Viciously translate Turkish
126 parallel translation
I accuse the war office of having viciously led a campaign to misdirect public opinion and cover up its sins.
Harp dairesini, kamuoyunu yanlış yönlendirdiği ve suçlarını örtbas etmek için kullandığı için itham ediyorum.
I hit Sally savagely, viciously.
Vahşi bir şekilde Sally'e rastlıyorum.
He speaks more viciously against you than ever before.
Sizi her zamankinden fazla kötülüyor.
- Is that man who seized you so brutally and viciously, is he here in this courtroom?
- O adam mı sizi şiddetle... ve acımasızca esir alan, adam bu salonda mı?
Is he the man who seized you so viciously, Miss Beecher?
O adam mı sizi şiddetle, ve acımasızca esir alan, adam, Miss Beecher?
Now, I just saw a man viciously and repeatedly stabbed.
Şimdi, bir adamın çok feci bir şekilde defalarca bıçaklandığını gördüm.
He pretends to strike viciously, but he has to make sure he misses otherwise his enemy will find out that he has no teeth.
Vahşice saldırıyormuş gibi yapıyor, ama hedefi vurmadığından emin olmalı aksi takdirde düşman, hiç dişleri olmadığını keşfeder.
- Viciously destroyed...
- Vahşice yok edilmiş...
Viciously attacked my son breaking his legs, arms, and the poor boy's skull.
Oğluma zalimce saldırdı... zavallı çocuğun bacaklarını ve kollarını kırdı, kafasını yardı.
Viciously rearrange their environment?
çevrelerini acımadan yeniden mi düzenleyeceksin?
If you had not been so ashamed of it... how could you have treated her so viciously?
Bundan bu kadar utanç duymasaydınız... ona böyle kötü davranamazdınız.
It was a viciously sharp slice of mango, wasn't it, sir?
Korkunç keskin bir mango dilimiydi, değil mi efendim?
This dog is programmed to viciously attack anyone who may pose a threat or an obstacle to this detail.
Köpek, tehdit oluşturan ya da engellemeye çalışan herkese saldırmak üzere programlanmıştır.
Indisputable scientific evidence that on the night of January 20 Richard Kimble did in fact viciously attack and brutally murder his wife.
Tartışılmaz bilimsel kanıtlar gösteriyor ki 20 Ocak gecesi Richard Kimble aslında vahşice karısına saldırdı ve çok vahşice onu öldürdü.
He was viciously beaten to death, his skull smashed with a pistol butt.
Ölene dek onu dövdüler, kafasını bir tabanca kabzasıyla kırdılar.
- Eddie was viciously attacked.
- Eddie canice bir saldırıya uğramış.
The same weapon... he used to viciously murder George and Carol Beeman.
Canice işlediği George ve Carol Beeman cinayetinde de kullandığı silah.
He viciously screamed at total strangers.
Saldırganca tamamen yabancı insanlara bağırdı.
Four boys from South Park, Colorado tried to viciously murder an innocent grandfather.
Colorado, South Park'tan dört çocuk acımasız bir biçimde, bir büyük babayı öldürmeye çalıştılar.
With all the poor people of this city... who wanted only to live and were viciously murdered, you have the nerve to sit here... wanting to die and not go through with it?
Bu şehrin bütün aciz insanları ile beraber... yaşamak isteyip de gaddarca öldürülenlerle beraber, burada yüzsüzce oturup... ölmek istiyorsun, ve bunu yapamıyor musun?
A priest, my priest, was viciously attacked at his own church.
Bir peder, benim pederim, kendi kilisesinde saldırıya uğradı.
The thought was so viciously evil that my sadistic temptations were a signed pact in themselves.
Sadistçe hislerimin kendiliğinden imza attığı, alçakça bir fikirdi.
Dictator Benito Mussolini was deposed and exiled. The government surrendered, and the populace turned viciously on their former allies.
Diktatör Benito Mussolini görevden alınıp sürgün edildi, hükümet teslim oldu, ve halk eski müttefiklerine karşı acımasızca cephe aldı.
So one ripped the head off a guard and another viciously attacked Detective Lockley. - That it?
Bu yüzden birisi güvenlik görevlisinin kafasını kopardı ve diğeri de Dedektif Lockley'e vahşice saldırdı.
I have been fasting a ritual purification for those I so viciously killed.
Acımasızca işlediğim cinayetlerden sonra arınmak için oruç tutuyorum.
You are known to me now... every suspicion viciously confirmed.
Artık seni tanıyorum... Bütün kuşkular ispatlandı.
One summer when we were first married... your father and I stayed in this village in Thailand... where we spent two weeks eating viciously hot chilies...
Evliliğimizin ilk yıllarında bir yaz babamla Tayland'daki küçük bir kasabada kalmıştık. İki haftamız acı biber yiyip çıplak yüzmekle geçti.
The defendant is charged with viciously beating his father to death with a baseball bat.
Davalı, babasını öldürene kadar beysbol sopasıyla dövmekten suçlanıyor.
And when I say destroy the duck, I mean kill him viciously and painfully.
Ve ördeği öldürdüğümde, bunu acı vererek yapacağım.
A La Jolla man clings to life at a university hospital after being viciously attacked by a pack of wild dogs in an abandoned pool.
La Jolla'da vahşi köpek saldırısına uğrayan bir adam üniversite hastanesinde yaşam mücadelesi veriyor.
Viciously fucked!
Çok fena sıçtım!
I'm bullockly viciously fucked.
Amına götüne sıçtım.
When they found out I liked her... they turned on her viciously. She moved to Alaska.
Bana sevdikleri bir kızı ayarladılar, ondan hoşlandığımı anladıklarında şiddetle karşı çıktılar.
The Japanese guards, who view surrender as a disgrace, treat them viciously.
Teslimiyeti rezillik olarak gören Japon muhafızlar esirlere gaddarca davranırlar.
A Vallejo couple was viciously attacked last night and I'm saddened to report that one of them has died.
Vallejo'lu çifte dün gece kötü bir şekilde saldırıldı ve bir tanesinin öldüğünü üzülerek bildiriyorum.
And then he viciously assaulted Brandon's genitals.
Ve sonra da şiddetle Brandon'ın cinsel organına saldırdı.
Technically I was only captain for two years, then I was viciously mutinied upon.
Teknik olarak sadece iki yıl kaptanlık yaptım, sonra isyan çıktı.
But I find it amazing that the Costa Rican judicial system is coming at us so viciously when what they're defending is an illegal fishing operation.
Kosta Rika adalet sisteminin bizi acımasızca yargılarken yasadışı balıkçılığı bu denli savunması gerçekten şaşırtıcı.
So the cute little baby harp seal grows up and goes out and eats fish, just as viciously as a shark.
Yani, şirin yavru bir Grönland foku, erişkinliğe ulaşınca gider ve en az köpekbalığı kadar vahşice avlanır.
Then why did you viciously attack her?
O zaman neden ona acımasızca saldırdın?
Well, if you're the DEA, who the hell do you think you're gonna go after, first and foremost, and as viciously as you can do it?
Well, if you're the DEA, who the hell do you think you're gonna go after, first and foremost, and as viciously as you can do it?
You get viciously tickled.
Acımasızca gıdıklanırsın.
* And I dress so viciously *
* And I dress so viciously *
You weren't speaking viciously.
Art niyetli olmadığınızı biliyorum.
We are talking about a rich, spoiled, millionaire athlete who viciously beat an innocent man within an inch of his life.
Konumuz, ensesi kalın, şımarık, paraya para demeyen bir sporcunun masum bir adamı ölümün kıyısına getirecek kadar dövmesi.
You were just dumped by your girlfriend... quite viciously.
Az önce kız arkadaşın tarafından terk edildin, oldukça kötü bir şekilde üstelik.
Long ago, I was viciously attacked by the coward Lyze of Kiel for defending that truth.
Çok zaman önce, bu gerçeği savunurken, Kiel fatihi korkak Lyze tarafından vahşice saldırıya uğradım.
So you can viciously do to me what I so lovingly did to you?
Peki ben sana böyle sevgi dolu bir merhaba derken sen bana sertçe vuracak mısın yoksa?
Investigators said they are trying to figure out How two chimpanzees that viciously attacked a visitor At an animal sanctuary escaped from their cage.
Dedektifler, iki şempanzenin barınaklarındaki kafeslerinden kaçıp bir ziyaretçiye saldırmaları olayını araştırıyor.
You're vicious. You want me viciously... what time you want me in here?
Benim de öyle olmamı istiyorsunuz.
They beat her viciously.
Kızı çok kötü dövmüşler.