English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ V ] / Videographer

Videographer translate Turkish

42 parallel translation
Um, wedding videographer.
Düğünlerde video çekimi yaptım.
Videographer, that ´ s me.
Kameraman, işte ben.
So you ´ re the videographer.
Sende kameramansın.
I'm a videographer.
Videografım.
I need to start soliciting recommendations for the videographer and the photographer, the engravers.
Kameraman, fotoğrafçı ve nakkaş tavsiyesi istemeye başlamalıyım.
She's a videographer.
Video kameralı muhabir.
Heard from our favorite videographer lately?
Son zamanlarda favori kameramanımızdan hiç haber aldın mı?
I'm a doctor, not a videographer, and I do need to prep you for surgery.
Ben bir doktorum, kameraman değil, ve sizi ameliyat için hazırlamalıyım.
And then here, our mystery videographer happened to get a shot of your clock. It was approximately 5 : 30 in the evening.
Burada gizemli kameramanımız saati de çekmiş, saat 17 : 30 civarı.
But every wedding these days has a videographer.
Ama bu günlerde her düğün videoya çekliyor.
Well, when you spotted the videographer, you got suddenly very excited to film your audition tape for America's Next Top Model. - Oh, my God. - Yeah.
- Kameramanı gördün ve America's Next Top Model için seçme kasetini çekmek konusunda çok heyecanlandın.
And Kevin is team manager / videographer.
Kevin ise takım müdürü ve video çekimci.
In fact, Your own videographer's footage Is all the evidence we need To file criminal charges Against you and your father
aslına bakarsanız, kendi kameramanınızın kayıtları size ve ailenize karşı bir suçlama yapmamız için gereken her türlü kanıtı içeriyor.
A little buffet, flowers, my own personal videographer.
Benim özel kameramanım var zaten.
So you a videographer along with being a rapper and a model?
Rapçı ve model olmanın yanısıra kameraman mısın?
Not just a videographer, though.
Sadece bir video grafiker değilim.
Excuse me, videographer.
Kameracı, bakar mısın?
The videographer from the fundraiser sent us the event footage.
Hayırsever, kamerasının çektiği görüntüleri gönderdi.
I'm fine with being an underemployed videographer for the rest of my life.
Hayatım boyunca işsiz bir videografikçi olarak kalsam da önemli değil.
If you`re gonna be the team videographer, I need some decent shots!
Eğer takımın videocusu olacaksan bana iyi şutları çekmen lazım!
I'm sure they hired a videographer.
Bir kameraman tutmuş olduklarından eminim.
Hey, videographer.
Hey, kameraman.
Oh, Marissa, this is Erin Silver, the videographer I was telling you about.
Oh, Marissa, Bu bayan Erin Silver, sana anlattığım kameraman.
This was submitted by an amateur videographer.
Bu görüntü amatör bir videocu tarafından kaydedildi.
If anyone asks, say you're the videographer.
Soran olursa, kameraman olduğunu söylersin.
- Yeah, I checked the videographer footage... No sign of you after the third encore.
- Evet düğün videolarına baktım ve üçüncü istek parçadan sonra senden eser yoktu.
As a Cameraman, I've been a professional Videographer for many years.
yıllardır profesyonel bir fotografikerdim.
And how's our progress with tracking down our videographer, Lance Eddings?
Peki videocumuz Lance Eddings'le işler nasıl gidiyor?
I'm a videographer.
Ben kameramanım.
Hey, this is our videographer britain.
İşte bu bizim kameramanımız Britain.
One of the residents, she's a videographer.
Kiracılardan birisi videograf.
So I got this footage from the videographer.
Kamera görüntülerinden bunları buldum.
At the time I was working as a wedding videographer.
O sıralarda düğün kameramanı olarak çalışıyordum
Jimmy was a combat videographer.
Jimmy savaş kameramanıydı.
Are you the videographer or something?
Sen kameraman ya da ona benzer birşey misin?
Oh, our guy was a videographer.
Bizimki video çekmeye meraklıymış.
Mitch and cam were stuck for a wedding videographer, So I hooked them up with a friend who shoots infomercials.
Mitch'le Cam harıl harıl düğün kameramanı arayınca ben de onlara TV reklamları çeken bir arkadaşımı ayarladım.
Come on, but you need a videographer, okay?
Hadi ama senin bir kameramana ihtiyacın var.
We received close to 1,000 résumés for the videographer position.
Video grafiker pozisyonu için binlerce başvuru aldık da.
I have to hide my face with a coat every time the videographer comes around.
Kameraman ne zaman gelse yüzümü ceketimle saklamak zorunda kalıyorum.
I'm the videographer with Manhattan legal support.
Manhattan'ın yasal desteğiyle kameramanlık yapıyorum.
They killed an American security contractor and a videographer and posted some of his photos on their website.
Amerikalı bir güvenlik elemanını ve kameramanı öldürmüşler. Resimleri web sitelerinde paylaşmışlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]