English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ V ] / Viv

Viv translate Turkish

432 parallel translation
If I were to make a list of the things I thank God for the most fucking Viv would be at the top of that list.
Tanrı'ya şükür ettiğim şeyIerin bir Iistesini yapmam gerekirse... ... Viv'i becermek bu Iistenin en basında oIurdu.
Viv, how about having a drink with me on the way home?
- Viv, eve gitmeden önce bir içkiye ne dersin?
- Here, Viv.
- Buradayım, Viv.
It's time to find out, Viv.
Öğrenme zamanı, Viv.
- Be patient, Viv.
- Sabırlı ol, Viv.
I'm ready now, Viv.
Hazırım, Viv.
- Yes, Viv.
- Evet, Viv.
Ready, Viv?
Hazır mısın, Viv?
- Stay there, Viv.
- Kıpırdama.
- Anyone seen Viv?
- Viv'i gören oldu mu?
Viv a the Western Christian world!
Yaşasın Batı Hıristiyan Dünya!
Viv a Spain!
Yaşasın İspanya!
Hello, Viv.
- Selam Viv.
Come on, Viv.
Haydi, Viv.
Well, Viv, it's your turn now.
Şey, Viv, Şimdi senin sıran.
This is Viv.
Bu Viv.
- Go and show her where it is, Viv.
- Viv, git oraya ve ona nerde olduğunu göster.
- You coming, Viv?
- Viv sen geliyor musun?
Here you are, Viv.
Buyurun, Viv.
VIV SAVAGE Keyboards
VIV SAVAGE Klavye
This is a look for Viv.
Bu Viv'in görünümü.
What are you up to, Viv?
Ne işler çeviriyorsun, Viv?
You sure were something, Viv.
İnan bana harikaydın, Viv.
- Sure, Viv.
- Elbette, Viv.
- Yo, Viv.
Viv.
- It's Viv.
Ben Viv.
I want you to meet my new woman, Viv.
Yeni kadınım Viv'le tanışın.
Viv, let two loving brothers get a moment alone... to get reacquainted and shit?
Barış. Viv, bu iki kardeşin bir dakika yalnız kalmama izin verir misin?
Yo, Viv.
- Ne var lanet olası?
- Come on, Viv.
- Yak öyleyse.
Me and Viv smokin'the fuckin'TV.
Viv'le birlikte renkli televizyon içiyoruz.
- Come on, Viv.
- Viv!
Calm down, baby.
Viv! Sakın ol!
But Viv trusts you
Ama Viv sana güveniyor.
What do you think Viv?
- Sen ne dersin Viv?
I think we've reached a point where I can call you Viv and leave out the "ica".
Sanırım, ilişkimiz öyle bir noktaya geldi ki artık sana sadece Viv diyebilirim ve adının "ica" kısmını atabilirim.
Right, Viv?
Değil mi, Viv?
Viv, you're obsessed.
Viv, saplantılısın.
All work and no play makes Viv a dull girl.
Sürekli çalışmak Viv'i sıkıcı yapıyor.
Have you met Viv... ian?
Vivian ile tanış... tın mı?
And, as Viv said, we're full.
Viv'in de dediği gibi, doluyuz.
If I were to make a list of the things I thank God for the most fucking Viv would be at the top of that list.
Tanrı'ya şükür ettiğim şeyIerin bir Iistesini yapmam gerekirse... ... Viv'i becermek bu Iistenin en başında oIurdu.
Viv.
Viv.
Viv, I know there are only three shopping days left, but they called... and they want to see your house in an hour.
Evi satmak için sadece üç günümüz kaldığını biliyorum ama hala beni aramadılar. Evet evini bir saat sonra görmek istiyorlar.
- "Mom." - Hang on, Viv.
Bir saniye izin verir misin Bill?
- All right!
- Viv!
Excuse me, Viv.
Afedersin, Viv.
Yeah.
Viv!
- It's all right.
Haydi, Viv!
Viv!
* * Bedava Değiş Tokuş Kartları * *
- But- - Now. Okay, Viv.
Tamam, birazdan görüşürüz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]