Untouchables translate Turkish
82 parallel translation
The SS, the untouchables, to be addressed from ten feet away.
SS'ler, dokunulmazlar, on metre uzaktan konuşulabilinenler.
Well, that's The Untouchables with Bob Stack!
Bob Stack'la Dokunulmazlar var!
- Untouchables.
- Dokunulmazlar.
It is the work of untouchables!
Bu paryaların işi!
In this place, there are no untouchables and no work is beneath any of us.
Burada hiç parya yok. İşi küçümseyemeyiz.
One for women, one for the untouchables.
Biri kadınların, diğeri paryaların köleliği.
The Untouchables.
- Dokunulmazlar.
For which I must commend the excellent work... of Eliot Ness and his squad of Untouchables.
Eliot Ness'in ve onun'dokunulamazlar'birliğinin, başarılarını takdirle karşılıyorum.
I saw it in an old Untouchables episode.
Eski bir Dokunulmazlar bölümünde görmüştüm.
And what about The Untouchables?
Peki ya "Dokunulmazlar"?
Did you ever see "The Untouchables"?
"Dokunulmazlar" ı seyretmiş miydin?
Chubby Checker, the Untouchables,
Chubby Checker, Dokunulmazlar,
I found another episode of The Untouchables.
Dokunulmaz'ın başka bir bölümünü buldum.
And yet you talk of untouchables!
Siz hala paryalardan bahsediyorsunuz!
Do your scriptures tell you to let untouchables die?
Kitapların paryaları ölüme terk etmeni mi söylüyor?
They are untouchables.
- Sanki dokunulmaz gibiler.
Untouchables.
Dokunulmazlarız.
We're the fucking Untouchables.
Biz Dokunulmazlarız.
One, two, three, Untouchables!
Bir, iki, üç. Dokunulmazlar!
He says the Untouchables are... children of God.
Tanrı'nın her kulunun dokunulmaz olduğunu söylüyor.
Come on, we're all untouchables now.
Hadi, bizim dokunulmazlığımız var.
Who better than you, now that we're both the same... untouchables
Hangimiz daha iyi ki, ikimiz de suçluyuz.
Now... we are all untouchables in our own land
Şimdi hepimiz dokunulmaz olduk.
And we're recreating the scene from The Untouchables where Roy, as Bobby De Niro crushes my skull with a baseball bat.
Dokunulmazlar filminden mizansen sergileyeceğiz. Roy, Bobby De Niro olarak, kafamı beyzbol sopası ile patlatacak.
One of Japan's untouchables.
Japon paryalarından biri.
But then we will become untouchables.
Ama ondan sonra dokunulmaz olacağız.
My father was a rabid "Untouchables" fan.
Babam "Dokunulmazlar" ın sıkı bir fanatiğiydi.
In India, we just call them untouchables.
Hindistan'da, biz onlara "dokunulmazlar" deriz.
Speaking of untouchables, I've got great news for you guys.
Dokunulmazlardan bahsetmişken, size vermem gereken harika bir haber var.
We was, like, untouchables.
Dokunulmaz gibiydik.
All these missions, how do you think that you're able to touch the untouchables?
Tüm bu görevlerde, dokunulmazlara nasıl dokundun sanıyorsun?
I told you, they're untouchables.
Dokunulmaz olduklarını söylemiştim.
And you pulled a little "Untouchables" De Niro On his head.
Sen de "Dokunulmazlar" ın De Niro'su gibi silahını çekmişsindir.
.. with the mistreated Dalits ( untouchables ).
Dalitler'e kötü davranacağız.
let's wait for him in the lobby like Ness at the steps in the untouchables.
Hadi adamı, Dokunulmazlar'daki Ness gibi merdivende bekleyelim.
UNTOUCHABLES
DOKUNULMAZLAR
It's like they're Untouchables.
Adeta dokunulmaz gibidirler.
How can you be with untouchables bringing shame to this house?
Nasıl olur da dokunmaman gerekenlere dokunup bu eve utanç getirirsin?
"The Untouchables."
"Dokunulmazlar"
You watch "The Untouchables," you root for the Feds.
The Untouchables izliyorsun, federalleri destekliyorsun.
They say you're a hero who slaughters the "untouchables".
Söylediklerine göre dokunulmaz bir katilsin.
Well, if it helps, think of me as Elliot Ness, and these guys behind me? The Untouchables.
Eğer faydası olacaksa beni Elliot Ness ve arkamdakileri de Dokunulmazlar olarak düşünün.
62 years later, Brian De Palma paid homage to the Odessa steps sequence in his violent American film The Untouchables.
62 yıl sonra Brian de Palma, sert Amerikan filmi "Dokunulmazlar" da Odesa merdiven sekansına selam gönderir.
I-I got to tell you, I mean, "Untouchables" is, like, one of my most favorite movies ever.
Sana söylemeliyim "Untouchables" en sevdiğim filmler arasında.
For me, "The Untouchables." Spence?
Benim için The Untouchables. Spence?
Baby carriages, from the train station scene in "The Untouchables"!
Bebek arabaları, "Dokunulmaz" daki istasyon sahnesinden!
Falling outside this system were the Dalits, the untouchables, who, like Hori Lal, were condemned to shovel the excrement of the higher castes.
Bu sistemin dışında kalanlarsa, "dokunulmazlar" diye tabir edilen Dalitler'dir. Bunlar Hori Lal gibi, daha yüksek kastların pisliğini temizlemeye mahkum edilmiştir.
You'll now be working in the warehouse with the untouchables.
Artık bu dokunulmazlar ile birlikte Depo'da çalışacaksın.
Ness and the Untouchables took down Capone. Heller got shot and killed. The bad guys beat him.
Herald belki de sadece öyle görünmek istedi, Sparanza orda değildi
Untouchables.
Birbirimizle kavga etmek zorunda bırakılmamız öyle beter ki.
Untouchables, 1987.
- Untouchables, 1987.