Wants to talk to you translate Turkish
1,653 parallel translation
Someone here wants to talk to you.
Seninle konuşmak isteyen biri var.
- Not if you're a banker. Mr. Blunt wants to talk to you.
Bay Blunt seninle konuşmak istiyor.
Dr. P wants to talk to you.
Dr. P seninle konuşmak istiyor.
- He wants to talk to you.
- Seninle görüşmek istiyor.
Mom, the teacher wants to talk to you.
anne öğretmen seninle konuşmak istiyor.
But he wants to talk to you.
Ama seninle konuşmak istiyor.
Someone here wants to talk to you.
Burada birisi seninle konuşmak istiyor.
Yeah, that dog just took a dump in the promenade and its owner wants to talk to you.
Evet, bu köpek çöplerin içinde bir gezinti yaptı ve sahibi sizinle konuşmak istiyor.
- Well, someone wants to talk to you.
- Biri seninle konuşmak istiyor.
Bill Buchanan wants to talk to you.
Bill Buchanan sizinle konuşmak istiyor.
He's recovered, and he wants to talk to you.
Kendine geldi ve sizinle konuşmak istiyor.
He wants to talk to you.
Seninle konuşmak istiyor.
Yeah, somebody wants to talk to you.
Evet, birisi seninle konuşmak istiyor.
Tom is out back and he wants to talk to you.
Tom çıkmış, senle konuşmak istiyor.
- She wants to talk to you.
- Ama ben istemiyorum.
[Beep] You brought your unit-issue satellite phone, and it wants to talk to you on our vacation.
Birlik telefonunu getirdin tatilimizde seninle konuşmak istiyor.
parker : pinky, some guy from artnews wants to talk to you.
Pinky, sanat haberlerinden birileri seninle konuşmak istiyor.
It's your dentist, he wants to talk to you about Kandi's teeth.
Dişçin. Seninle Kandi'nin dişi hakkında konuşmak istiyor.
Boy, come over here, your Mom wants to talk to you!
Buraya gel, oğlum, annen seninle konuşmak istiyor!
He wants to talk to you.
Seninle konuşacak.
Ellidi wants to talk to you.
Erlendur, Ellidi seninle konuşmak istiyor.
- He wants to talk to you.
- Seninle konuşmak istiyor.
He desperately wants to talk to you.
Seninle konuşmak için yanıp tutuşuyor.
Your mother wants to talk to you.
Annen seninle konuşmak istiyor.
Mom. This lady wants to talk to you.
Anne, bu bayan seninle konuşmak istiyor.
Agent Gideon, there's someone here who wants to talk to you.
Ajan Gideon, burda sizinle konuşmak isteyen biri var.
Your son wants to talk to you.
Oğlunuz sizinle konuşmak istiyor.
gabriel is there, and he wants to talk to you.
Seninle konuşmak istiyor.
- -Jake wants to talk to you.
- -Jake seninle konuşmak istiyor.
And he really wants to talk to you if he can just make some peace.
Senle konuşup barışmak istiyor
- There's a woman on line two who won't tell me her name, but she wants to talk to you
- İkinci hatta bir kadın var. Adını söylemiyor, ama seninle babanla ilgili görüşmek istiyor.
Nana wants to talk to you.
Nana seninle konuşmak istiyor.
You really think your boss wants to talk to you?
Patronun seninle konuşmak ister mi sanıyorsun?
Someone wants to talk to you.
Birisi seninle konuşmak istiyor.
In-seob wants to talk to you.
In-seob seninle konuşmak istiyor.
Val still wants to talk to you.
Val hâlâ seninle konuşmak istiyor.
- She wants to talk to you.
- Seninle konuşmak istiyor.
I think Mum wants to talk to you.
Galiba annem seninle konuşmak istiyor.
If some asshole wants to talk about his goddamn French test, you tell him to fuck off, understood?
Serserinin biri sizinle lanet Fransızca testi hakkında konuşmak isterse, ona s * ktir çekeceksiniz, anlaşıldı mı?
- He just wants to talk to you.
- Sizinle oturup konuşmak istiyor.
But if that's the kind of thing Ian wants to interest you in, just don't talk to me about it, all right?
Ama, Ian'in seninle ilgilendiği türden bir şeyse bu, sakın bana anlatma, oldu mu?
You talk to them, find out what he wants.
Sen konuş onlarla. Ne istediğini öğren.
Yeah, she wants you to come down to school on Wednesday and talk about Chris's grade.
Çarşamba günü okula gelmeni istedi Chris'in notuyla ilgili konuşacakmış.
i'll tell you one thing and this is very hard. nobody wants to hear you talk.
Sana tek bir şey söyleyeceğim bu da çok zor bir şey kimse konuşmanı dinlemek istemiyor.
Says he wants to talk if you have a moment.
Bir saniyen varsa konuşmak istiyormuş.
He wants you to go and talk to Christine.
Gidip Christine ile konuşmanızı istiyor.
I forgot to tell you, Jimmy's back in town. He wants to talk to me.
Hey, Jimmy'nin geldiğini söylemeyi unuttum.
He wants you to talk to the chief about Izzie.
Şefle Izzie hakkında konuşmanızı istiyor.
Ever talk to someone who wants to continually show you he's smarter than you?
Daha önce, sürekli senden daha zeki olduğunu göstermeye çalışan biriyle konuşmuş muydun?
He doesn't like you to talk about the fact that he's a Rockefeller, but he wants you to know he's a Rockefeller.
Rockefeller olduğundan söz edilmesini sevmez. Ama Rockefeller olduğunun bilinmesini ister.
Mom wants to talk to you.
Annem seninle konuşmak istiyor.