English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Waged

Waged translate Turkish

213 parallel translation
" Their deadly conflict was waged to decide your future.
Geleceğine karar verebilmenin bedeli onların ölümüne savaşmasıydı.
Here from this farm the fight was waged all those years, until the farm had won the victory.
Kavga bu çiftlikten yıllar boyunca devam etti, çiftlik zafer kazanana kadar.
I wondered if there was still a war being waged above me if man would still exist when I saw the sun again.
Yukarıda hala bir savaş olup olmadığını, güneşi tekrar gördüğümde insanlığın var olup olmayacağını merak ediyordum.
Telling you this is my ultimate and greatest duty, because, comrades and enemies, politicians and poets, the revolution wants just one war, the war which is waged by the spirits who leave to the past
onu size demeliyim, en büyük görevim budur, çünkü, yoldaşlarım ve düşmanlarım, politika ve şair adamlarım, devrim tek bir savaşı istiyor, ruhları savaşı sürdürsünler, geçmiş zamanına bıraksınlar
Their ancestors waged a great war against us, destroyed our planet, caused all this devastation.
Ataları bize karşı büyük savaş açtı gezegenimizi yok etti, bütün bu tahribata sebep oldu.
A revolution isn't waged with weapons alone.
Bir devrim sadece silahlarla gerçekleştirilemez.
Bismarck wanted war, but waged by Prussia and Austria - not the whole German Bund.
Bismarck savaşmak istedi, ama birbirlerine... savaş açanlar Prusya ve Avusturya oldu - Alman devletçiklerinin tümü değil.
Women's... Front... calls for... not only... a struggle... for our immediate demands... to be waged... but also to fight... shoulder to shoulder with the workers... shoulder to shoulder... with the workers... to put an end to this system of exploitation... of men and women by man.
Kadın Özgürlük Cephesi acil ihtiyaçlarımız için sadece sadece verilmesi gereken bir mücadele gerektirmiyor aynı zamanda kadın ve erkeğin içinde olduğu insanoğlunun yarattığı bu sömürü sistemine bir son vermek için işçilerle omuz omuza omuz omuza işçilerle birlikte dövüşmeyi gerektiriyor.
... that the war must be decided upon legitimate authority and, secondly, that its objective must be to vindicate justice and that, thirdly, it must be waged with a just intent
... ilk olarak, savaşa meşru yetki organları tarafından karar verilmeli ikincisi, adaleti sağlamak amaçlı yapılmalı ve üçüncüsü, haklı sebeplerden yapılmalı
... that a war must be waged under the control of a loving disposition that no man is fit to inflict punishment until he has banished hate from his heart
... bir savaş ancak ve ancak sevgi dolu bir tabiatla ilan edilmeli... Hiç bir kimsenin, kalbindeki nefreti sökene kadar cezalandırılmaya uygun olmadı anlayışıyla yani.
But in the fullness of time, evil men betrayed God's trust, and in disobedience to His holy word waged bloody wars, not only against theirown kind, but against the apes, whom they reduced to slavery..
Ama tüm zamanın içinde, kötü insan Tanrının güvenine ihanet etti, ve onun Kutsal Dünyasında itahatsizlik etti. Kanlı savaşlarla, ( waged bloody wars, ) hayır sadece savaşlara karşı farklı bir tür, ama insanlara karşı maymunlar, insanlığı kölelikten düşürmek için. Onların köleliğini kimin azalttığı..
... granted the Statute in March 1848 and the same month waged war against Austria.
Mart 1848 yılında verilen imtiyazla Avusturya ile savaşa girilmiştir.
"I waged my money on the bobtail nag, somebody bet on the bay!"
"Paramı kısa kuyruklu ata yatırdım, siz kahverengi ata yatırın"
We came here for the brave inspector who waged a lone battle against a gang of bandits in the train.
Biz buraya, trende tek başına bir haydut çetesine karşı savaşan cesur dedektif için geldik.
Mounted on his mighty charger, Sir Bromiades waged...
GüçIü atının üstünde, Sör Bromiades mücadele...
They waged guerilla warfare.
Gerilla savaşı başlattılar.
In 1922, a military campaign waged with rival nation Turkey, resulted to what the Greeks have called the Smyrna Disaster.
Bu sanatkâr İzmir çalgıcılarının gezginci, kendi kendine yetişmiş liman çalgıcılarının karşılaşmasıyla Yunan halk şarkısının parlak devri başlamış oldu.
"The war is waged by the ruling group against its own subjects."
" Savaş, aslında ona karşı olan yönetici gruplar tarafından sürdürüldü.
I waged war for fifty years... and at last the plain was mine. I hoisted my colours over the main castle.
Elli sene süren mücadelemin sonunda bu düzlükler benim oldu ve renklerim ana kalenin tepesinde dalgalanmaya başladı.
The true God that stands for justice waged a holy war against these forces.
Adaletin koruyucusu gerçek Tanrı bu güçlere karşı kutsal savaş başlatmış.
Together with his feeble-minded assistant, he's waged a war against our kind for 20 years, and he will not rest until he has wiped the last of us from the face of the earth.
Kafası çalışmayan yardımcısıyla türümüze karşı 20 yıldır mücadele ediyor ve dünya yüzünde sonuncumuz kalıncaya kadar durmayacak.
The last struggle for constitutional rights is being waged over drugs.
Anayasal haklar için son mücadele uyuşturucu konusunda veriliyor.
He said, "The campaign waged by the president was so ruthless in its manipulation of the middle-class fears of minorities had been so exploitive and divisive that it created a climate of distrust."
Dedi ki, "başkanın seçim kampanyası orta sınıfın azınlıga olan önyargı ve korkularını kullandı öyle ki, ayrılıklar yaratıp kuşku dolu bir ortam doğurdu."
King Louis VI, known as "The Fat", waged war against his cousin,
"Şişman" diye bilenen Kral VI. Louis, kuzeni İngiltere Kralı ve Normandiya Dükü,
The guerilla war being waged by the Kurdish Workers'Party PKK is claiming more and more victims on both sides.
Kürdistan İşçi Partisi PKK'nın, Türk Hükümetine karşı yürüttüğü gerilla savaşı her iki taraftan da kurbanlara mal oluyor.
Her battles were waged in the bedroom... as she learned the art of choosing and changing lovers at the right time.
Doğru zamanda sevgili seçip değiştirme sanatını öğrendikçe savaşlarını da yatak odasında başlatıyordu.
I trusted you to watch over my domain... when I waged war in Thrace.
Thrace'e savaş açtığımda bölgemi koruyacağına güvenmiştim.
Its final battle was waged along an unrecognized front... far from the shelling and the napalm... and the sounds of planes and guns.
Son mücadelesi, bombalardan, napalmdan,... ve uçak ile silah seslerinden uzakta... sınırları belirsiz bir cephede verilmişti.
- Sir, this war must be waged on the battlefield of righteousness.
Beyefendi, bu savaş doğruluğun savaş alanlarında verilmeli.
'For years, we have tried to live together'until a war was waged on us.
Yıllar boyunca birlikte yaşamayı denedik, ta ki bize karşı savaş açılana kadar.
'A war waged by our own leaders.
Kendi liderlerimizin açtığı bir savaş.
The tubules are capable of penetrating any known alloy or energy field- - which means our battle must be waged inside the body itself.
Bu ince boruların alaşımları delme ve enerji kalkanlarını geçme özelliği var... Bu demek oluyorki bizim savaşımız vucudun içinde devam edecek.
There's a battle being waged inside her body between the biological and the technological, and I'm not sure which is going to win.
Vücudunun içinde, biyoloji ve teknoloji arasında kıyasıya bir savaş var, ve hangi tarafın kazanacağından emin değilim.
Then you'll just have to convince them that there's a more important battle to be waged.
O zaman sen de onları, daha önemli bir savaş konusunda ikna edeceksin.
They fought, but they never waged war. Never exterminated.
Kavga ettiler ama asla savaşmadılar.
Battles have been waged over this wine.
Bu şarap için çok savaş verildi.
We waged the war, and are captains.
Savaşa gittik ve yüzbaşı olduk.
The situation is grave, you are aware of this, the horrible war waged by the feudal conspirators together with the remains of the royalist regime has already cost you much generous blood.
Aslında evet, ama işlerin bu raddeye varması da önemli. Tam 2 ay içinde,... Versay ordusu ve taşralı delikanlılardan oluşan acemi erleri Paris halkıyla ve...
And the Safavids waged a war of ideology in eastern Anatolia, which was always for the Ottomans the most worrisome part.
Ve Safeviler Doğu Anadolu'da, bir ideoloji savaşını sürdürdüler, ki Osmanlıların, en tedirgin oldukları konu bu olmuştur..
The May 22nd Movement takes its name from the birthday of terrorist Theodore Kaczynski, known as the Unabomber, who for three decades in the late 20th century waged a violent campaign...
22 Mayıs Hareketi adını Theodore Kaczynski'nin doğum tarihinden alıyor, 20. yüzyılda 3 bombalama olayından dolayı bombacı diye biliniyordu, kanlı bir yol izledi...
The May 22nd Movement takes its name from the birthday of terrorist Theodore Kaczynski, known as the Unabomber, who for three decades in the late 20th century waged a violent campaign...
22 Mayıs Hareketi adını Theodore Kaczynski'nin doğum tarihinden alıyor, 20. yüzyıIda 3 bombalama olayından dolayı bombacı diye biliniyordu, kanlı bir yol izledi...
Is that how they waged war? - Thats how we lost it.
Sürdürdüğünüz savaş bu mu?
President Roh waged war on gangs so things look bad lately.
Başkan Roh mafyaya karşı mücadele başlattı yani son zamanlarda ortalık bayağı gergin.
The prophesies say when the final battle is waged...
Kahinlere göre son savaş başladığında... -...
The war was bloody, waged for many years, but eventually the slaves triumphed and the masters became the slaves.
Savaş kanlıymış, uzun yıllar sürmüş, ama sonunda köleler galip gelmiş, ve efendiler köle olmuşlar.
Ever since, we have waged unceasing war against these dreadful...
O günden beri bunlarla savaşımız süregeli- -
So, one device for escape is countered by another equally subtle one for attack in an evolutionary arms race that has been waged for millions of years.
Yani kacmak icin olan bir arac milyonlarca yildir devam eden evrimsel bir silahlanma yarisinda saldirmak icin olan bir baska esitine karsi gelmistir.
So, one device for escape is countered by another equally subtle one for attack in an evolutionary arms race that has been waged for millions of years.
Yani kaçmak için olan bir araç milyonlarca yıldır devam eden evrimsel bir silahlanma yarışında saldırmak için olan bir başka eşitine karşı gelmiştir.
In A Few Moments, Frank Castle, The Ex-Police Officer Who's Waged A One-Man War Against Organized Crime
Birazdan son beş senedir organize suçlara karşı tek kişilik savaş açan eski polis memuru Frank Castle eskort eşliğinde emsali görülmemiş birinci dereden 125 cinayetin davasına götürülecek.
They waged a non-stop war against Castro.
Neden?
The battle between Heaven and Hell has waged eternal, their armies fueled by souls harvested on Earth.
Orduları dünyadaki ruhların tutsak edilmesiyle güçleniyordu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]