salı, Perşembe ve Cumartesidir.
Ya, visiting days are Tuesdays and Fridays.
Ziyaret günleri Salı ve Cuma'dır.
Fish Tuesdays, Thursdays, and Saturdays.
Salı, Perşembe ve Cumartesi balık.
- Not just floating about - tea at 5 : 00, dinner at 8 : 00, Tuesdays at the hairdresser's.
- Sadece değişen şeyleri demiyorum. Saat 17'de çay içme, saat 20 oldu mu akşam yemeği, salı günleri berbere gitmek.
Don't let them find me and I'll light a candle for you on Tuesdays.
Beni bulmalarına izin vermezsen ben de bu salı, senin için bir mum yakarım.
Got nothing else to do on Tuesdays and Thursdays.
Salı ve perşembe günleri yapacak başka işim yok.
Never even carry new things on Tuesdays
Salı günleri asla ve asla yeni bir şey giymeyeceksin.
On Tuesdays, I take a course in General Semantics at Berkeley, finding new four-letter words.
Salı günleri Berkeley'de Genel Semantik dersi alıyorum, yeni dört harfli kelimeler buluyorum.
- Tuesdays only. 4.05 to Memphis. - You say.
- Sadece salı günleri. 04 : 05'de Memphis'e.
Carl has hydrotherapy on Tuesdays.
Carl'ın salı günleri hidroterapisi var.
We always have a bit of a gathering on Tuesdays.
Genelde salı günleri toplanırız.
Except Tuesdays and Thursdays, when I have to be at the jail infirmary.
Hapishane revirinden çalıştığım günler salı ve perşembe hariç gelebilirsin.
How's Tuesdays... and Fridays, same time?
Perşembe ve Cumaları aynı saat, sana uyar mı?
Mondays are always different from Tuesdays.
Pazartesiler salılardan farklıdır.
He does not make appointments on Tuesdays and Thursdays any more. Please call in the morning between 8 and 9.
Artık salı ve perşembe günleri dişçiye kabul yapılmıyor.
- Tuesdays and Thursdays.
- Salı ve Perşembe günleri.
I'm usually at Wally's for happy hour on Tuesdays.
Salı günleri iyi vakit geçirmek için genellikle Wally'de olurum.
Yeah, I operate on Tuesdays.
Evet, ben salı günleri ameliyata giriyorum.
Frankie Santana, we've met once before, at your service and available for dinner Tuesdays and Thursdays.
Frankie Santana, daha önce bir kez karşılaşmıştık. Hizmetinizdeyim, salı ve perşembeleri akşam yemeği için uygunum.
On Tuesdays he's normally in bed with the Captain.
Salıları, genelde Kaptanın yatağında.
Now I can take your son on Tuesdays and Thursdays... No, Tuesdays and Fridays.
Şimdi oğlunuzu salıları ve perşembeleri alabilirim yok salıları ve cumaları.
Yes, ten to six, and then to eight on Thursdays and Tuesdays
Salı ve perşembeleri 20.00'de arayabilirsin.
I have Tuesdays and Thursdays open.
Salı ve perşembelerim uygun.
They're only open on Mondays, Tuesdays, Wednesdays, Thursdays, and Fridays.
Sadece hafta içi açıklar.
Go on Tuesdays.
Salı günü git.
He visits his ladies Tuesdays and Thursday nights and Saturday mornings.
Salıları, perşembe akşamları ve cumartesi sabahları hanımları ziyaret eder.
You don't know if Tuesdays come in twos or happen once a week.
Salı günleri haftada bir midir yoksa iki mi bilmiyorsun.
- It has been all Tuesdays.
- Hepsi de Salı günüydü.
Tuesdays?
Salı günü?
I hate Tuesdays.
Salı günlerinden nefret ediyorum.
It feels so good, you start doing it on Tuesdays, then Thursdays. Then it's got you.
Ama öyle iyi hissediyorsun ki salıları ve perşembeleri de yapmaya başlıyorsun ve sonra seni avuçlarına alıyor.
Trash man comes on Tuesdays.
Çöpçü Salı günleri gelir.
And some Tuesdays and Wednesdays?
Ve bazı salılar ve çarşambalara?
– We always go on Tuesdays.
- Western mi, müzikal falan mı? - Her salı sinemaya gideriz de.
Suzie's usually here Tuesdays.
Suzie genellikle salı günleri burada olur.
No, love, t'band's on Tuesdays.
Hayır, bando salı günleri çalışır.
You see, we always have a letter from Jane on Tuesdays... and today, as you must know, is Thursday.
Jane'den her zaman Salı günleri mektup alırız. Bildiğiniz gibi bugün Perşembe.
Well, you see, Jane-Jane writes on-on Tuesdays and this is Thursday.
Jane'in mektubu her zaman Salı günü gelir ama bugün Perşembe.
That would be Monday, Wednesday, and Friday. And Tuesdays.
Pazartesi, çarşamba, cuma olabilir ve salı.
Do I judge you when you come home late on Tuesdays?
Salı günleri eve geç geldiğinde seni yargılıyor muyum ben?
They did tripe on Tuesdays.
Salı günleri işkembe yaparlardı.
Tripe on Tuesdays?
Salı günleri işkembe?
I still play poker on Tuesdays, shoot hoops on Saturdays.
Hala salıları poker oynuyorum, cumartesileri basket.
Tuesdays and Thursdays during lunch works.
Salı ve perşembeleri öğle yemeğinde yapabiliriz.
The last two Tuesdays?
Son 2 salı günü mü?
Towels are washed on Tuesdays.
Havlular salı günü yıkanır.
There's a rink out past Route 17 that's closed on Tuesdays.
17 numaralı karayolunu geçince bir buz pisti var. Salıları kapalı oluyor.
You don't car pool on Tuesdays, right?
Salı günleri çocukları okula sen mi götürüyorsun?
On Tuesdays and Thursdays I go to college.
Salı ve perşembeleri.
But you missed three Tuesdays, so he lost his sense of time.
Ama üç salı gelmedin, o da zaman kavramını yitirdi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]