English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Waddles

Waddles translate Turkish

63 parallel translation
Can't you just see their faces when that stuffed capon waddles in?
O doldurulmuş horozun paytakpaytak yürüyerek içeri girişini hayal edemiyor musun?
The three metre long carnivore waddles awkwardly towards the lake.
Üç metre uzunluğundaki etobur, paytak paytak göle doğru gidiyordu.
- That is how it waddles when it moves.
- İşte böyle badi badi yürüyor.
Hey, Lynnie, I have a recurring dream where a walrus waddles up, lies down on me, falls asleep and I can't breathe.
Sürekli gördüğüm bir rüya var. Bir denizayısı paytak paytak gelip önümde yatıyor ve uyuyor. Ben de nefes alamıyorum.
When he finally finds it, he waddles over and presents the stone by placing it at her feet.
Bulduğunda, dişiye doğru gider ve ayaklarının ucuna bırakarak ona sunar.
My mother waddles faster than that lardass.
Annem paytak paytak yürürken bile o koca götlüden daha hızlıdır.
Okay, so I'm dragging this brush, and this baby raccoon, he waddles right up to me, and he's all wobbly from dehydration, and I take out my canteen, and I let him drink right from it.
Çalılıklarda sürünüyordum ki, susuzluktan titreyen yavru bir rakun bana doğru paytak, paytak geliyordu, ben de mataramı çıkarıp su vermiştim.
She waddles down the corridor like the battleship Bismarck.
Koridorda Bismarck kruvazörü gibi yalpalayarak ilerliyordu.
His name is Waddles.
Adı Paytak.
I call him that because he waddles!
Paytak yürüdüğü için bu adı koydum!
Waddles!
Paytak!
Paging Dr. Waddles, we got a boy here with a broken heart.
Dr. Paytak'ı çağırdım, burada kalbi kırık bir oğlan var.
Winning Waddles! Mwah!
Paytak'ı kazanmak!
Waddles, can you say "Time curse"?
Paytak, "zaman laneti" diyebilir misin?
Just like I'm fated to be with waddles!
Tıpkı benim kaderimde Paytak'ın olması gibi!
But what about Waddles?
Ama Paytak ne olacak peki?
Pacifica saw the flier and won Waddles before I did!
Pacifica ilanı görmüş ve Paytak'ı benden önce kazanmış!
She took Waddles, Dipper!
Paytak'ı o aldı, Dipper!
But if we don't go, then I'll lose Waddles forever!
Ama geri gitmezsek, Paytak'ı sonsuza dek kaybedeceğim!
I'm coming, waddles!
Geliyorum, Paytak!
But what about waddles?
Ama Paytak ne olacak?
Waddles.
Paytak.
Aren't you, Waddles?
Değil mi, Paytak?
And their leader, Waddles!
Ve liderleri, Paytak!
Now, this is her big moment, you understand, and she waddles up onto the stage - - Waddles?
Anlarsın bu onun için büyük bir andı. - Paytak bir yürüyüşle sahneye çıktı. - Paytak mı?
Anyway, she waddles up onto the stage, and she is dragging two feet of toilet paper behind her.
Her neyse paytak bir yürüyüşle sahneye çıktı ve arkasından tuvalet kağıdı sarkıyordu.
Is Waddles coming with us?
Paytak da bizimle geliyor mu?
Waddles, hold my calls.
Paytak, sen telefonlara bakacaksın.
Waddles, run down to the shop and grab me a latte.
Paytak, aşağıdaki dükkana koş ve bana bir latte al.
Waddles, what am I gonna do about Grunkle Stan?
Paytak, Stan amca hakkında ne yapacağım?
Waddles, you genius!
Paytak, sen bir dâhisin!
Finally, Waddles,
Nihayet, Paytak,
Waddles, can I tell you a secret?
Paytak, sana bir sır vereyim mi?
It's not safe for waddles outside.
Dışarısı Paytak için güvenli değil.
Grunkle Stan, I know you're not crazy about Waddles.
Stan amca, Paytak'ı sevmediğini biliyorum.
It took Waddles.
O Paytak'ı aldı.
What'd you say about waddles?
Paytak hakkında ne dedin?
Why are you standing around and where's Waddles?
Neden öyle duruyorsunuz ve Paytak nerede?
Waddles?
Paytak?
Oh, Waddles.
Oh, Paytak.
- Waddles.
- Paytak.
Oh, Waddles,
Oh Paytak.
Waddles could be dead!
Paytak ölmüş olabilir!
My waddles!
Paytak'ım benim!
Waddles, wait!
Paytak bekle!
I can't believe you did all that for Waddles!
Bütün bunları Paytak için yaptığına inanamıyorum!
- Waddles was bluffing.
- Paytak blöf yapıyordu.
He gets out, he waddles inside- -
Dışarıya çıktı, evde sallanarak yürümeye başladı- -
Waddles, if you will.
Ya da paytak paytak yürür.
Take us to freedom, Giant Waddles.
Bizi özgürlüğe götür, dev Paytak. Hiya!
- If you think about it - you put waddles outside,
- Bir düşünecek olursan...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]