Waking up in the morning translate Turkish
80 parallel translation
Do you think I'm looking forward to waking up in the morning..
Sabah uyanıp uyanmamış ve parlak yüzünü görmeye..
- Waking up in the morning... it's morning! - No!
- Hayır!
You hate waking up in the morning, feeling like a prisoner.
Sabah, canın uyanmak istemiyor. Eve mahkumsun.
The'60s were just waking up in the morning.
60'lar, sabah kalkma vakti gibiydi.
After that, he began waking up in the morning with transparentjelly... like a tadpole's tail all over his mouth.
Bunun ardından adam sabahları ağzının her tarafında kurbağa yavrusunun kuyruğu gibi saydam bir jöle ile uyanmaya başladı.
You know, it would start with a guy waking up in the morning... and taking the long shower... eating a little breakfast, making a little coffee... reading the paper...
Adam sabah uyanınca başlar.. .. uzun bir duş alır.. .. sonra kahvaltı yapar, kahve hazırlar..
What time you waking up in the morning?
Sabah kaçta kalkıyorsun?
I love waking up in the morning not knowing what's gonna happen... or who I'm gonna meet... where I'm gonna wind up.
Sabah uyandığımda o gün neler olacağını, kiminle tanışacağımı... ya da nereye gideceğimi bilmemek... hoşuma gidiyor.
Waking up in the morning is surprise enough.
Sabahın köründe uyanmak yeteri kadar sürpriz zaten.
Call me an optimist, but I like waking up in the morning.
İstersen bana iyimser de, ama sabahları uyanmayı seviyorum.
Waking up in the morning, having breakfast, you seeing me getting out of the shower.
Hologram ile konuşmaya alışmıştım, sabah kalkınca, kahvaltı yaparken, sen beni görüyordun duştan çıkarken.
That would be akin to waking up in the morning and learning that his parents had been killed in a car crash.
Bu, bir sabah uyanıp da ailesinin bir araba kazasında öldüğünü öğrenmesi gibi olur.
That sense of doing good of waking up in the morning and making the world safer, better....
Şu iyi şeyler yapmanın verdiği hisler sabah uyandığında dünyayı daha güvenli, daha iyi bir yer yapmış olma hissi...
There's even that split second just as I'm waking up in the morning before I remember that she isn't there anymore.
Her uyanışımda yanımda olacakmış gibi geliyor fakat sonra artık olmadığını hatırlıyorum.
I can't keep waking up in the morning not knowing if I'm gonna get paid.
Para alıp almayacağımı bilmeden her sabah kalkmaya devam edemem.
She woke up in the dawn... asking, if i liked her... she said she wished i wouldn't get married after she was gone she said she wanted to see jeong-hwan waking up in the morning, but she was so sleepy.
Şafakta uyandı... ve onu sevip sevmediğimi sordu... ölürse benim evlenmememi istediğini söyledi... sabah uyanınca Jeong-hwan'ı görmek istediğini söyledi... ama çok uykusu vardı.
Do you find yourself waking up in the morning eager to start your day?
Sabah kalktığında güne başlamak için can atıyor musun?
Put some ice on that eye Or you'll end up waking up in the morning
Gözüne biraz buz koy yoksa sabah ağrıyla uyanırsın.
If waking up in the morning is enough, I don't need you.
Eğer sabahları uyanmak senin için yeterliyse, sana ihtiyacım yok.
I can't do anything on my own except for waking up in the morning.
ben kendi başıma hiçbişey yapamam sabah uyanmaktan bşka.
You waking up in the morning does harm.
Sabahları uyanmak zararsızdır.
i'm waking up in the morning and i see this, daryl on t.V., saying this on the national news.
Sabah kalkıyorum ve bunu TV'de görüyorum. Ulusal haberde şunu söylüyor.
Success is waking up in the morning so excited about what you have to do that you literally fly out the door.
Başarı, sabah kalkmak, yapacağın şey için heyecanlanmak, kapıdan fırlayıp çıkmaktır.
P.E. is as much a part of my life as waking up in the morning and going to the bathroom.
Fiziksel Eğitim benim için ekmek ve su gibidir.
Waking up in the morning, saying : "What a great day to live."
Her gün uyanır "Yaşamak için güzel bir gün." derdi.
If you're gonna film me waking up in the morning, you should wake up before me.
Sabah nasıl kalktığımı belgesele koymak istiyorsanız benden önce kalkmalısınız.
You know, I think my favorite Part of this weekend was waking up in the morning, Seeing you laying next to me
Biliyor musun sanırım bu haftasonunun en hoşuma giden yanı, sabah uyandığımda seni öyle yanımda uzanmış küçük bir topa sarılır gibi kollarımın altında sarılırken ayağının birini öyle çarşafın altından çıkmış halde görmekti.
I'm so tired of saying no and then waking up in the morning and recalling every single thing I ate the day before.
Hayır demekten ve sabah kalkıp bir gün önce yediğim her parçayı aramaktan yoruldum.
"Waking up in the morning, a few hundred..."
"Bu sabah uyandığında, Bir kaç yüzlük..."
I like the idea of waking up in the morning and rolling out onto the beach.
Sabah gözlerimi sahilde açmak ve kumlarda yuvarlanmak gibi şeyler.
You'd be scared silly just waking up in the morning.
Sadece sabah kalktığın için korkmuş olmalısın.
Waking up in the morning, they'd be like, "Hey, can I tell you a story?"
Sabahın köründe gelip "Bir şey anlatacağım." diyip dururlar.
All I remember is waking up in the jail this morning, sir.
Anımsadığım tek şey bu sabah gözetimevinde uyanmak, efendim.
Get used to it. Whether you like it or not I'm the face you're gonna be waking up to in the morning, you got that?
Beğensen de, beğenmesen de sabah uyandığında gördüğün ilk yüz benimki olacak.
The only one who suffers is the guy in the bunk underneath his waking up every morning with a mouthful of mattress...
Evet, eski kız arkadaş sensin.
By the time you wake up in the morning, all the memories we've targeted will have withered and disappeared, as in a dream upon waking.
Yarın sabah uyandığınızda hedef alınan tüm hatıralar yok olmuş olacak. Uyandığınızda yok olan bir rüya gibi.
Sometimes when I'm concentrating on something really hard, or in the morning just as I'm waking up ; I forget, just for a second.
Bazen bir şeye eni konu odaklanmış uğraşırken veya sabah yataktan kalkarken bir an için unutuyorum.
From getting up at four in the morning to waking up at midday, any time you want.
Sabahın 4'ünde yatıyor öğlen istediğin saatde kalkıyordun.
Back in the day, I dealt with it by just getting hammered every night, and waking up with a different man every morning.
Daha önce, bununla ; hergece sadece çakılarak, ve her sabah ayrı bir adamla uyanarak başa çıktım.
Hey, I love waking up drunk in the morning.
Hey, sabahları sarhoş uyanmayı seviyorum.
At least not between passing out in the back yard... and waking up the next morning in the guest room.
En azından arka bahçede bayılıp ertesi sabah misafir odasında uyandığım zaman dilimini hatırlamıyorum.
He's a drunk! I'll talk to him in morning. Son of a bitches, waking me up the middle of the night.
Bunun hakkında yarın konuşuruz.
WAKING UP IN A STRANGER'S BED EVERY MORNING... CRUISING THE PARK AT NIGHT, LOOKING FOR SOMEBODY TO GET OFF WITH,
Her sabah bir yabancının yatağında uyanmak, birini bulmak için parkta dolanmak, bulunan her fırsatta mastürbasyon yapmak.
I'M SORRY. I'M JUST NOT USED TO WAKING UP FIRST THING IN THE MORNING TO A STRANGE DOG IN OUR BED.
Özür dilerim, sadece sabah kalkar kalkmaz yatağımızda tanımadığımız bir köpek görmeye alışık değilim de.
I understand that you claim to have no memory at all of any of events between leaving the Railway Arms at 11.30 last night and waking up in the victim's house at half past seven this morning.
Railways Arms'dan 11.30'da ayrıldıktan sonrası ile kurbanın evinde bu sabah uyandığın saat 7.00'ye kadar olan süreyi hatırlamadığını iddia ettiğin anlaşılıyor.
Waking up at 4 : 00 in the morning.
Sabah 4 : 00'te uyanış.
Well, I'm not the smartest guy, but it might not be the best first impression waking up the family at 3 in the morning.
Çocuklar ukalalık yapmak istemiyorum ama aileyle tanışmak için sabah saatin 3'ünde gitmenin hiçte etkileyici olmayacağını düşünüyorum!
I'm always waking him up in the morning.
Sabahları onu hep ben kaldırıyorum. Ah! Erkekler.
You remember waking up the ship's telegram operator at 4h in the morning, Grace?
Telgraf operatörünü sabahın dördünde uyandırdığını hatırlıyor musun Grace?
His boys just gave me a beating that'll have them waking up sore in the morning.
Adamları yarın sabah ayık uyanmak için beni patakladı.
I want to wake up In the morning at your house... Instead of waking up at my house going...
Kendi evimde uyanmaktansa sabahları senin evinde uyanmak istiyorum.