English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Two rules

Two rules translate Turkish

183 parallel translation
I broke two rules.
İki kuralı çiğnedim.
I have just two rules.
Sadece iki kuralım var :
I think there are two rules :
Bence iki kural var :
We've only got two rules - no empty glasses on the bar and if somebody belches, blame a waitress.
Sadece 2 kuralımız var. Bar'da boş bardak olmayacak ve eğer biri geğirirse bayan garsonları suçlayacaksın. - Anlaştık.
There are two rules in this business, young lady.
Bu işte iki kural vardır genç bayan.
Actually, I have two rules.
Aslında, iki kuralım var.
Which means a lot of people have been breaking the first two rules of Fight Club.
Demek ki Dövüş Kulübü'nün ilk iki kuralını pek çoğunuz çiğnemiş.
There's two rules as a trainee.
Şu aşamada bilmen gereken iki kural var.
- There is only two rules, okay?
- İki adet kuralımız var?
- But I have two rules.
- Ama iki kuralım var.
Now, when you're on the holodeck with the Captain, there are two rules you have to follow.
Şimdi, sanal güvertede Kaptan ile birlikteyken, uyman gereken iki adet kural var.
There are two rules.
Ama iki kural var :
As long as you comply with these two rules during the next fifteen minutes, it will be understood... that the experiment has reached its conclusion, and you will be compensated with 12,000 Euros.
15 dakika boyunca bu iki kurala uyarsan deneyin sonunda 12,000 Euro kazanacaksın.
Two rules of selling.
Zavallı Dan grip olmuş.
Look, in my town, there are two rules.
Bak benim kasabamda iki kural vardır.
There are only two rules at the Villa Marguerite.
Villa Marguerita'da sadece iki kural vardır.
There were only two rules.
İki kural vardı.
Hey, two rules :
Hey, iki kural :
And there are two rules,
İki de kuralımız var.
I wouldn't give two cents for all your fancy rules -
Sizin o şatafatlı kurallarınıza zırnık vermem!
He is, in fact, a dictator who rules with an iron hand, keeping two million natives half-starved with no schools, hospitals, or any voice in government.
Gerçekte ülkeyi demir yumruk ile yöneten öyle bir diktatör ki nüfusu 2 milyon olan yerli halkın yarısı açlıktan kırılıyor. Ayrıca halk okulsuz, hastanesiz kısacası hükümetin yapması gereken kamu alanları olmadan yaşamaya çalışıyor.
You should know... you have broken two of our rules
ama 2 kurala uymadınız!
There are only two other rules.
Sadece iki kural var.
It comes in two parts and has three rules.
İki bölümden oluşuyor ve üç kuralı var.
In accordance with FAA rules the first two people to the front will be upgraded to first class.
FAA yönetmeliğine göre en önce gelen ilk iki yolcumuz birinci sınıf bölümüne geçeceklerdir.
In the interim... Lorien says there are rules of engagement between the two.
Lorien'in söylediğine göre ikisinin arasında geçmişten gelen bazı çatışma kuralları varmış.
It's two guys in the ring and the rules are, "There are no rules"!
İki adam ringe çıkar ve tek kural, "Kural yok"!
So... having firml y established the ground rules what are you doing two weeks on Saturday?
Şimdi, temel kuralları belirlediğimize göre, iki hafta sonra Cumartesi ne yapacaksın?
Before we finished adjusting you I made sure we planted Asimov's two most important rules in your mind :
Seni ayarladıktan sonra Asimov'un en önemli iki kuralını zihnine yerleştirdik.
What are the two house rules?
Evin iki kuralına ne oldu? Kural 1 :
Yeah, we do. And since you ain't heard the new rules till now... I'd let you come and go two... no, three times... for one of them blacks.
Evet var, ayrıca yeni kurallardan daha yeni haberdar olduğuna göre şu siyahlardan biri için iki, yok üç kez gelip geçmene izin vermeye hazırım.
I confess to having broken the rules in the two aforementioned cases.
Sözü geçen vakalardan ikisinde kuralları ihlal ettiğimi itiraf ediyorum.
- Two kids who followed all the rules - Holy smokes.
Vay canına!
Rule number two- - there are no rules.
Kural iki... kural yok.
And number two, I'm not talking about rules here.
Ve ikincisi, burada kurallardan bahsetmiyorum.
And yet, if two lean, mean, play-by-their-own-rules... motorcycle-riding men strolled up to this booth... and beat the shit out of us two humorous guys, right... and asked you out for a ride, you would be weak at the knees.
Ama iki kaslı, sert, kendi-kurallarına-göre-oynayan... motorsikletçi buraya gelse... ve espri anlayışı olan biz ikimizin canına okusa... ve sizden onlarla gelmenizi isteseler, dizleriniz titrer.
Two gold shield wannabes who don't play by the rules.
Kurallara uymak istemeyen iki iyi polis.
Maybe it's me, maybe I didn't explain the rules of the game very well but if you don't get out of here in less then two minutes we're gonna be turned into tasty chewy people bits.
Bana mı öyle geliyor bilmem ama oyunun kurallarını iyi açıklayamadım galiba. İki dakika içinde buradan çıkmazsak lezzetli yemeklere dönüşeceğiz.
These two sets of rules are each incredibly accurate in their own domain but whenever we try to combine them, to solve some of the deepest mysteries in the universe, disaster strikes.
Bu her iki kurallar seti, ayrı ayrı kendi bölgelerinde mükemmel bir doğruluğa sahiptirler ama evrenin en derin gizemlerini çözebilmek için onları birleştirmeye kalkıştığımızda, daima çıkmaz bir sokağa girmekteyiz.
Before you two arrived, we respected the rules.
Sen ve karın gelmeden önce kurallara saygı duyulurdu.
The political instability in Asia is due to you two kingdoms We, Tang, set the rules and order
İki krallık sebebiyle Asya'da meydana gelen otorite boşluğu için biz Tang Hanedanlığı bir takım kuralları uygulamaya koyduk.
The experiment will begin as soon as you hear the two basic rules and comply with them. Now, listen closely.
Şimdi iyi dinle.
It'll be conducted within the rules agreed to by each member of the debate and by the two campaigns.
Ve toplantıdaki ve kampanyadaki her üyenin de mütabık olduğu kanun ve kurallara uygun olup olmadığını tartışacağız!
I am changing the rules. Instead of having one speaker at our bicentennial, we will have two.
Kuralları değiştiriyorum. 200. yıl kutlamalarında bir konuşmacı yerine iki konuşmacı olacak.
And what would happen if someone... you know, decided to break the rules and have more than two children? I don't know.
Ve peki ya birileri kurallara karşı gelmeye karar verirse ve iki çocuktan daha fazlasına sahip olmak isterse ne olacak?
I thought this was gonna be a fair fight between two honorable men... but I can see now that I'm up against somebody who doesn't play by the rules.
Bu, iki onurlu adam arasında adil bir savaş değil. Rakibimin, kurallara uymayan birisi olduğunu fark ettim.
I have two very simple rules here on this hunt.
Benim iki tane çok basit kuralım vardır.
One of my mobster friends has my two kids and he's gonna hurt the kids if I don't follow his new rules.
Mafya arkadaşlarımdan birisi iki çocuğuma sahip ve eğer istediğini yapmazsam onlara zarar verecek.
Bloom... the two cardinal rules of being a Broadway producer... are one, never put your own money in the show.
Bloom bir Broadway yapımcısı olmanın en temel iki kuralı şudur. Bir : Bir şova asla kendi paranı yatırma.
There are two simple rules
İki basit kuralı var
Take two fighters, put'em in a cage, take away the rules and see what happens.
İki savaşçıyı bir kafese koy, kuralları bir kenara bırak ve ne olacağını gör.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]