English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Tulips

Tulips translate Turkish

306 parallel translation
I'm keen to see Holland, for the tulips.
Laleleri için Hollanda'yı görmeyi çok istiyorum.
It's interesting. Windmills and tulips.
Yel değirmenleri ve laleler falan.
We were just talking about the tulips.
Biz de lalelerden bahsediyorduk.
The crocuses, you know, and the daffodils and the tulips.
Bilirsin, çiğdemler, nergisler, laleler.
Good morning, tulips.
Günaydın laleler.
- Tulips.
- Laleler.
I'll pay for all the tulips and send you a life subscription to "Terror Stories."
Lalelerin parasını ödüyorum ve size hayat boyu "Korku Hikayeleri" aboneliği veriyorum
And don't pay him for any tulips!
Ve ona tek bir lale parası bile ödeme!
I'll buy you some tulips for your desk.
Masan için sana lale alacağım.
- Well, did R.B. cough up the tulips?
- R.B. lale sözünü tuttu mu?
My tulips.
Benim lalelerim.
♪ Little bread-and-butterflies kiss the tulips
Küçük ekmek-kelebekleri laleleri öper
Those flirtatious tulips
Those flirtatious tulips
Naughty tulips
Naughty tulips
When tulips love you so
When tulips love you so
He amassed a considerable fortune by means I shall not attempt to describe... and has retired to Amsterdam to raise tulips.
Benim telaffuz edemeyeceğim kadar büyük bir servet biriktirdi ve Amsterdam'da gözden uzakta emekliliğe çekildi.
You can have roses and violets and tulips all blooming in the same season.
Güller, menekşeler ve laleler aynı mevsimde çiçek açabilir.
- Like tulips in July, Mac.
- Her şey mükemmel Mac.
Sea tulips.
Deniz laleleri.
I was getting nicely tucked in, you come tiptoeing through the tulips.
Tam güzelce sokuluyordum ki, lalelerin arasından sen beliriverdin.
Things like peanuts and tulips.
Yer fıstığı ve lâle gibi şeyler.
- Tulips.
- Laleyi.
This year it was tulips.
Bu yıl laleydi.
Tulips?
Lale demek?
They feared she'd droop the tulips in holland, and you got all her looks.
HoIIanda IaIeIerinden biIe güzeIdi ve sen ona benziyorsun.
There's a fucking caterpillar in the tulips.
Lalelerin içinde lanet bi traktör vardı.
In summer the garden's full of flowers, especially tulips.
Yazları bahçe çiçek doludur, özellikle de lalelerle.
There have always been tulips here.
Burada her zaman lale olur.
Tulips were his hobby, but he died at Stalingrad.
Laleler onun hobisiydi ama Stalingrad'da öldü.
There are curtains everywhere, and tulips on every table.
Her yerde perdeler, her masada laleler var.
Tulips, daffodils and narcissus should never be without a pretty woman.
Laleler, fulyalar ve nergisler, asla güzel bir kadından ayrı olmamalı.
You know, your father used to bring me tulips every time we had a fight.
Biliyor musun, baban her kavga edişimizde bana laleler getirirdi.
Which would you prefer in your room, roses or tulips?
- Sizi yakaladığıma sevindim. Odanızda hangisini istersiniz?
The florist had to thaw out our newly planted tulips with a hair dryer.
Çiçekçi, yeni ekilmiş lalelerin buzunu fön makinesiyle çözdü.
I'd like you to bring them some tulips.
Onlara lale götürmeni isteyecektim.
I got tulips coming in there.
Oraya gelen laleler diktim.
Tulips?
Laleler.
Tiny Tim is tiptoeing through the tulips! - Did you catch that? - You ball-peen jack-a-menace.
Birşey anladın mı?
- You're giving me tulips?
Affedersin, Hemşire Hanım. - Bana lale mi veriyorsun?
Jack, why are you giving me tulips?
Özür dilerim. - Jack, bana neden lale veriyorsun? - Seninle çocuk hakkında konuşmak istiyorum.
I'm lying naked... in a field of red tulips.
Kırmızı lalelerin olduğu bir çayırda çıplak bir şekilde yatıyorum.
So what do you think? What would a girl find more romantic - tulips or roses?
Sence bir kız neyi daha romantik bulur laleler yada güller?
What's more romantic - tulips or roses?
Hangisi daha romantik laleler yada güller?
Tell Dr. Benton he has his O.R. And tell him I like tulips.
Dr. Benton'a ameliyathanesi olduğunu söyle. Ve lale sevdiğimi söyle.
The Silvermans'tulips were... you could cut the tension with a knife, but they're smiling, they're drinking, they're chatting about flowers.
Silverman'ların laleleri... Gerilim bıçakla bile kesilebilir ama gülümsüyor, içiyor ve çiçeklerden konuşuyorlar.
Right over there in the garden by the tulips.
Bahçede, lalelerin yanında.
Are the tulips Dutch?
Bunlar Hollanda lalesi mi?
Then the florist said there are no tulips.
Sonra çiçekçi aradı ve lale olmadığını söyledi.
You could have tulips.
Lalelerin olabilecek.
Would you like to hear Tell It To The Tulips?
- Hayır bizi anlatan şarkıyı söyleyelim.
What's the occasion for the tulips? This kid is fantastico.
Bu çocuk fantastik.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]