English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Waging

Waging translate Turkish

201 parallel translation
Concerning this war, which we are bitterly waging... we promise....
Cefa ile sürdürdüğümüz bu savaşla ilgili olarak söz veriyorum ki...
I'm waging a terrific battle with my liver, and I'm holding my own against asthma... but I doubt if I have strength enough to survive your jokes.
Karaciğerimle müthiş bir savaş veriyorum ve astıma karşı da gayet iyi dayanıyorum ama senin şu müthiş! esprilerine dayanacak gücüm olduğundan şüpheliyim.
The war was still waging.
Savaş hala sürüyordu.
I know this poor, unfortunate soul and the fight she's waging against sin.
Kardeşlerim, bu zavallı, talihsiz kimseyi tanıyorum ve günaha karşı verdiği mücadeleyi biliyorum.
I thought eventually... I got tremendous comfort in the thought that, in my small way... I was waging a battle against human misery... and I was too.
Sonradan düşündüğümde... insan mutsuzluğuna karşı mütevazi bir... savaş vermek düşüncesi beni inanılmaz rahatlattı.
A woman is a burden when you're waging war.
Bir kadın, ağır bir yüktür, savaşıyor olduğun zaman.
I travel the land waging a merchant's war. While your noble words lead you to the mortuary, one gabbles on, the other murders.
O yere üzerimde ceketsiz seyahat ettim, boş nutuklarınız sizi morga gönderirken... ben bir tüccara karşı savaş veriyordum.
Why is the United States waging this ruthless war?
Neden Birleşik Devletler bu acımasız savaşta mücadele ediyor?
I loved the war I was waging against her and I wanted to be victorious.
Mücadeleyi seviyordum ve ona karşı olduğu sürece zafer kazanmak istiyordum.
America is against the war we are waging in China and angry that we are negotiating with the Germans.
Amerika, Çin'de açtığımız savaşa karşı çıkıyor ve Almanlarla görüşmeler yaptığımız için kızgın.
Better dead than waging the revolution from an armchair.
Devrimi koltuktan yürütmektense ölmek daha iyidir.
The charges : crimes against peace, crimes against humanity, waging aggressive war.
Barışa karşı işlenen suçlar, insanlığa karşı işlenen suçlar savaşa sebep olmak.
The second purpose of the trial was, as we hoped, to lay down the rules of international law for the future - not only making the waging of aggressive war unlawful, but, for the first time, making the statesmen who led their countries into an aggressive war personally responsible for what they'd done.
Mahkemenin ikinci amacı yani bizim beklentimiz uluslararası hukukun gelecekteki kurallarını koyarak sadece savaşa sebep olmayı hukuksuz ilân etmek değil ancak ilk defa olarak, devlet adamlarını yani ülkelerini savaşa sokan kişileri bireysel olarak bu durumdan sorumlu tutmaktı.
Exchange value is the condottiere of use value, that ends up waging the war in its own interest.
Kullanim degerinin hizmetinde bir parali asker ordusu komutani olarak yola çikan degisim degeri, sonunda savasa kendi için devam eder.
Men are waging the same fight throughout the West.
Zaten Batı'da da herkes aynı mücadeleyi veriyor.
The civil war in Nigeria has been waging for 2 years.
Nijerya'daki iç savaş, 2 yıl sürdü.
"The horses are waging"
Atlar bekliyor.
They're waging... a world-shaking battle against him
Ona karşı yer yerinden... oynatacak bir dövüş sürdürdüler
So the righteous boxers united together... and chased him to the Hungfa temple waging a dead-or-alive battle against him
Bu yüzden 28 adil savaşçı ona karşı birlik olup... Hungfa Tapınağında onu kıstırdılar bir ölüm-kalım savaşı yaşandı
In a nutshell, the Soviet's strategic capability for waging nuclear war.
Bir anlamda, Sovyetlerin nükleer savaş açmadaki stratejik kapasitesi diyebiliriz.
So they've been waging war with my students?
Yani öğrencilerimle savaş mı sürdürüyorlardı?
The man that has being waging war on Satan worshiping sects around the country.
Şeytana tapan tarikatlara ülke çapında savaş açmış olan kanun adamının.
A band of rebels has been waging a fierce war for control of the southern Philippine islands.
Bir grup isyancı, Güney Filipin Adalarının kontrolünü sağlamak için savaşın şiddetini tırmandırıyordu.
The embattled figure in this drama is director Francis Coppola, who once again finds himself waging a war to keep his dream financially afloat.
Bu dramada güç durumda olan şahıs, hayaline kavuşmak için kendisini tekrardan finansal açıdan ayakta tutmaya çalışan yönetmen Francis Coppola.
He went on waging his own private war.
Kişisel savaşını başlattı.
- Oh, these people never could get on. They've been waging war amongst themselves since the 12th century.
Bu insanlar, 12. yüzyildan beri birbirleriyle savasiyorlar.
I was busy... waging war, little girl.
Savaşmakla meşguldüm, küçük kız.
It's a very ineffective way of waging war.
Savaşla mücadele etmek için etkisiz bir yol.
They'll be waging the kind of war Earth hasn't seen since the founding of the Federation.
Dünya'nın Federasyonun kuruluşundan beri görmediği bir savaş yapacaklar.
This- - yes- - is for waging war.
Bu- - Evet... Savaşmak içindir.
Santa Anna is waging an expensive war with the United States.
Santa Anna, Birleşik Devletlere karşı çok pahalı bir savaş veriyor.
The war that I'm waging is the one that you should be fighting.
Ben onun savaşını yürütmeye çalışıyorum.
You're waging a war.
Sen savaşı kızıştırıyorsun.
Does Damar have any experience waging that kind of campaign?
Damar kurallara uyan bir asker. Böyle bir mücadele deneyimi var mı?
For us, our participation... in the National Guard forces is a continuation of the struggle we've been waging in Poland for years.
Ama bu polis kuvvetlerinin tepkisi eskiden daha şiddetli olurdu. Köşeye sıkıştığınız zamanlarda falan. Beni asıl şaşırtan, bazılarınızın aksine,... bir şey keşfettiğimi gördüm, kendime söz vermeme neden olan bir şey geldi başıma.
The Restors are waging guerilla war on the space lanes, but somehow they manage to stay completely anonymous.
Savaş uzayın dar sokaklarında sıklaşıyor, Fakat her nasıIsa onlar tamamen ananim kalarak yönetirler
I don't like this Bennett waging his war on my streets.
Bu Bennet'in savaşını sokaklarımda sürdürmesinden hoşlanmıyorum.
You're not gonna spend the next couple of days... -... waging a campaign to wear me down.
Ama önümüzdeki iki gün, kurnazca bir savaşla beni yıpratma.
In addition to waging a war of words Marilyn continued her personal publicity campaign with pictures.
Marilyn, kelimelerle yürüttüğü savaşa ek olarak kişisel tanıtım kampanyasını fotoğraflarla da sürdürüyordu.
"Sita, I rescued you by waging a war with the enemy."
Sita, ben zorlu bir savaş vererek seni düşmandan kurtardım.
By waging war.
Savaşı sürdürerek.
I guess this new emperor's really serious about waging peace, huh?
Bu yeni imparator barış konusunda Gerçekten ciddi sanırım.
jeff, um... do you have a secret identity, or are you, perhaps, waging a one-man war against the forces of evil?
Jeff, gizli bir kimliğin mi var, yoksa karanlık güçlere karşı tek kişilik bir savaş mı veriyorsun?
Actually, I'm the tactical officer on this ship, and I don't have any experience at waging desert warfare.
Aslında geminin taktik subayı benim, ve çöl savaşları hakkında hiç deneyimim yok.
We're waging a war.
Bir savaş önlüyoruz.
- as the one Villa is waging on the ground.
- sinema için bir devrim olur bu.
1984, you will recall, was the time that the Reagan administration was waging a war against terrorism. Particularly what they called state supported international terrorism "a plague spread by depraved opponents of civilization itself in a return to barbarism and the modern age".
1984 için özellikle iyi bir seçim 1984, hatırlarsınız, Reagan hükümetinin terörizme karşı savaş açtığı bir zamandı. özellikle de devlet destekli uluslararası terörizm olarak adlandırdıkları
An acceptable risk if the alternative is waging war against three innocent countries.
Alternatifi üç masum ülkeye savaş açmaksa alınabilecek bir risk.
They're waging a goddamn P.R. campaign.
Kahrolası bir basın bildirisi kampanyası başlatıyorlar.
Waging two wars at once one in Europe and the other one in America.
Aynı anda iki savaş yürütülüyor bir Avrupa'da diğeri ise Amerika'da.
Then, what about waging a war of attrition.
desene!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]