English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ V ] / Versailles

Versailles translate Turkish

481 parallel translation
To Versailles!
Versay'a!
After Versailles you will be allowed to go home!
Versay'dan sonra eve gitmek için izin verilecek!
To Versailles.
Versay'a!
In Versailles
Versailles'da.
the bourgeoisie looks on from a hill at Versailles
Burjuvazi Versailles'ın tepesinde gözüküyor.
I'm stopping at the Hotel Versailles.
Versailles Oteli'nde.
The old Versailles.
Eski Versailles.
- The Versailles, that's where he is.
- Versailles'de, orada kalıyor.
I took on 10 years trying to get from the Versailles to Times Square.
Versailles'den Times Meydanı'na gidene dek 10 yıl yaşlandım.
- l'm at the Versailles.
- Versailles'de kalıyorum.
- The Versailles.
- Ah vErsailles.
Versailles, Joan of Arc, statues and monuments.
Versailles, Joan of Arc, heykeller ve anıtlar.
The truth is our world died with Versailles and Marie Antoinette.
Gerçek şu ki, dünyamız Marie Antoinette'le sona erdi.
The Marquis de Maynes is absent from the assembly... having been ordered by Her Majesty the Queen... to report upon the waterworks at Versailles.
Markiz de Maynes şuan mecliste değil... Majesteleri kraliçenin emriyle... Versailles'daki su kanalizasyon işleri ile ilgili rapor hazırlamak için görevlendirildi.
Because of the farcical Versailles Treaty which so deliberately humiliates our people Germany will one day arouse the genius of its blood who will deliver us from His dungeon of humiliation like a saviour.
Abuk subuk Versailles Anlaşması halkımızı kasten aşağılıyor. Almanya bir gün kendi soyundan gelen o dehayı uyandırıp bir kurtarıcı gibi o utanç zindanından bizleri salıverecek.
Here at Versailles, French history reawakes to welcome the Queen fittingly...
Burada Versailles'de, Fransız tarihi, Kraliçe'yi uygun bir şekilde karşılamak için yeniden canlandırılıyor...
To prove it, I'll take you for a drive for tea at the Reservoirs in Versailles.
Bunu kanıtlamak için, seni Versailles'a Reservoirs'da çaya götüreceğim.
I didn't know you could have a view outside of Versailles.
Versailles'ın penceresinden görünen manzaranın başka hiç bir yerde olmadığını sanıyordum.
There's a chest full of rockets enough to make Versailles jump.
Havai fişek dolu bir sandık var Versay'ı havaya uçurmaya yeter.
I'm used to Versailles and the French court, all this is a bit provincial for me.
Ben Versailles'e ve Fransız konaklarına alışkınım, burası benim tarzım için biraz taşralı.
But I spent a lot of time in Paris and Versailles.
Ama Paris ve Versailles'de çok zaman geçirdim.
To tell you the truth, Versailles is a bit provincial while everything here is so refined and splendid.
Doğrusunu söylemek gerekirse, Burada her şey çok kibar.. ve görkemli, Versailles biraz taşralı kalıyor.
Versailles!
Versay!
I never left Versailles.
Versailles'dan hiç ayrılmadım.
You have a lover in Versailles.
"Versailles'de... "... seni seven biri var.
You work in Versailles?
Versailles'da mı çalışıyorsunuz?
I've been in a Versailles clinic.
Versailles Kliniğindeydim.
Keep your Champs Élysées and your palace in Versailles.
Champs ÉIysées'niz ve VersaiIIes'daki sarayınız sizin olsun.
Not at all. Ah, my fountains. Not really from Versailles, but still cool.
Çeşmelerim harikadır ama bu bitkileri hiç sevmiyorum.
ANGÉLIQUE... THE ROAD TO VERSAILLES
ANJELİK VERSAILLES YOLUNDA
You are requested at Versailles tomorrow.
- Siz yarın Versailles'e davet ediliyorsunuz.
AT VERSAILLES, IN COUNT PEYRAC'S MYSTERIOUS HOME,
O VERSAILLES DA, KONT PEYRAC'IN ESRARENGİZ EVİNDE,
He promised prosperity for everyone, promised to return German lands annexed by the Treaty of Versailles.
Herkese refah sözü veriyordu. Versay antlaşması ile kaybedilen yerleri geri alma sözü veriyordu.
In short, tempt him to Versailles.
- Kısaca onu ayart ve Versailles'a yakınlaştır.
When I was in his favor, I saw you at Versailles.
- Ben onun yanındayken seni Versailles'da görmüştüm.
You shall have it. But the King awaits you in Versailles.
- Onu alacaksınız.Ama kral sizi Versailles'da bekliyor.
We, King Louis, bid you welcome to our Court of Versailles.
- Sarayımız Versailles'a hoşgeldiniz.
If a select number of people were to sleep at Versailles tonight, would you join them?
- Seçkin sayılan insanlar bu geceyi Versailles'da geçirecek onlara katılacakmısın?
I adore Versailles, Sire.
- Ben Versailles'a taparım, efendim.
But, Sire, without the King, there would be no Versailles.
- Ama efendim, Kral olmadan Versailles bir hiçtir.
I have no power at Versailles.
- Benim Versailles'da hiç gücüm yok.
Well, I'll have an intern at the hospital at Versailles come along with us.
Versailles hastanesinde çalışan ve bizimle gelecek olan bir asistanım var.
To that end, I'll move into the castle that my father built at Versailles.
Bu amaçla, babam Versailles'da inşa ettiği kalenin içine taşınacağım.
As for those nobles who wish to have lodgings built at Versailles, I will declare their lodgings privileged from seizure and not to be sold by the courts.
Versailles'da konut sahibi olmak isteyen bu soylulara gelince, onların hacizden muaf ve mahkemeler tarafından satılamayacak konutlarını ilan edeceğim.
After me, Versailles will remain the palace of my dynasty.
Benden sonra, Versailles hanedamın sarayı olmayı sürdürecek.
- I now visit Versailles? - Now?
- Ben Versailles sarayını ziyaret etmek istiyorum.
Those who don't are like the people in Versailles, who surround those who do.
Potansiyelinin farkında olmayanlar Versailles'daki insanlara dönerler.
- that I reappear in Versailles.
Versailles'da gördüm.
So I sent a messenger to 7th Corps headquarters at Versailles to say that we would be in Paris on the 17th.
Bu yüzden Versailles'daki 7. Kolordu k omutanlığına 17'sinde Paris'te olacağımıza dair bir haberci yolladım.
Is this the road to Versailles?
Versailles'a buradan mı gidiliyor?
You know Versailles.
Versailles'ı bilirsin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]