English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wagons

Wagons translate Turkish

741 parallel translation
Leave only the wheelers hooked to the wagons.
Arabalarla birlikte sadece onları çeken atlar kalsın.
I don't know. I heard there was three wagons already turned back.
Bilmiyorum. 3 arabanın çoktan geri döndüğünü duydum.
Fifteen, 20 wagons.
15-20 araba kadar.
If Injuns chance on those wagons, they'll kill the lot of'em.
Eğer kızılderililer o arabalara rastlarsa, hepsini öldürürler.
Let's make a chorus in front of these two wagons.
Şu iki vagonun önünde bir koro yapalım.
I got my own wagons here!
Şurada kendi arabalarım var!
They can get by the Indians much better than wagons can.
Arabalardan daha fazla Kızılderililerle baş edebilirler.
He pulled out with his wagons.
Arabalarıyla dışarı çıktı.
If Lattimer's pulled out with his wagons, those wagons are loaded.
Eğer Lattimer arabalarıyla gittiyse o arabalar doludur.
My wagons oughta be here in a few minutes.
Arabalarım bir kaç dakika içinde burada olacak.
I'm gettin'kinda jumpy about those wagons.
Bu arabalar hakkında biraz endişelenmeye başladım.
You don't happen to have seen any wagons going through... loaded with farming tools?
Demek buradan geçen ziraat aletleriyle yüklü hiç bir... araba görmedin mi?
- Get on your wagons, boys.
Arabalarınıza binin çocuklar.
Where you goin with the wagons?
Arabalarla nereye gidiyorsunuz?
Your wagons are headed north, Lattimer.
Arabaların kuzeye yönelmiş Lattimer.
They come through Shippensburg this morning, three wagons.
- Ticari mallarla mı? - Evet.
- As soon as the powder goes off, come out quick with the wagons.
- Toz dumanı biter bitmez yük arabalarıyla gelin!
- You'll probably find shovels in one of the wagons.
- Arabaların birinden kürekleri getirin.
Wagons by the score.
Bir çok araba.
Yeah, it looks like one of those election-campaign wagons.
Evet, seçim araçlarına benziyor.
California, take the wagons on to my quarters.
California, arabaları evime götür.
Very nice of you, Blake, but I want you to go ahead with the wagons.
Çok kibarsın, Blake, ama senin arabalarla yola koyulmanı istiyorum.
Swing your wagons so we can get behind them if we have to.
Arabaları çembere alın gerekirse arkalarına geçeriz.
- Get all this on the wagons.
- Hepsini arabalara yükleyin.
He uses our beer wagons to distribute our leaflets.
Bira vagonlarını kullanarak broşürlerimizi dağıtıyor.
You got wagons, mules, men, money enough for wages and feed till you get goin'.
ücretler için yeterli para ve gitmene kadar besleme var.
It's gettin'down with 10-mule wagons.
10 katur vagonlarıyla iniyor.
Those big wagons with trailers on that steep and narrow road? Sure looks dangerous.
Elbette tehlikeli görünüyor.
That's his association with Damon and Pythias. Hey, wait a minute. If that road isn't wide enough for two wagons to pass, what do you do when you meet one coming down?
Damon ve Pythias ile olan ilişkisi budur.
Walton tried it and lost wagons, mules and men.
katırları ve adamları kaybetti.
Just a minute. It'll have to be 10 wagons.
Bir dakika. 10 vagon olmalı.
Ten wagons? Yup. If you come through, there'll be a contract waiting for you at the mill.
Fabrikada sizi bekleyen bir sözleşme olacak.
It's gonna take a lot of courage and luck to bring those wagons down.
O vagonları indirmek için çok cesaret ve şans alacak.
He's up there now helping to bring your wagons down from the Angel's Roost.
vagonu Angel's Roost'dan indirmeye yardım ediyor.
If the shale starts slippin'or you get in any trouble, cut the animals loose and jump - let the wagons go over.
Hayvanları kesip atla ve atla Vagonları bırak.
Get up on your wagons.
Vagonlarınıza kalkın.
The agreement with Huggins was 10 wagons or no deal.
Huggins'le yapılan anlaşma 10 vagondur veya anlaşma yapılmadı.
Tell Huggins it'll be 10 wagons.
Huggins'e 10 vagon olacağını söyle.
Wheel the wagons.
Vagonları hareket ettirin.
Why do Indians always want to be burning up good wagons?
Kızılderililer niçin hep güzel arabaları yakmak ister?
Shooting and screaming and people dying... and burning the wagons and shooting and screaming and burning.
İnsanlar ölüyor. Arabalar yanıyor... Ateş edip çığlık atıyorlar...
People dying and wagons burning.
İnsanlar ölüyor...
They was burning the wagons, and people was screaming -
Arabaları yakıyorlardı. İnsanlar çığlık atıyordu...
As you go in, we'll come out from the wagons and meet you. - You got that?
Siz yaklaşırken arabaların arasından çıkıp sizinle buluşacağız.
- No, thank you. Why doesn't the Army put springs in these wagons?
Ordunun arabaları yaylı değiller.
They're moving the whole village. Wagons, lodges, and all.
Bütün köy halkı, arabalar, kulübeler ve herşeyi yanlarına almışlar.
Cops are knocking over joints along the boulevard, meat wagons and all.
Polisler cadde boyunca tüm mekanları alt üst ediyor. Polis arabaları ve ne varsa.
My mule drivers are armed and I've got 50 riflemen hiding under blankets in the wagons.
Katırları sürenler silahlı. Ayrıca arabalardaki battaniyelerin altında 50 tüfekli adamım var.
Seize the wagons!
Arabaları ele geçirin!
How did Cochise know we had men hidden in the wagons?
Cochise arabalarımızın içinde adam saklı olduğunu nereden bildi?
Get all the stuff out of all those wagons.
Hükümetin bundan pek hoşlanacağını sanmıyorum, bu malların tahribinden

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]