We'll get out of here translate Turkish
622 parallel translation
All right. I'll hitch up Ol'Rhody and we'll see if we can get out of here.
- Ben Rhody'i çekmeye çalışacağım bakalım buradan çıkartabilecekmiyiz.
Get out of here. Well, if that's the way you feel, we'll only install three.
Öyleyse, sadece üç tane koyarız.
Well, we'll have to get out of here tonight.
Eh, bu gece buradan çıkmamız gerek.
We'll get out of here.
Buralardan gideceğiz.
Comes night, we'll get out of here.
Gece olunca, buradan gideceğiz.
We'll get out of here.
Buradan kaçmalıyız.
We should go ashore and get some real food! It'll be such a relief to get out of here...
Doğru dürüst yemek yiyebilmek için karaya çıkalım.
The sooner we get started, the sooner we'll get her out of here.
Ne kadar çabuk başlarsak, onu buradan o kadar çabuk çıkarırız.
Never mind the blabber. Give him his gun and we'll get out of here.
buradan gideriz.
─ I'll get one when we're out of here.
- Buradan bir çıkalım da.
We'll get you out of here, son. Just hang on.
Buraya geri döneceğim, oğlum.
We'll get thrown out of here.
Buradan atılacağız.
Boy, we'll never get out of here.
Buradan hiç çıkamayacağız.
Leo, when we get you out of here... I'll be goin'to New York, more than likely.
Leo, seni buradan çıkardığımızda büyük ihtimalle New York'a gidiyor olacağım.
If we don't get out of here fast, we'll have to go spinning.
Eğer hemen buradan çıkmazsak, spinning dersine gideceğiz.
We'll have to wait until dark if we're going to get out of here.
Buradan çıkmak istiyorsak havanın kararmasını beklemek zorundayız.
The faster we get out of here, the sooner she'll get to bed.
Buradan hemen gidelim de bir an önce yatağına geç.
She'll settle for half and we get out of here into open country.
Yarısını verecek ve istediğimiz ülkeye gideceğiz.
I'll get it out of here while we've still got a chance.
Hala elimizde bir şans varken onu buradan uzak tutacağım.
If I can still raise an arm when we get out of here I'll show you how well saturated I can get.
Buradan çıktığımızda halim kalırsa... gazın ciğerime ne kadar sindiğini gösteririm.
Think we'll get out of here today?
Bu gün buradan gider miyiz.
Look, Huckleberry, you'll get us tossed out of here before we get a story.
Bak Huckleberry, hikâyeyi alamadan bizi buradan attıracaksın.
We'll get out of here and go to my place.
Buradan kurtulup, evime gideceğiz.
I'll explain it all to you later, but right now we've got to get out of here.
Sana sonra her şeyi açıklayacağım ama hemen şimdi buradan gitmek zorundayız.
Oh, we'll never get out of here, Alan!
Buradan asla kurtulamayacağız Alan!
Now, Major, obviously we have to get out of here as fast as we can, so... if you'll get your party below, I'll get you to Cebu... where you can rejoin an Army unit.
Pekala, Binbaşı, buradan bir an önce ayrılmamız gerekiyor. Eğer siz ve arkadaşlarınız aşağı inerseniz, sizi Cebu'ya kadar götürürüz ve orada birliğinize katılırsınız.
He'll keep talking till we get out of here.
Biz gidene kadar konuşmaya devam edecek.
I'll be all right as soon as we get out of here.
Buradan kurtulur kurtulmaz yeniden iyi olacağıma eminim.
We'll never get out of here.
Buraya kısılıp kaldık.
Get him out of here, we'll get our notice!
Onu buradan götür, dikkat çekiyoruz!
We'll find a way to get out of here.
Bir yol bulup buradan kaçmalıyız.
We'll get you out of here.
Bizi buradan alırsınız.
We'll humble - -- at the feet of the Virgin because only She can get us out of here.
Meryem'in önünde... - diz çöktük çünkü sadece o bizi buradan çıkarabilirdi.
If we don't get out of here soon, we'll be barmy.
Eğer yakında evlerimize dönmezsek, sapıtacağız.
I'll get out of here sooner or later, then we'll see.
Ama bunun buradan çıkışı da var...
We've got to get out of here. We'll just walk.
Burdan çıkmamız lazım.Sadece yürüyelim.
We'll get you out of here.
Seni kurtarırız.
We'll get you out of here.
Buradan kurtulacaksın.
We'll never get out of here.
Buradan asla çıkamayız.
We'll get you out of here.
Buradan kurtulacağız.
If you want to get out of here, we'll need money.
Ama buradan gitmek için o paraya ihtiyacımız olacaktı.
Oh, we'll get caught anyway if we don't get out of here soon.
Oh, buradan kısa zamanda çıkamazsak her türlü yakalanacağız zaten.
Get that thing out of here or we'll all go up!
Şunu çek yoksa hepimiz uçacağız!
I don't know how but we've got to get out of here or we'll be killed.
Nasıl yaparız bilmiyorum ama bu evden çıkmamız lazım! Yoksa öldürüleceğiz!
I'll get Robert here, providing we walk out of here with $ 25,000.
Robert'ı buraya getirtmek için şartım 25,000 $ ile buradan çıkıp gideriz.
We'll get you out of here.
Sizi oradan çıkaracağız
We'll just have a couple drinks, then we'll get out of here, huh?
Birkaç kadeh içki içeceğiz, sonra gideceğiz.
- We'll find out what it is, but we better get out of here ourselves.
- Öğreneceğiz. Fakat buradan çıksak iyi olur.
I'm in love with your brother, and if we decide to make a go of this marriage... which I think we'll do, and sooner than you think... we'll get out of here before you can say Jack Robinson.
Senin kardeşine aşığım, ve bu evliliğe karar verdiysek... bu evlilik olur ve sen Jack Robinson'a söyleyemeden... çok daha önce biz buradan gitmiş oluruz.
And pray that when we get out of here, there'll be a train.
Ve dua edin ki, oraya vardığımızda, bizi bir tren bekliyor olsun.
We'll get out of here. Let's shout together.
- Birlikte bağıralım, birisi gelir.