Wainscoting translate Turkish

The sitting room, solid oak doors and floors, mahogany wainscoting.

Oturma odası, kapılar ve zemin meşe, lambriler tik ağacıdır.

Morlar knew too much about those corridors of power,... what goes on behind the wainscoting, under the carpets.

Morlar, lambri kaplı, halı döşeli ülke meclislerinde neler döndüğü hakkında çok şey biliyordu.

Some of us in this profession still believe in... mahogany wainscoting?

Mesleğime duyduğum saygı benim bu tür... Maun kaplama mı?

Hardwood floors, central air... original wainscoting throughout.

Ahşap döşeme, merkezi havalandırma orijinal iç duvar kaplaması.

The wainscoting here is substandard.

- Buradaki lambriler kötü olmuş.

What, did you come to admire the wainscoting?

Ne, lambriye takdirlerini sunmaya mı geldin?

Uh, removing wainscoting.

Kaplamayı kaldırdı.

I bet the bathrooms have marble wainscoting.

Banyoda da mermer kaplamalar olduğuna bahse girerim.

Uh, the wainscoting.

Şu kaplamadan.

- Wains... wainscoting?

- Kap... kaplama mı? - Evet.

I want her to be excited and moved and... you know, so I think that involves ripping out the wainscoting.

Onun heyecanla buraya taşınmasını istiyorum ve o yüzden bu tahta kaplamayı sökmemiz gerekiyor.

I already have some scale wainscoting.

Zaten biraz lambrim de vardı.

It's got hardwood floors, some wainscoting.

Zemin ahşap, duvarlar ahşap kaplama.

"And in a few seconds I forced him by sheer strength against the wainscoting, " and plunged my sword, with brute ferocity, "repeatedly through and through his bosom."

Ve birkaç saniye sonra onu saf bir kuvvetle ahşap duvara yasladım ve kılıcımı hayvani bir gaddarlıkla tekrar ve tekrar göğsüne saplayıp durdum.

The painters want to know whether you prefer eggshell or ivory on the wainscoting in the outer office.

Badanacılar, ofisin dışındaki lambri kaplamaları fildişi mi yoksa bej mi boyamalarını istediğini soruyorlar.

Look at the wainscoting.

Şu ahşap panellere bakın.

"So I'm thinking about coming over to paint the wainscoting " in the dining room tomorrow, it's peeling.

"Yarın gelip yemek odasındaki kaplamaları boyamayı düşünüyorum, dökülmeye başlamış."