Want to talk about it translate Turkish
2,881 parallel translation
I don't want to talk about it, all right.
Bundan bahsetmek istemiyorum, tamam mı?
I don't want to talk about it.
Bundan bahsetmek istemiyorum.
I thought you didn't want to talk about it.
Bunun hakkında konuşmak istemediğini sanıyordum.
I don't want to talk about it.
Hakkında konuşmak istemiyorum.
You want to talk about it?
Konuşmak ister misin?
He didn't want to talk about it.
Konuşmak istemedi.
I don't know. You want to talk about it?
Bilmiyorum, bununla ilgili konuşmak ister misin?
You want to talk about it?
Bununla ilgili konuşmak ister misin?
I don't want to talk about it.
Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum.
I think you want to talk about it.
Bence bunu konuşmak istiyorsun.
I don't want to talk about it.
- Bu konuda konuşmak istemiyorum.
Then I don't want to talk about it anymore.
Konuşmak istemiyorum artık.
I don't want to talk about it, Dad.
- Konuşmak istemiyorum baba.
Want to talk about it?
Konuşmak ister misin?
You want to talk about it?
- Konuşmak ister misin?
Instead of getting loaded, maybe you want to talk about it?
Karnını şişirmek yerine bunu konuşabiliriz?
I don't really want to talk about it.
Konuşmak istemiyorum.
Want to talk about it for real?
Konuşmak ister misin?
- Why didn't she want to talk about it?
- Buralarda bir yerde olmalı. Neden bundan bahsetmek istemedi?
I don't want to talk about it.
Onunla konuşmak istemiyorum.
If you don't want to talk about it...
Eğer bu konu hakkında konuşmak istemiyorsan...
If you want to talk about it, maybe I could- -
Bunun hakkında konuşmak istersen, belki ben- -
I thought maybe, after what happened, that you'd want to talk about it.
Olanlardan sonra, üzerinde konuşmak istersin diye düşündüm.
I don't really want to talk about it here.
Burada değil.
I really don't want to talk about it, okay?
Şu anda bunu konuşmak istemiyorum tamam mı?
Maja doesn't want to talk about it. I spoke to her earlier...
Ama Maja bundan bahsetmek istemiyor.
Do you want to talk about it?
Bunun hakkında konuşmak ister misin?
I don't want to talk about it.
Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum
- You want to talk about it?
Bu konuda konuşmak mı istiyorsun? Evet.
I don't really want to talk about it.
- Bu konuda konuşmak istemiyorum cidden.
Want to talk about it over a milk shake? I'll buy.
Bir milk shake alıp konuşmaya ne dersin?
I don't want to talk about it!
Konuşmak istemiyorum!
I don't want to talk about it.
Bu konuyu seninle konuşmak istemiyorum.
L, want to talk about it?
- Onun hakkında konuşmak ister misin?
I don't want to talk about it.
- Bu konuyu konuşmak istemiyorum.
I don't want to talk about it.
bu konuda konuşmak istemiyorum.
So you want to talk about it?
Konuşmak ister misin?
So, if you still want to talk about it I suggest that we get ourselves someplace safe.
O yüzden bu konuyu hâlâ konuşmak istiyorsan güvenli bir yere gitmemizi öneririm.
I don't want to talk about it.
Ben bu konuda konuşmak istemiyorum.
I just-I like you... and I want to talk about the future and make sure it's what you want.
Seni severim geleceğin hakkında ve istediklerinle ilgili seninle konuşmak isterim.
Yeah, I know, it's just if there's stuff you want to talk about.
- Evet, biliyorum. Yani, konuşmak isteyeceğin bir şey falan olursa.
I know you don't want to talk about this, but, how long are we not gonna talk about it?
Biliyorum, bu konu hakkında konuşmak istemiyorsun ama daha ne kadar bunun hakkında konuşmayacağız?
They want to talk to you. They didn't say what it was about.
Ne konuda olduğunu söylemediler.
- But you don't want to talk to me about it?
Ama benimle bunun hakkında konuşmak istemiyorsun, öyle mi? Konuşamam.
You want to talk about old-fashioned... Well, it would've worked on me.
- Eskilerden konuşmak isteyen sendin.
He'll certainly want to talk to you about it.
Kesinlikle konuşmak isteyeceksiniz size bu konuda.
- I don't want to talk about it.
- Bekle.
- No, I want to - talk about it now.
- Hayır, şimdi konuşmak istiyorum.
I don't want to talk about the details, but it's a life moment.
Detayları konuşmak istemiyorum ama, bu önemli bir an.
You don't like to talk about it because you don't want to.
Bu konulardan konuşmayı sevmiyorsun çünkü konuşmayı istemiyorsun.
I know Sadie freaked you out with all this talk about tests, but I just want to remind you that at the end of the day, it's all about love.
Sadie'nin testler hakkında konuşup sizi korkuttuğunu biliyorum ama en sonunda önemli olan tek şeyin aşk olduğunu hatırlatayım.