English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ V ] / Victimized

Victimized translate Turkish

146 parallel translation
Besides which, we were forced off the road by that police car and then victimized by a towing truck that suddenly and magically appeared.
Ayrıca polis arabasıyla bizim yoldan çıkmamıza neden oldu ve sonra da bir anda hiç yoktan beliren bir çekici kamyonla kurban edildik.
Now, knowing him, I figure you were victimized.
İşte tavır bu. Sen benim gibisin.
Yes, I'm sure that's the fashionable attitude, Mr. Rutland. But just wait until you've been victimized.
Evet, eminim ki bu rağbet edilen tutum bu, Bay Rutland siz de bir kurban oluncaya kadar bekleyin.
You victimized me. And maybe that saved you.
Beni kurbanın yaptın belki bu sayede kendini kurtardın.
We were both victimized by that... that... that brute, that... that... that...
İkimiz de bu korkunç adamın kurbanı olmuşuz.
The Local Council of Solidarnosc informs that there has been created a working committee which receives complaints of dismissed people and those who were victimized during the events of June 1976 that took place in our town.
Solidarnosc Bölgesel Konseyinden duyuru. İşten uzaklaştırılan işçilerin şikâyetlerini dinlemek üzere bir işçi komitesi kurulmuştur. Şehrimizdeki Haziran 1976 olaylarında haksızlığa uğramış kişiler de başvurularını yapabilirler.
At the same time, many women have been victimized.
Öte yandan birçok kadın da kurban edilmiş.
She was victimized by a notion of preferring sons to daughters
Erkek çocuklarını, kız çocuklarına tercih eden bir inancın kurbanı oldu.
I just showed you what you can never remember. What it feels like to victimized.
Sana, kurban olmak ne demekmiş onu gösterdim.
Many don't know they've been victimized until it's too late.
Birçoğu ise soyulduklarını çok geç anlıyor.
I victimized you in a moment of weakness and now justice is done.
Seni zayıf bir anında kandırdım, şimdi adalet yerini buldu.
Diana was unstable victimized by her older sister. It's perfect.
Diana ablası tarafından kurban edilen zayıf biriydi.
"from southern rope to northern dope. " Too many black youths have been victimized "by pushing dope into their veins instead of hope into their brains."
Yazar demiş ki : "Ölümün güneydeki ipten kuzeydeki uyuşturucuya dönüşmesine izin verdik bir sürü siyahi genç, beyinlerine umut aşılamak yerine damarlarına uyuşturucu aşıladı."
We don't want to see people just mildly victimized by apartheid.
" İnsanların ırk ayrımı yüzünden kurban edilmesini görmek istemiyoruz.
Women go around feeling victimized by men all the time.
Kadınlar her zaman erkekler tarafından kurbanlaştırıldıklarını hisseder dururlar.
It hurt me to wake up and see my beautiful black people suffer, victimized by the oppressive, harsh realities of the hood.
İnsanlarımın bu duruma düşmesi beni incitiyor, Madur oluyorlar bu zor, problemli mahallede.
Oh yes, two perfectly lovely women victimized by an unjust system.
Evet, adaletsiz sistemin kurbanı olan iki harika kadın
This is about these poor, victimized children.
Fakir ve kurban durumundaki çocuklar asıl meselemiz.
She was victimized because the women thought she looked too sexy.
Bu kız, kadınların onu fazla seksi bulmasının kurbanı.
Victimized.
Mağdur oldum.
Now you know how I feel about these women being victimized by meat markets.
Et pazarları tarafından kurban edilmiş bu kadınlarla ilgili nasıl hisettiğimi şimdi biliyorsun.
Though the law does not yet cover her claim the spirit of the law is to prevent women from being victimized by sexually charged environments. I'm just not sure she hasn't been victimized.
Bay Stone, şu anki yasalar henüz Bayan Curry'nin iddiasını gerçekten kapsamasa bile, hukuk, tabiatı gereği, kadınların cinsel gerilim bulunan iş ortamlarından zarar görmelerini engeller.
And to attack if your shipping lines are victimized again.
Ticari gemileriniz saldırıya uğrarsa ateş açacaklar.
These people have been victimized by Raiders and they deserve every bit of help we can give them.
Bu halk yağmacılar tarafından mağdur ediliyor ve verebileceğimiz her türlü yardımı hak ediyorlar.
Lambert pointed out certain individuals he said had been victimized by Pincus.
Lambert, Pincus tarafından ele geçirilmiş bazı kişileri gösterdi.
Try to help my clients, two young women like yourself who may have been victimized by the same person you dealt with.
Müvekkillerime yardım etmek için. Sizin gibi iki genç bayan, aynı kişi tarafından aldatılmış olabilirler.
And trust me, I have no desire to be either victimized or dominated by men.
Ve inan bana erkekler tarafından kontrol edilmek ya da kurban edilmek gibi bir arzum yok.
You were victimized by the lie of one person.
Elaine, tek bir kişinin yalanına kurban edildin.
Women have been sexually victimized for hundreds of years.
Kadınlar yüzlerce yıldır cinsel tacize uğruyor.
Probably was victimized by Asians at some point.
Muhtemelen Asyalılar tarafından zarar görmüş.
Men can be victimized.
Erkekler de kurban olabilir.
- So I'm victimized by my honesty?
- Dürüstlüğümün kurbanı mı oluyorum?
They have victimized you and all the Muganis but remember the colonists made you slaves don't let someone else do it all over again.
Seni ve bütün Muganileri sömürdüler ama şunu unutma koloniciler sizi köle yaptılar. Bunun tekrar olmasına izin verme.
You were victimized, Wash was beaten... and Inara found you here.
Sen kurban edildin, Wash tekmelendi... ve Inara seni burada buldu.
Katie has already been victimized once.
Katie bir kez kurban oldu zaten.
My testimony can prevent her from being victimized a second time.
Benim ifadem onun ikinci kez kurban olmasını engelleyebilir.
And there is definitely an element when a community defines itself as a victimized community, that if you're not victimized you don't fit into that community.
Bu durumda o topluluk kendini mağdur olarak tanımlar ve siz mağdur değilseniz o toplum içinde ne yazık ki yeriniz olmayacaktır.
- " Lucy Diamond is at once a narcissistic sociopath and a victimized girl-child eternally searching for the love of her father.
- " Lucy Diamond narsist bir sosyopat ve mağdur edilmiş bir kız çocuğu. Baba sevgisini aramaktadır.
How many of you have ever felt personally victimized by Regina George?
Kaçınız Regina tarafından kurban durumuna düştünüz?
It's about not allowing yourself to be victimized.
Olay kurban olmamak için direnmekle alakalı.
In fact, I'd argue that disturbing as these images may be, they are a legitimate expression of every gay man's outrage at... at being victimized, and therefore can be justified as a... a passionate and uncompromising work of art.
Hatta her ne kadar rahatsız edici bir görüntü olsa da bu, nefret kurbanı olmuş her gay adamın haklı tepkisidir. Dolayısıyla da bu, tutkulu ve tavizsiz bir sanat eseri olarak görülebilir.
I understand, you want your family to see you the way you see yourself, or would, if you didn't feel so victimized by them.
Tamamıyla anlıyorum. Ailen de senin gibi düşünsün istiyorsun.
We speak for the men, women and children who have had no voice until now. Who have been victimized by the genocidal policies of the US that Heller has advanced.
James Heller'ın ilerlettiği, Amerika'nın soykırım politikası tarafından kurban edilen, şu ana kadar konuşamayan erkekler, kadınlar ve çocuklar adına konuşuyoruz.
Where there's been violence in a home, we wanna make sure there aren't any other children who are being victimized.
Bir evde şiddet uygulandığında, varsa diğer çocukların da... zarar görmediğine emin olmak zorundayız.
- [Whooping] - Whether they are victimized - Poor me.
- Mağdurluk duygusu da olabilir - " Zavallı ben.
Forget who gets victimized!
Kimin kurban edildiğini unuttun.
She's clearly being victimized. She came to you for help.
Kadın bir kurban, ortada değil mi?
Victimized?
Kurban mı?
I can't believe i'm being victimized like this.
Bu şekilde kurban edildiğime inanamıyorum.
If you think I'm the only beneficiary, that s a failure of your own self-victimized imagination
Bundan faydalananın bir tek ben olduğumu düşünüyorsan o senin kendini kurban ettiğin hayalinden kaynaklanıyordur.
They knew children were being victimized, and they did absolutely nothing except insure that law enforcement and the public and the faithful would not find out.
Çocukların kurban edildiğini biliyorlardı ve hiçbir şey yapmadılar. Sadece polisin halkın ve inananların öğrenmemesini sağladılar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]