English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ U ] / Upbeat music

Upbeat music translate Turkish

146 parallel translation
Little...... [loud crashing ] [ upbeat music.... ] [ peaceful tempo]
Küçük... Çellonu getirmiyor musun?
( upbeat music )
Cuma ya da Cumartesi oralarda olacağım.
I'd prefer some more upbeat music myself... there're nasty soldiers all over town.
Bana kalsa hareketli bir şeyler olsun derim, ama gördüğünüz gibi şehrin her yanı asker müsveddeleriyle dolu.
( UPBEAT music playing )
Hayır, bir ayakkabımız var.
( UPBEAT music playing )
Aman, alt tarafı mikser işte.
[upbeat music] ? ?
Californication 3x02 "Tecavüz ve Bal Diyarı" Dikkat!
♪ Rules of Engagement 4x10 ♪ The Surrogate Original air date on May 3, 2010 [upbeat music]
Çeviren : ronaldo İyi seyirler. Selam.
[upbeat music]
Çeviri :
[Upbeat music]
Sezon 5 Bölüm 16 "TGS Kadınlardan Nefret Eder"
( UPBEAT MUSIC PLAYING ON RADIO )
Güzel zaman geçiriyorum.
[upbeat music] - ♪ she was certain that he was her one and only ♪
# Tek ve sadece kendisinin olduğundan emindi #
( upbeat music )
( Iyimser müzik )
( Upbeat music plays ) ( Hip-hop music playing ) ♪ here we go now ♪
# Şimdi işte başlıyoruz. #
( UPBEAT MUSIC PLAYING )
İşte yine J. B.
[Upbeat instrumental music]
Pınar Batum
I think our little floor show will bring out the local critics. [Upbeat instrumental music] Get out of sight, guys.
Küçük şovumuzla ilgili bazı eleştiriler olabileceğini düşünüyorum.
[upbeat happy music ] [ I only knew you for a while...]
# Seni sadece #
You know, this would be even better with more upbeat music.
Bilirsin, biraz daha eğlenceli bir müzik daha iyi olacaktır.
( whistles ) ( upbeat music playing on TV )
Nefes ver.
( upbeat music )
Her zamanki gibi.
( upbeat dance music )
Sadece o değil.
( upbeat dance music )
Çabuk, çabuk.
[Upbeat swing music continues]
ÇEVİRİ : TUĞHAN
Pay me. " [Upbeat instrumental music]
Ödeme yap " der gibiydim.
[Upbeat rock music]
BEŞ YIL ÖNCE
[Upbeat instrumental music] I'm so glad you decided to come.
- Evet. Gelmeye karar verdiğine çok sevindim.
[Upbeat rock music playing on stereo] Keith Morgan.
Keith Morgan.
[Upbeat rock music playing on stereo] lt's too bad we can't just crash the reunion.
Buluşmaya davetsiz gidemememiz çok kötü.
Break! [Upbeat rock music]
[Neşeli rock müzik]
[Upbeat instrumental music]
[Neşeli enstrümantal müzik]
[Upbeat pop music playing]
[Neşeli pop müzik çalıyor]
[upbeat rock music]
Bu cümle aslında yok. Gödel.
[UPBEAT DISCO MUSIC PLAYING]
[DİSKODA NEŞELİ BİR PARÇA ÇALAR]
It's very pretty music, very upbeat.
Çok güzel bir müzik. Çok neşeli.
[Upbeat music plays] Hey, easy.
Hey, sakin ol.
( dramatic upbeat music )
Nasıl olduğunu sor.
( UPBEAT MUSIC PLAYING )
Bölüm Cafe Disko
Women, more music, and something upbeat.
Kızlar, daha neşeli bir şeyler koyun.
[Upbeat music] All right, listen up.
Pekâlâ, beni dinle.
( UPBEAT MUSIC PLAYING ) Hey there!
Selam!
[Upbeat rock music] ♪ ♪ Stop.
Dur.
[Playing upbeat music] Can you break a 5?
Beş dolar bozabilir misin?
( UPBEAT ROCK MUSIC PLAYING )
Airborne Toxic Event'ten Changing Plays çalıyor
( UPBEAT POP MUSIC PLAYING )
( Iyimser POP MÜZİK PLAYING )
[upbeat music]
Affedersiniz bayan.
[Upbeat Latin music] ♪ in this factory where dreams can come true ♪
* Hayallerin gerçek olduğu bu şirkette *
[Upbeat rock music] We all have roles to play in life, but in high school, it's voted on and committed to print for generations to come.
Hayatta hepimizin oynaması gereken bir rôl var ama okulda ise bu adeta gelecek nesiller için adanmış.
Come on, something upbeat. Ah... That rock and roll music you kids worship like unholy idol.
Siz çocuklar şu "Rock and Roll" müziğine melun putlara taptıkları gibi tapıyorsunuz.
[Upbeat music]
Hollywood Simgesinin Laneti çeviri : cadiyaman
[Upbeat hip-hop music]
Hepimiz o sembollerin çevresinde büyümüştük.
[applause ] [ upbeat piano music playing] - ♪ they say the neon lights are bright ♪ ♪ on broadway
* Neon ışıkların göz kamaştırıcı olduğunu söylerler Broadway'de *

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]