We'll be here translate Turkish
2,061 parallel translation
We'll be out here if we get pregnant and the Countess finds out.
Eğer ben hamile kalır ve Kontes bunu anlarsa bir yıla kalmaz bizi kovar.
We'll be right here! You did good. Congratulations, man.
Asıl soru, 6 ay sonra nerede olacaklar?
Stay still, we'll be here, okay?
Kımıldama, geleceğiz, tamam mı?
If we don't get out of here, we'll be left behind in space!
Buradan ayrılmazsak, uzayda kalacağız!
So we'll be keeping the Germans here until we achieve them.
Bu yüzden, onları ortaya çıkarana kadar, Almanları burada tutacağız.
Here you go, you pick two of those and we'll be...
Tabi ki istediğiniz ikisini seçin.
Sorry to interrupt your festivities, but if you all stay calm we'll be gone as soon as my friends here come back from the cashiers'booths.
Şenliğinizi böldüğüm için üzgünüm, ama herkes sakin olursa... arkadaşlarım vezne gişesinden döner dönmez gitmiş olacağız.
We don ´ t have to rush it, but to have success in America, you ´ ll have to be here.
- Acele etmemize gerek yok. Ama Amerika'da başarılı olmak için burada yaşamak zorundasın.
We'll be safe here
Burada güvende olacağız.
By the time they're here, we'll be gone.
Onlar gelene kadar biz gitmiş oluruz.
We'll be waiting here till the clock runs out.
Süre dolana kadar burada bekleyeceğiz.
We'll be waiting here till the clock runs out.
Süre bitene kadar burada bekleyeceğiz.
Once their identities are revealed and we come back here, we'll be free to leave your fleet with the Five.
Kimlikleri belli olduktan ve biz geri döndükten sonra Beşli ile beraber filodan serbestçe ayrılabileceğiz.
As soon as we cut you free, you'll be able fly us out of here?
Seni serbest birakinca, bizi oraya ucurabilir misin?
But if this gets dirty while it's still wet, it's gonna leave a stain, and... and, uh, and then we'll be back here all over again.
Ama hazır leke ıslakken temizlenmezse izi kalır. Sonra da geri gelip bir daha buradan çıkamayacağız.
Singing in front of all of your friends in the classroom is one thing, but now we're here. And you guys are gonna sing in front of this lovely group of total strangers, who actually are sort of hoping that you'll be really bad.
Sınıfta arkadaşlarınızın önünde şarkı söylemek de bir şey, ama şu an buradayız ve siz de tamamen yabancı insanların olduğu hoş bir gruba şarkı söyleyeceksiniz ki onlar da aslında gerçekten çok kötü şarkı söylemenizi umuyor.
We can't wait here or she'll be dead for sure!
Burada beklememeliyiz yoksa onu öldürecek!
If you stay here, we'll all be cursed.
Burada kalırsan, hepimiz lanetleniriz.
I'm just gonna stay here and finish toiling and then we'll be right behind you. - Good.
Önce burada işimi bitireceğim, sonra size yetişirim.
We'll be out of here in a few months.
Birkaç ay içinde buradan gideceğiz.
He's here in Washington and he'll be dancing at the Kennedy Center tonight and we're thrilled to have him with us on the show today.
Kendisi burada, Washington'da ve bu akşam Kennedy Merkezinde dans edecek. Ayrıca, bugün programımızda olduğu için de heyecanlıyız.
I'm sure if we play our cards right we'll be having plenty of sex here on our side.
Adımlarımızı doğru atarsak burada da bolca seks yapabiliriz.
We'll be out here all morning.
Öğlene kadar balkonda olacağız.
And we'll be right here- -
Burada olucağız -
I don't want to see you hurt, so you just tell me what the FBI knows about what we're doing here, and I can't say you'll walk away smiling- - that would be unrealistic- -
O yüzden, FBI'ın yaptıklarımız hakkında ne bildiğini anlat. İncinmeni istemem. Elini kolunu sallayarak gideceğini söyleyemem.
If we land here, we'll be within 50 yards of the warehouse.
Buraya inersek, depoya 50 metre mesafede oluruz.
We'll be safe in here until they leave.
Burada güvendeyiz.
We'll be here.
Burada olacağım.
- We'll take 15. - Except y'all gotta be back here in two hours.
— 2 saat içinde burada olmalısınız.
But in one minute that vault door's gonna lock and we'll be stuck in here and Alex is gonna be dead.
Ama bir dakika içinde kasa kapısı kapanacak ve burada tıkalı kalacağız. Alex'de ölecek.
So, we'll be safe here for a while.
Burada bir süre güvendeyiz.
- I'll see you soon. - We'll be here.
- Biz burada olacağız.
We're sitting girls against the boys, so, you'll be with us over here.
Prue iki hafta önce bizi Katherine'le tanıştırdı.
We'll be here when you wake up.
Sen uyu tatlım. Uyandığında biz burada olacağız.
We'll be safe here.
Burada güvende oluruz.
I'll try not to be. All right, here we go.
Pekâlâ, başlıyoruz.
The only reason why I'm giving in... is because I know that we'll be back here in a week.
Gitmeyi kabul etmemin tek nedeni bir hafta içinde döneceğimizi biliyor olmam.
And Chuck, when you're ready again, we'll be here, waiting.
Chuck, tekrar hazır olduğunda biz burada olacağız.
- We'll be fine here, dear.
- Çok mutlu olucağız, bebeğim.
So we can't verify that they'll be out of here on time.
Yani, zamanında buradan çıkacaklarını teyit edemiyoruz.
Now, if we do our job right, she'll be out of here and back to her own country in no time.
Eğer işimizi iyi yaparsak, kısa sürede buradan gidip ülkesine geri döner.
- Honey, by the time we're done with you It'll be like you never even came here.
Tatlım, seninle işim bittiğinde sanki buraya hiç gelmemiş gibi olacaksın.
We'll be here in the morning.
Sabah da burada olacağız.
We'll be okay. Here.
Bir şey olmayacak.
So we go along for that, and then come back here, jump in a Jeep to the border, we'll be in Turkey by that night.
Bu durumda bu plana uyup daha sonra buraya dönüyoruz sonra da bir cipe atlayıp gece Türkiye sınırında oluyoruz.
We'll always be here for you.
Sizin için herzaman burada olacağım.
We'll be here when you wake up.
Uyandığında burada olacağız.
I'm just asking that maybe you guys can move on through. We'll be here for another five, ten minutes. The journalists -
Sadece rica ettim. 10 dakika daha verirseniz gazeteciler...
So how long do you think we'll be here?
Peki, sence burada ne kadar duracağız?
Honey, this is a Catholic church. We'll be here until morning.
Tatlım, burası bir Katolik kilisesi, sabaha kadar burada olacağız.
It'll be hours before we know anything here.
Saatler sonra öğreneceğiz.
we'll be here all night 16
we'll be back soon 49
we'll be right back 266
we'll be in touch 367
we'll be back 167
we'll be together again 17
we'll be okay 108
we'll be together 58
we'll be waiting for you 19
we'll be there soon 56
we'll be back soon 49
we'll be right back 266
we'll be in touch 367
we'll be back 167
we'll be together again 17
we'll be okay 108
we'll be together 58
we'll be waiting for you 19
we'll be there soon 56