English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Waived

Waived translate Turkish

160 parallel translation
Mr Spock has waived counsel, and has entered a plea of guilty.
Mr. Spock avukat bulundurma hakkından vazgeçti, ve suçlamayı kabullendi.
We'd have waived it.
Seni geçirtirdik.
The State of Ohio has waived jurisdiction, Mr. Chairman.
Ohio Eyaleti davayı geri çekti, Sayın Başkan.
He said he wanted to confess and waived his Miranda rights.
İtiraf etmek istediğini söyledi ve haklarını kullanmadı.
Andujar waived his rights. - On what grounds?
Andujar haklarını kullanmadı.
He waived his Miranda and confessed to a police stenographer.
Haklarını kullanmadı ve suçunu bir stenografa itiraf etti.
She's waived alimony and she's willing to waive her rights against your law practice in exchange for the house and all of its contents, except your shaving gear and... his clothing?
Nafakadan feragat etti ve haklarından feragat etmek istiyor sizin tıraş takımınız ve giysiniz dışında evin içindekiler karşılığında mı?
They waived their right to a phone call.
Telefon haklarından vazgeçtiler.
Miss Tramell has waived her rights to an attorney.
- Hakkını kullanmak istemedi.
Why have you waived your right to an attorney, Miss Tramell?
- Hakkınızı neden kullanmadınız?
Through Patricia Wier, William's St. Joe's sponsor... the cost of the six-week class is waived.
William'ın St. Joe'daki sponsoru olan, Patricia Wier'ın yardımıyla... 6 haftalık kursun ücreti alınmadı.
They tell me you've waived your right to council.
Avukat isteme hakkınızdan feragat ettiğinizi söylediler.
Buck Bundy, I understand you have waived your right to an attorney.
Buck Bundy, sanırım yeni bir avukat istemiyorsun.
"By reading this letter out loud... " you have waived any legal responsibility on our part... in perpetuity, throughout the universe. "
Bu mektubu sesli okuyarak bizi üstümüze düşen sorumluluktan bütün evrende kurtarıyorsunuz.
All objections have been waived till the trial.
- Dedim ya, borç almama yardım için. Adam bir arkadaşım.
Waived.
Hakkımdan feragat ediyorum.
Both sides waived their rights to an actual judge.
İki taraf da gerçek bir hakim haklarından vazgeçti.
Henry Abidin waived his diplomatic status and agreed to submit a blood sample for analysis.
Henry Abidin diplomatik dokunulmazlığını bırakıp, kan örneği vermeyi kabul etti.
Abba, it was Rajahji who waived it because it didn't rain.
Abba, yağmur yağmadı diye Racaci kendi feragat etti.
Mr. Dawson, you do understand... that since I'm a court-appointed psychologist... the traditional client-therapist confidentiality... will be waived.
Bay Dawson, anlamalısınız. Mahkemenin görevlendirdiği psikolog olduğum için geleneksel hasta-doktor ilişkisinin gizliliği beklemek zorunda. Anladınız mı?
Do you understand that? That the confidentiality will be waived.
Gizlilik beklemek zorunda.
I waived my fee in your son's case.
Sizin oğlunuz için para almamayı kabul ettim.
Got it waived.
Vazgeçtim say.
She's waived Harry's Miranda.
Harry'ye onun önünde haklarını okuduk.
You've waived your right to have your parent or an advocate present.
Haklarını dinledin ve ebeveyn yada avukat tarafından temsil edilebileceğini biliyorsun.
Well, the client, the Balboa Land Trust, not only waived the conflict of interest, they insisted that you take the case.
Müvekkilimiz, yani Balboa Tröstü, çıkar çatışmasını görmezden geldiği gibi bu davayı senin alman için ısrar ettiler.
All objections have been waived till the trial. Except for the form of the questions, sport.
Soruların formu dışındaki tüm itirazlarını... mahkemeye saklamak durumundasın.
Type of man who'd go up to a Fire Marshal, say, and tell him any so-called sheet iron violation that hadn't proven to be dangerous for, what- - going on two months now- - should be waived ;
İtfaiye şefine çıkıp, sözüm ona soba borusu ihmalinin... iki aydır herhangi bir tehlikeye... sebep olmadığının kanıtlandığını... o yüzden geçerliliğini yitirdiğini... söyleyecek biri gerek.
So, the parcel holder requests that the reading of the citation be waived?
Parsel sahibi celbin okunmasının geçilmesini mi istiyor?
She waived them. We can use it all.
Hepsini kullanırız ve kullanacağız da.
He said we'd curry favour with the judge... if we waived our rights.
Yargıcın gözüne gireceğimizi söyledi haklarımızdan vazgeçersek.
The alleged victims... three 15-year-old sophomore girls... all of whom have waived their right to anonymity.
İddia edilen mağdurlar... ikinci sınıf öğrencisi, 15 yaşında üç kız... üçü de kimliklerini saklama haklarını kullanmamayı seçtiler.
And, since you've waived your right to have an attorney present, I promise to make this as quick and as painless as possible.
Avukat getirme hakkınızdan feragat ettiğiniz için bunu mümkün mertebe kısa ve acısız halledeceğiz.
She waived extradition.
Kendi vatanında yargılanma hakkından feragat etti.
You've waived your right to counsel, right?
Avukat tutmamak kendi kararın, değil mi?
Waived!
- Halledildi.
The judge suppressed the video because a child advocate was never brought in, even though Marlon had waived his rights.
Yargıç bu videoyu reddetti. Çünkü Marlon'a hakları söylenmiş olsa da hiç bir çocuk avukatı bu ifadeyi mahkemede kabul etmez.
Chris Mundy's wife waived confidentiality of his medical records.
Kris Mundy'nin eşi, kocasının tıbbi kayıtlarının ifşasına izin verdi.
- He waived the right.
- O hakkından vazgeçti.
In some extreme circumstances, the waiting period can be waived, but you have to have a good reason.
Bazı olağanüstü durumlarda, bekleme süresi kaldırılabilir. ... ama iyi bir nedeniniz olması lazım.
He told me I waived any claim I might have had because he's already selling the stuff.
Bu şeyleri zaten sattığı için gelebilecek bütün suçlamalardan... beraat ettiğimi söyledi.
- She waived.
- Hakkından feragat etti.
We're about to interview Judy Harwich, who has waived her rights and consented to speak with us at this time.
Judy Harwich ile görüşmek için buradayız, avukat hakkınızdan feragat ettiniz bizimle burada konuşacaksınız.
I know you've... waived your right to counsellor.
Senin bu konuyı danışmanınla konuştuğunu biliyorum.
I've waived a few tickets in my day.
Benim de bazı cezaları görmezden geldiğim oldu.
8 per cent service tax Waived.
% 8 de vergi.
We humbly ask that bail be waived And Mrs. Darling be allowed to remain free on her own recognizance.
Kefalet bedelinin belirlenmesini ve Bayan Darling'in kefaletini ödeyerek serbest bırakılmasını istiyoruz.
Waived insurance.
Sigorta yaptırmadı.
WELL, OF COURSE HE DID, CHIEF, AND THE KID WAIVED THEM,
Tabii ki okudum, Amirim.
Death would be waived.
Ölmek mi istiyorsun mi.
... the other flag in between her leg and waived the flag it was a victory for...
KÜÇÜK KÜLLER bacaklarının arasından bayrağı çıkardı zafer kutlar gibi bayrağı sallamaya başladı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]