English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wackos

Wackos translate Turkish

79 parallel translation
- It`s a couple of wackos advertising.
- Reklam yapan iki entel... Nereye gidecekmişiz?
What do a couple of fruity wackos want with characters like you and me?
İki entel zibidi bizi ne yapsınlar ki...
Wackos. They`re all wackos.
Hepsi entel.
This place is full of wackos!
Burası delilerle dolu.
You one of those burned-out, demolished wackos in the joint?
Sen şu hapisteki işe yaramaz boktan delilerden biri misin?
A lot of wackos out there.
Dışarıda bir sürü kaçık var.
Huh? We got half the wackos within 20 miles of this place... saying how much they wanna "burn your Jew ass."
30 kilometrelik alanda senin Yahudi k.çını tekmelemek isteyen çıldırmış insanların çoğunu yakaladık.
Lock him up with the other wackos!
Onu da diğer delilerin yanına tık.
We're not wackos, okay?
Unutma, biz doktoruz.
I love hearing those wackos.
Bu ahmakları dinlemeyi çok seviyorum.
They're all wackos.
Öyle, hepsi çatlak.
My line of work, you meet some real wackos.
Benim işimde, gerçek kaçıklara rastlarsınız.
You call your patients "wackos"?
Hastalarınıza "kaçık" mı diyorsunuz?
Oh, man. I guess Halloween brings out all the wackos.
Cadılar Bayramı'nda herkes kafayı üşütüyor.
Wackos everywhere.
Her yerde deliler.
- Some fuckin'wackos in this town.
Hemen düştü. - Bu şehir kaçıklarla dolu.
Then these wackos ripped off his best spot and killed a bunch of people.
Sonra şu manyaklar adamın gözünü çıkardılar ve birkaç kişiyi de öldürdüler.
I'm telling you. Wackos.
Her yerde çatlaklar var.
She's in town, like, 2 minutes, and already she's got a job working with a bunch of wackos.
2 dakika içinde şehre geri geldi ve bir anda bir grup kaçıkla birden çalışmaya başladı.
I guess the night brings out all the wackos.
Sanırım gece olunca, bütün kaçıklar ortaya çıkıyor.
Now, Gotham sending us their wackos.
Şimdi de, Gotham'ın kaçıkları buraya doluşuyor.
Half my life is spent with wackos like you.
Hayatımı yarısını siz gibi kaçıklarla harcadım.
Next thing I know, he pulls into this warehouse with all these French wackos in military outfits.
Sonra bir baktım bir sürü askeri kıyafetli Fransız çatlakla bir depoya giriyor.
New to this city... new at school... living in a house full of certifiable wackos... and I don't have any friends... at least, any I can trust.
Bu şehirde yeniyim okulda yeniyim delilerle dolu bir evde yaşıyorum. Hiç arkadaşım yok. En azından güvenebileceğim biri.
Lots of wackos use their real emotions.
Bir sürü çatlak gerçek duygularını kullanıyor.
Made his bones busting wackos in the Seattle office.
Seattle bürosunda sapık yakalayarak ün kazanmış.
They're all hysterical wackos.
Bu iş kaçıklara, histerik insanlara göre.
Fans love wackos.
Fanlar delileri sever.
The wackos turn out for these things.
- Bu tür şeylerde protestocular oluyor.
God, what a bunch of wackos!
Tanrım, ne tuhaf insanlar!
- So we giving these wackos guns?
- Bu manyaklara silah mı veriyoruz?
Well, there's wackos out there.
Elbette. Dışarısı manyaklarla dolu.
- Against wackos.
- Kaçıklara karşısın.
But they can't hold a candle to those wackos from Santa Cruz.
Ama Santa Cruz'lu tiplerin eline su dökemezler.
Wackos who wanna rid the world of abominations.
Whackos'lar var ; ki onlar yeryüzündeki iğrenç şeyleri yok etmek istiyorlar.
I mean, there's plenty of human wackos out there.
Yani, orada insan wackos bol var.
We needed a couple of deputies to keep the wackos away.
Delileri uzaklaştırmak için polisler geldi.
Well, I just needed to get away from all the wackos in Mulholland Drive.
Mulholland Çıkmazındaki bütün o çatlaklardan uzaklaşmam gerekiyordu.
I can't figure out yet... but I'm trying to find the real wackos out there.
Henüz çözemedim... ama gerçek kaçıkları bulmaya çalışıyorum.
He, among all the wackos that you find out there... seemed to be the only voice of reason.
Orada bulacağınız bütün kaçıklar arasında mantığın sesi olarak görünen tek kişiydi.
No, a bunch of wackos. - Yeah.
Benimle dalgamı geçiyorsunuz?
Joined up with the rest of those wackos.
Şu kaçıkların kaldığı yere katıldılar.
"Those wackos" have a name?
Şu "kaçıkların" bir adı var mı?
Last night's dramatic incident in Grand Central is an example of what animal rights wackos have been shouting for years :
Dün gece Büyük Merkez İstasyonda meydana gelen dramatik olay hayvan hakları savunucularının anlatmaya çalıştıklarının bir örneğiydi :
Are we talking about with your wife or with the wackos?
Karın için mi, yoksa kaçıklar konusunda mı?
So if you wackos practice kidnapping and ritualized murder, it is my job...
Ve siz kaçıklar bir adam kaçırma ve onu ayinle öldürme denemesi yaparsanız bu benim alanıma girer.
- Maybe we should look in her mouth. See if those wackos stuffed anything down her throat.
Bence ağzına baksak iyi olur..... belki boğazında acayip bir şeyler takılmıştır.
While searching for Sara Collins, we encountered a group of wackos digitizing an ancient Hebrew text, possibly the Bible.
Sara Collins'i ararken,... bir grup deliye rastladık İbranice bir metni dijital ortama aktarıyorlardı,... muhtemelen İncil'i.
However, hazelwood Mental institution is the place to go when looking for Florida's most dangerous Kinds of wackos, and they had a fire in 1998 that destroyed all their records.
Ancak, Hazelwood Akıl Hastanesi Florida'nın en tehlikeli kaçıklarına ev sahipliği yapıyor, ama 1998'deki yangında tüm kayıtları yok olmuş.
Normally, we'd break the gate, but L.A.P.D.'s already got three lawsuits pending from these wackos and we're under a consent decree.
- Kapıyı kırardık ama L.A.P.D.'nin bu çatlaklarla sonuçlanmamış üç davası var ve bir mutabakat kararı altındayız.
There's a bunch of fuckin'wackos out there.
Dışarısı deli kaynıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]