English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Waking

Waking translate Turkish

2,941 parallel translation
♪ I'm tired of waking up and feeling so lonely ♪
♪ I'm tired of waking up and feeling so lonely ♪
♪ Of this waking fear ♪
♪ Of this waking fear ♪
Still kind of waking up.
Hala uyanıyorum bir nevi.
I keep waking up in the middle of the night in cold sweats.
Gecenin bir yarısı soğuk ter içinde uyanıyorum.
15 years of sleeping next to him and waking up with him. You want Anniversary dinners and parent-teacher conferences and school plays.
Yıl dönümü yemekleri, veli toplantıları okul piyesleri istiyorsun.
Imagine waking up one day in that state.
Bir gün öyle bir durumda uyandığımı hayal ediyorum.
Whether it's just waking up in the morning wearing one of my football jerseys or cleaning the garage in those goofy-looking overalls or this whole gypsy fortune-teller thing you got going on here.
sabah uyanır uyanmaz benim futbol formalarımı giymiş olsanda veya o halinle garajı temizliyor olsanda veya şu çingeneye benzer halinle orada duruyor olsan bile.
I keep waking up in the middle of the night in cold sweats.
Yine gecenin yarısında uyanıyorum.
There's nothing worse than waking up on the wrong side of the bed...
Yatağın yanlış tarafında uyanmaktan daha kötü birşey yok...
Except maybe waking up alone.
Belki yanlız uyanmak daha kötü olabilir.
No, I left on my own after waking up with her staring at me again.
Hayır, ben kendim ayrıldım sabah uayndığımda yine beni izliyordu.
Every person on the planet spends every waking moment running from me.
Gezegendeki herkes uyanık zamanını benden kaçarak geçiriyor.
The next thing that I remember is... waking up in the cemetery on top of Tommy's grave.
Sonrasında hatırladığım Tommy'nin mezarı başında uyanmam.
Aside from waking up a foot shorter, my worst nightmare.
Uyanıkken bile en büyük kâbusum.
The sound of my boys waking up, fighting over who gets the bathroom.
Oğullarımın uyanıp, ilk kim lavaboya girecek kavgasının sesi.
I mean, one minute, I was being proposed to by a handsome Arabian prince, and the next thing I know, I'm waking up in a French hospital.
Yakışıklı bir Arap prensi bana evlenme teklif ediyordu sonra bir Fransız hastanesinde uyandım.
Apparently, he suffered a form of waking dream called night terrors.
Karabasan denen bir uyanık rüyadan muzdaripmiş.
The difference between Martha and I is she doesn't have to worry about waking up her roommate... who lives 4 feet from the oven But otherwise, twinsies.
Martha ile aramdaki tek fark, fırından bir kaç metre uzakta yaşayan oda arkadaşı uyandığında için onun endişe etmemesidir. Onun dışında, ikiz sayılırız!
The only difference between Martha and I is she probably doesn't have to worry about waking up her roommate who lives four feet from the oven.
Martha ile aramdaki tek fark, fırından bir kaç metre uzakta yaşayan oda arkadaşı uyandığında için onun endişe etmemesidir.
Is there anything more heavenly than waking from a nap to the smell of croque-monsieur?
Uykudan Çıtır Mösyö kokusuyla uyanmaktan daha güzel şey var mıdır?
I keep waking up and thinking that I'm dreaming this terrible thing and then I realize that it's not a dream.
Her uyandığımda korkunç bir rüya gördüğümü sanıyorum fakat sonra rüya olmadığını anlıyorum.
We don't want to go waking his missus now, do we?
Bu saatte karısını uyandırmak istemeyiz, değil mi?
So do you believe what you said about me waking up any day?
Bugün, uyanmamla ilgili konuşurken ciddi miydin? Hayır.
That spend every waking moment watching Wood brush his teeth, shave his back, and, big sigh here,
Dişlerini fırçalarken Sırtını tıraş ederken ve, ahh ahh
All I remember is waking up by the side of the road.
Tek hatırladığım yolun kenarında uyandığım.
Next thing I remember is waking up this morning.
Sonrasında bu sabah uyandığımı hatırlıyorum. Hiç mantıklı gelmiyor, biliyorum.
'Cause that's how I felt that night, waking up in my dad's truck with my sister crying next to me and my dad gone forever.
Çünkü babamın arabasında uyandığımda, yanımda kardeşim ağlarken ve babam sonsuza kadar gittiğinde ben öyle hissediyordum.
My team of specialists will be collecting these miscreants and bring them up here to Deluxe, where I'll force them to spend every waking hour slaving away in my factories.
Uzmanlardan oluşan takımım bu zalimleri toplayıp saatlerini fabrikalarımda köle olarak kullanmaya zorlayacağım Delux'e getirecekler.
But would you mind waking me up if something happens?
Bir şey olursa beni uyandırabilir misiniz?
I'm sorry for waking you, Miss Audrey.
Uyandırdıysam özür dilerim, Bayan Audrey.
I have perspective, and what I see... and I am not attacking you... what I see is that Charlie is not waking up.
Bir bakış açım var ve gördüğüm şey de, ki sana laf atmıyorum,..
Yeah, so why isn't she waking up?
- Peki neden uyanmıyor?
They're waking up but they're slow.
Uyanıyorlar ancak yavaşlar.
And now the mom... That mom is gonna spend every waking moment in occupational therapy.
Ve şimdi anneye bakın, O anne hayatının her dakikasını rehabilitasyon terapisiyle geçirecek.
And now that that's over, well, you're waking up to the incessant mind-numbing tedium that is the day-to-day life of a schoolteacher.
Birkaç yıl içinde ya alkolik olacaksın ya da obez ya da ikisi birden. Ve şimdi olup bittiğine göre, kendini bir okul öğretmeninin bitip tükenmek bilmeyen bıktırıcı, bezdirici günlük hayatı ile baş başa buldun.
I mean... do I like the idea of not waking up next to you every day for a few months?
Yani, önümüzdeki birkaç ay boyunca yanında uyanmama fikri hoşuma gidiyor mu?
He'll live off his fat reserves and spend his waking hours half-awake.
Vücudundaki yağ rezervlerini doğru kullanmak için.. .. uyanık olduğu vakitlerde pek hareket etmiyor.
I vaguely remember feeling this surge, kind of like waking up from a deep sleep or something.
Hayal meyal şekilde bir dalgalanma hatırlıyorum. Çok derin bir uykudan uyanmak gibi.
And now it's my wife, can't explain why she's waking up with dirty feet.
Şimdi de karım neden kirli ayaklarla uyandığını açıklayamıyor.
Fine, and while we're throwing stuff out, I am done waking up next to this every morning.
Peki, madem bazı eşyaları atıyoruz her sabah kalktığımda bunu görmekten bıktım.
I am annoyed because I keep waking up to paint fumes, courtesy of a shirtless and slightly off-key bartender who thinks he's Blake Shelton.
Boya kokuları ve kendini Blake Shelton sanan çıplak gezinen ayarsız bir barmenle uyanmaktan rahatsız oluyorum.
James. Hop's waking up.
James, Hop kendine geldi.
Every waking moment of my life is sheer torture.
Hayatımın her anı bir işkence.
Your fans should be waking up on a beach or getting fired from their telemarketing jobs right about now.
Hayranların kumsalda uyanıyor ya da tele pazarlama işlerinden kovuluyor olmalı.
Max, I feel weird. Relax, it's just your lady parts waking up from hibernation.
Sakin ol, kadın olduğunu yeniden hatırlıyorsun.
What's important to your waking mind is reality here.
Sizin için uyanikken önemli olan seyleri burada gösteriyor.
My every waking moment.
Uyanık olduğum her saniye boyunca.
He's... he's waking up!
Ooo... bakın uyanıyor!
You're waking up the entire city in the middle of the night!
Gecenin bir yarısı tüm şehri ayaklandırdınız!
The idea of machines waking up and becoming cleverer than we are is something that has long haunted science fiction and Hollywood, but it is the cold belief of many scientists that this will happen and in the lifetime of many of the people watching this.
Bilgisayarların gözlerini açıp bizden daha zeki olacağı fikri bilim kurgunun ve Hollywood'un uzun süredir aklından çıkmıyordu, fakat çoğu bilim adamı bunun olabileceğine insanların bunu izleyeceği inancına sıcak bakmıyorlardı.
- It's probably just nerve waking up.
Gidip bir doktora görünmelisin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]