English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wantonly

Wantonly translate Turkish

45 parallel translation
Kill wantonly and savagely.
Sebepsiz yere ve vahşice öldürecektir.
And is it your concern alone, sir, that we, as American citizens, have been wantonly fired upon and then abducted?
Biz Amerikan vatandaşlarının üzerine ahlaksızca ateş açılıp kaçırılması da sizi ilgilendirir mi bayım?
And do you consider yourself, sir, a government unto yourself, that you can condemn other nations and wantonly declare war upon them?
Bayım siz şimdi kendi kafanıza göre bir hükümetmiş gibi davranıp diğer uluslar hakkında hüküm verip onlara ahlaksızca savaş ilan edebileceğinizi mi söylüyorsunuz?
At the women's prison in Ichingaya and after I arrived here I acted like a mad bitch in heat I wantonly seduced men, and screwed one after another.
Ichingaya'daki kadınlar hapishanesinde gittiğim ilk günden itibaren ateşli bir fahişe gibi davrandım. Erkekleri baştan çıkarıp, sırayla hepsiyle yatıyordum.
"... lightly or wantonly...
" veya bilinçsiz vahşi hayvanlar gibi...
The last occasion on which we met you wantonly caused me injury and dishonour.
Son görüşmemizde... ahlaksızca onurumu lekelemiştiniz.
Never wantonly, just if they had to to achieve their own aims.
İstemeden. Tek neden de amaçlarına ulaşabilmeleri için.
Woman : a vandal is defined As one who willfully, wantonly, and ignorantly Damages and destroys valuable or beautiful things.
Yıkıcı ; kasten, kötü niyetle ve cahilce güzel ve değerli şeylere zarar veren ve yıkan kişidir.
To remember that you wantonly looted and burned the property of the church?
Kilisenin mülkünü acımasızca talan edip yaktığını mı?
I don't want you to think it was casually, wantonly sexual by any means.
Demek istediğim, zevk içeren bir cinsel ilişki değil.
You cannot explain away a wantonly immoral act because you think that it is connected to some higher purpose.
Hilekarca ve ahlaka aykırı hareketinizi makul gösteremezsiniz, sırf siz bunun bazı yüksek amaçlara bağlı olduğunu düşünüyorsunuz diye...
signifying unto us the mystical union that is betwixt Christ and his Church and therefore is not by any to be enterprised nor taken in hand unadvisedly, lightly, or wantonly, but reverently, discreetly, advisedly, soberly, and in the fear of God.
Bu bağ insanın masum zamanlarında tanrıyla kurulmuş onurlu bir mülkiyet olup İsa ve kilisesi arasındaki gizemli birleşmeyi bildirir ve bu yüzden ne teşebbüs edilmeli ne de ele alınmalı, tavsiye edilmemiş, hafif veya oyunbaz bir şekilde aksine düşünceli, düzenli, tavsiye edildiği gibi, uygunca ve tanrı korkusuyla olunmalı.
and therefore is not by any to be enterprised lightly, or wantonly, to satisfy man's carnal lusts and appetites, but reverently, discreetly, advisedly, soberly, and in the fear of God, duly considering the causes for which matrimony was ordained.
Bu yüzden şehvet ve cinsel ihtiyaç karşılama aracı gibi görülerek hafife alınmamalı ya da ahlaksızca davranılmamalıdır. Bilakis saygılı, ihtiyatlı, akıllı ve ölçülü bir şekilde Allah korkusuyla davranılmalı ve evliliğin emredilme nedenleri layıkıyla dikkate alınmalıdır.
She's teasing me wantonly in return for her benevolence.
cömertliğini benimle dalga geçerek yüzüme vuruyor.
You're supposed to be setting Eddie up by wantonly seducing him.
Rolünde Eddie'yi zevk için baştan çıkararak ona tuzak kuruyorsun.
And wantonly sprayed blood from your head all over the shop?
Ve hiç nedeni yokken dükkânın her yerine kafandan kanlar saçtığını?
.. nor taken in hand unadvisedly, lightly, wantonly...
... yerine getirmek için, akılsız, tecrübesiz ve kötü maksatlı...
There is some poaching that occurs for gall bladders or some bears that are just killed wantonly because people don't like them or they're afraid of them.
Birkaç kaçak av safra keseleri için, birkaçı da sebepsiz yere oluyor. Bunlar da insanların onlardan korkması gibi sebeplerden oluyor.
I, on the other hand, remain wantonly single.
Öte yandan ben, her zamanki ahlaksız bekarım.
He will lose wantonly.
Kaybettik.
I don't know whetheryou're doing this wantonly or unwittingly.
Böyle yapacağını bilmiyordum.
Are you doing it wantonly or unwittingly?
Bilmeden ne yapıyorsun?
I was clearly signed up to use the mainframe in Buckman 204, and Dr. Winkle just wantonly ripped the sign-up sheet off the wall.
Buckman 204'ü ana bilgisayar olarak kullanmak için sözleşme imzalamıştım ve Dr. Winkle duvardaki sözleşmeyi amaçsızca yırttı.
I wantonly associated with the reckless, with gamblers and drunks and women of loose morals, until I met a man, a parson from near here,
Sebepsiz yere pervasızlarla, kumarbazlarla ve ahlaksız kadınlarla ilişki kurdum, sonra bir adamla tanıştım, buralardan bir rahiple,
How could you be so nice in so many ways, and then do something so wantonly cruel?
Birçok açıdan nasıl bu kadar iyi ama bazen de bu kadar zalim olabiliyorsun?
That mean you wantonly gave me the wrong address.
Yani bilerek yanlış adres verdin.
On the pretense of magic, you wantonly killed clansmen and officials.
Büyünün hileleriyle sebepsiz yere saray efradını ve yetkilileri öldürdünüz.
Your Majesty, we your humble servants confess that we wretches have most grievously, wantonly, and heinously offended your Majesty in the most unnatural, odious, and distasteful acts of outrageous disobedience and traitorous rebellion.
Majesteleri ; hürmetkar kullarınız olarak itiraf ediyoruz ki, biz sefiller, siz Majesteleri'ni, tiksindirici, gayri tabii ve nahoş davranışlarımız ve hain ayaklanmamızla, en üzücü şekilde ve bize hiç yakışmayan kötü niyetimizle gücendirdik.
I've just come from downstairs, where I learnt that my timetable has been wantonly disregarded.
Şimdi alt kattan geliyorum ve zaman çizelgemin gereksiz yere hiçe sayıldığını öğrendim.
I didn't do wantonly
Kasten yapmadım.
They killed him for wantonly speculating on the drug war.
Uyuşturucu savaşlarını açıkça yazdığı için öldürdüler onu.
Due to all the body heat you lot are so wantonly giving away.
Tüm herkes burada nefes aldığından dolayı, sıcak oluyor.
I got it sir, he's beating him up wantonly.
Anladım efendim, Onu dövüyor ahlaksızca.
He's wantonly provoking you. - Why are you talking to her?
Seni kışkırtmaya çalışıyor, Neden onunla konuşuyorsun?
In summary, I will prove that Gruber Pharmaceuticals wantonly and knowingly polluted Frog Lake and therefore must pay restitution of no less than $ 25 million.
Özetle, Gruber Eczacılık'ın düşüncesizce ve kasten Kurbağa Gölü'nü kirlettiğini kanıtlayacağım. Zararı karşılamak için de en aşağı 25 milyon dolar ödemelerini talep edeceğim.
You told her they were wantonly drowned?
Ona kölelerin alçakça öldürüldüğünü mü söyledin?
How Bartholomew Simpson wantonly egged this town with Milhouse aforethought.
Bartholomew Simpson'ın Millhouse ile birlikte ahlâksızca mahalleyi yumurta saldırısı altına soktuğunu dinleyeceksiniz.
You wantonly played with me, right?
Sen sebepsiz yere benimle oynadın, değil mi?
No more shall they nibble wantonly at the teat of our coffers.
Artık bizim hazinemizden... istedikleri gibi beslenemeyecekler.
These aggressors who wantonly shed English blood?
Sebepsiz yere İngiliz kanı döken bu saldırganların?
I only found you a month ago when you started wantonly destroying government property.
Seni daha bir ay önce devlet malına sebepsiz yere zarar verdiğinde buldum.
Eleanor Guthrie would never be so wantonly reckless with the security of this place.
Eleanor Guthrie buranın emniyetini tehlikeye atacak böyle bir aptallığı yapmaz dedim.
in the time of man's innocency, and is therefore not by any to be enterprised, nor taken in hand, unadvisedly, lightly, or wantonly, but reverently, discreetly, advisedly, soberly, and in the fear of God.
Evlilik, Tanrı'nın bahşettiği şerefli bir müessesedir insanın masumiyeti sırasında oluşmuştur ve bu sebeple kimse tarafından düşüncesizce, hafifçe veya ahlaksızca ele alınmamalıdır. Ancak saygılı, gizli, düşünceli ve aklı selim bir şekilde ve Tanrı korkusuyla ele alınmalıdır.
Of course, it's fun to wantonly murder these class-obsessed imbeciles, but making them kill each other?
Tabii, bu ahlaksızca bu sınıf takıntılı imbeciles öldürmek için eğlenceli, Ama onları birbirlerini öldürmek yapma?
That the idea that I might stand in front of my grandfather and suggest that Nassau is still a viable concern, worthy of his investment, when... refugees are fleeing in droves... planters face a revolt of their laborers... and men with swords murder wantonly in the streets.
Kalkmış bir de dedeme çiftliklerdeki köleler isyan ederken sokaklarda kılıçlı adamlar dehşet saçarken ve halk kendini denize atıp kaçarken Nassau'nun gelecek vaat eden bir yatırım olduğunu anlatacaktım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]