Valentine translate Turkish
4,192 parallel translation
Valentine didn't let me out of his sight.
Valentine beni gözünün önünden ayırmadı.
But you think Valentine is a supporter?
- Valentine, destekçileri mi sence?
This unprecedented giveaway by the philanthropist Richmond Valentine... has already seen over a billion cards distributed.
Yardımsever Richmond Valentine'ın bu inanılmaz bağışında şimdiden bir milyarı aşkın sim kart dağıtılmış durumda.
Valentine is at last saying something of note.
Valentine nihayet işe yarayacak bir şeyler söylüyor.
Can you see Valentine anywhere?
Valentine'ı görebiliyor musun?
Valentine can send his signal to any of them, all of them.
Valentine, istediği birine hatta hepsine sinyal gönderebilir.
Indeed, and thanks to Galahad's recordings... we have Valentine's confession.
Galahad'ın kaydı sayesinde Valentine'ın itirafı da elimizde.
Valentine won you over, somehow.
Valentine seni de safına çekmiş, artık nasılsa.
So Valentine's gonna take care of the population problem himself.
Yani Valentine aşırı nüfus sorununu kendi kendine mi halledecek?
Sometimes a culling is the only way to ensure that this species survives... and history will see Valentine... as the man who saved humanity from extinction.
Bazen bir türün hayatta kalmasını sağlamanın tek yolu, itlaftır. Valentine, tarihe insanlığın soyunun tükenmesini önleyen adam olarak geçecek.
God knows who's in Valentine's pocket and who's not.
Valentine'la kimin çalıştığını, kimin çalışmadığını anca Tanrı bilir.
We're gonna take out one of Valentine's satellites.
Valentine'ın uydularından birini indireceğiz.
It'll take him a couple of hours to reroute it... which buys us enough time for you to get me into Valentine's mainframe... so I can shut it down.
Baştan başlatması birkaç saatini alacak. Bu da, kapatmam için beni Valentine'ın ana bilgisayarına götürmen için yeterli zamanı kazandıracak.
Valentine selected his chosen few to get the countdown warning... but he had to be sure they didn't blab to the wrong people beforehand.
Valentine, seçtiği kişilere geri sayımı haber verdi. Ama öncesinde yanlış insanlarla konuşmadıklarından emin olması gerekiyordu.
We're coming up on Valentine's base. Gotta go.
Valentine'ın üssüne yaklaşıyoruz, kapatmam gerek.
I'm sure you've adhered to Valentine's strict no-weapons policy... - but if you don't object... - Of course.
Bay Valentine'ın katı silah yasağına uyduğunuza eminim ama sakıncası yoksa?
Valentine! I've caught a fucking spy!
Valentine, bir casus yakaladım.
I can't get into Valentine's machine.
Valentine'ın aletine giremiyorum.
Eggsy, Valentine's using someone else's satellite.
Eggsy, Valentine başka birinin uydusunu kullanıyor.
Eggsy, it seems Valentine's got a present for you. Get a move on!
Eggsy, Valentine'ın sana bir armağanı olacak anlaşılan.
My turn to play, Valentine.
Hamle sırası bende, Valentine.
Get Valentine's hand off that bloody desk now!
Valentine'ın elini o masadan çek hemen!
Let's do it on Valentine's Day.
Tamam, Sevgililer Günü'nde yapalım.
... tomorrow, which is Valentine's Day.
... yani Sevgililer Günü'nde aldıracağım.
Tomorrow is Valentine's Day, and I can honestly say it's not going to be the worst Valentine's Day I've ever had.
Yarın Sevgililer Günü ve açıkça söyleyebilirim ki hayatımdaki en kötü Sevgililer Günü bu değil.
This may be the best / worst Valentine's Day I have ever had.
Bu en iyi ve en kötü Sevgililer Günüm olabilir.
Happy Valentine's Day, Ollie.
Sevgililer Günün kutlu olsun, Ollie.
I gave it to you for Valentine's Day.
Sevgililer Günü'nde almıştım sana.
One Valentine's day he went to propose to her.
Bir Sevgililer Günü ona evlenme teklif etti.
Now, I just want you to know that this is your birthday gift, Valentine's day gift, Christmas gift, and whatever else you can think of.
Bu senin doğum günü, sevgililer günü, yılbaşı yani her şey hediyen.
Valentine's Day makes guys go crazy.
- Sevgililer günü erkekleri delirtiyor.
Men hate Valentine's Day.
Erkekler sevgililer gününden nefret ederler.
Valentine's Day was invented to make people feel like shit if they're not part of some perfect couple.
Sevgililer günü harika çift olamayan insanların ağızlarına sıçmak için icat edilmiş bir gündür.
Being locked up on Valentine's Day.
Sevgililer gününde burada tıkılıp kalmak.
Tomorrow night, I'm going to put the "V" in your Valentine.
Yarın akşama da, sevgililer günü kartına kocaman bir "DİL" atacağım.
Hey, Warren, who gonna be your Valentine this year?
Warren, bu yılki sevgililer gününde senin partnerin kim olacak?
Valentine's day.
- Ne? Sevgililer günü işte.
Oh, I'm working the Valentine's party.
Sevgililer Günü partisiyle uğraşıyorum.
Happy Valentine's Day.
Mutlu sevgililer günü.
- Happy Valentine's Day.
- Mutlu sevgililer günü.
Except you misspelled "Valentine's."
"Sevgililer"'i yanlış hecelemen dışında.
So, since it's Valentine's Day, what is love to you?
Pekâlâ, Sevgililer Günü olduğuna göre aşk sizin için nedir?
I just wanted to call and wish you a happy Valentine's Day.
Sadece arayıp sana Sevgililer Günü'n kutlu olsun demek istedim.
Happy Valentine's Day.
Sevgililer Günün kutlu olsun.
It's Valentine's Day, asshole!
Bugün Sevgililer Günü, pislik!
I'm just saying, respectfully, that maybe Valentine's wasn't the best day to take a bunch of people to see your gig at a bar.
Tüm saygımla söylüyorum ki belki de Sevgililer Gününde bir grup insanı bardaki küçük gösterini görmeye götürmek iyi bir fikir değildir.
I shouldn't have sent her the Valentine.
Ona sevgililer günü kartı göndermemeliydim.
My first boyfriend, my only boyfriend really, gave them to me for Valentine's Day senior year.
İlk ve tek erkek arkadaşım mezuniyet yılında sevgililer gününde vermişti.
I'm gonna cash in this coupon you gave me last Valentine's Day.
Bana son sevgililer gününde verdiğin bu kuponların karşılığını istiyorum.
"My funny Valentine."
Benim Komik Sevgilim.
Richmond Valentine.
Ben Richmond Valentine.