English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wallets

Wallets translate Turkish

504 parallel translation
Make them open up their wallets and spend their money.
Çok para!
Have your wallets ready.
Cüzdanları çıkarın.
- My wallets gone.
- Cüzdanım çalındı.
Most girls don't steal wallets.
Kızların çoğu cüzdan çalmazlar.
Looks like slim pickings, but lift their wallets anyway.
Pek ganimet sayılmaz ama yine de cüzdanlarını alın.
Fatten your wallets and be a hero to your family.
Cüzdanlarınızı doldurun ve ailelerinizin kahramanı olun.
So our two altar boys hear that Manouche's man got plugged and figure a friendly visit to the widow might fatten their wallets.
Yani bizim o iki papaz yardımcısı Manouche'nin adamının temizlendiğini duydu ve o dula yapılacak dostane bir ziyaretin ceplerini doldurtacağını düşündü.
Watch your wallets, men.
Cüzdanlarınıza dikkat edin, beyler.
Even the wallets they give you are still the same imitation leather.
Verdikleri cüzdanlar bile aynı taklit deriden yapılıyor.
- A couple wallets. - Lined?
- Birkaç cüzdan.
- Yeah, the trademark. In the meantime, you must learn how to make wallets.
Bu arada, cüzdan işini de öğrenmelisin.
Get your gear out. Pens, wallets, passports, photos of your girlfriend. And those cards.
Haydi, kalemler, cüzdanlar, pasaportlar, sevgilinizin fotoğrafları.
He makes wallets.
Kendisi cüzdan yapıyor.
- What about our wallets?
- Haydi gel. - Cüzdanlarımız ne olacak? - Zararı yok, cüzdanlar mesele değil.
If we drop some wallets and do some twenties...
Cüzdan ve yirmiIik numaras yaparsak...
Do twenties, drop some wallets.
YirmiIik veya cüzdan isi.
I could be inside making wallets.
Cüzdan çalmaktan içeride yatabilirdim.
They'll have to take out their wallets every two minutes!
İnsanlar her iki dakikada bir cüzdanlarını çıkaracak!
If I have to strap down my bosom for the next 20 years they'II end up looking like two empty wallets.
Eğer 20 yıl göğsümü sarmam gerekecekse... memelerim pörsüyüp boş cüzdanlara benzeyecek.
We also found four women's handbags with wallets in them.
Ayrıca, dört kadın çantası ve cüzdanı bulduk.
The wallets contained driver's licenses... social security cards and food stamp cards... all belonging to the Southside victims.
Cüzdanlarda ehliyetler, sigorta kartları ve yemek fişleri vardı. Hepsi, Güney Yakası kurbanlarına aitti.
We have thejewelry and the wallets of the victims in the defendant's apartment.
Kurbanların cüzdanları, davalının dairesinde bulundu.
You can take our wallets, but you can't take our dignity.
Cüzdanlarımızı alabilirsin ama şerefimizi alamazsın.
Then let's just keep a few bills in our wallets.
O halde biraz para bırakalım cüzdanlarımızda.
Get the wallets, the jewellery!
Cüzdanları ve mücevherleri alın!
But you do get all your wallets. You get back every wallet you ever lost.
Kaybettiğiniz bütün cüzdanları geri alırsınız.
They have one great redeeming feature ; their wallets.
Bir mükemmel tarafları var ; para keseleri.
Rings, silver, bags, watches, wallets...
- Yüzükler, gümüşler, çantalar, saatler, cüzdanlar...
Open up your hearts and open up your wallets!
Açın kalplerinizi ve cüzdanlarınızı!
- Three other wallets.
- 3 cüzdan daha çalındı.
- I saw her with a couple of wallets.
- O kadının çantasında 2 tane cüzdan görmüştüm.
Better hide your wallets.
En iyisi cüzdanını sakla.
And in their wake, a parade of slobbering geeks, with one hand on their crotches and the other hand on their wallets.
Arkalarında ise sevgilileri ya da kocaları vardır. Bir eli şeyinde, diğeri ise cüzdanındadır.
Give me your money and your wallets.
Paralarınızı verin. Cüzdanlarınızı çıkarın.
They are tennis buddies so if an offer for a friendly game comes up, hide your wallets.
O ve Jay tenis arkadaşları bu yüzden size dostça bir maç teklif ederse cüzdanınızı saklayın.
Same game, took a few wallets in the crowd.
Aynı suçtan. Kalabalığın arasında cüzdan çalmıştı.
- You can all put your wallets away.
- Tüm kimlik kartlarınızı cebinize geri koyabilirsiniz.
Men's wallets are the principal item of theft.
Çalınanların ilk sıransında erkeklerin cüzdanları var.
I've got the wallets and parchments.
Haritanın kalan parçalarını ve cüzdanları buldum.
Come on, Dud, let's get to the wallets.
Hadi Dud, cüzdanlarla başlayalım.
The main difference between women's and men's wallets is the photo section.
Erkek cüzdanıyla kadın cüzdanı arasındaki en büyük fark, fotoğraf bölümüdür.
These Gucci wallets have to be on the streets of Hong Kong by Friday.
Bu Gucci cüzdanlar cuma günü Hong Kong sokaklarında satışta olmalı.
They forced us to make wallets for export.
İhraç malı cüzdan yapmamız için bizi zorladılar.
These are our wallets.
Bunlar cüzdanlarımız.
They got him making wallets! How can they do this to him?
Bunu ona nasıl yaparlar?
And you got the idea of takin'their wallets.
Sen de müşterilerin cüzdanlarını almaya kalkmıştın.
Made more from wallets than the register.
- Kasadan aldığımızdan fazlasını cüzdanlardan topladık.
- A lot of wallets.
- Bir sürü cüzdan.
Gonna come around and collect your wallets!
Tamam millet. Simdi gelip cüzdanlarınızı toplayacağım.
With the rest of those wallets and the register, that makes this a successful little score.
Diğer cüzdanlar ve kasayla başarılı bir iş oldu.
Now, wallets out!
Cüzdanları çıkarın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]