We'll see each other again translate Turkish
216 parallel translation
Ah, we'll surely see each other again, Kat.
Kesinlikle tekrar görüşeceğiz, Kat.
We'll never see each other again, that's certain.
Birbirimizi bir daha asla göremeyeceğiz.
Well, I suppose if we're ever to see each other again, you'll have to come to Toronto.
Pekala, sanırım birbirimizi tekrar görmek istersek Toronto ya gelirsin.
Do you think we'll ever see each other again?
Tekrar görüşecek miyiz dersin?
For instance, I met you... I liked you... and now so soon we have to part... and perhaps we'll never see each other again.
Meselâ, senle tanıştım, beğendim ve şimdi ayrılmak zorundayız.
I'll be leaving soon and we'll never see each other again.
Birazdan gidiyorum ve bir daha görüşmeyeceğiz.
We'll see each other again, won't we?
Tekrar görüşürüz, değil mi?
Odds are, once we're on the outside, we'll never see each other again.
Olur da dışarı çıkarsak, birbirimizi bir daha asla görmeyeceğiz.
Perhaps we'll both go to jail and never see each other again.
Belki ikimizi de hapse yollayacaklar ve birbirimizi bir daha hiç göremeyeceğiz.
I don't think we'll ever see each other again.
Birbirimizi bir daha göreceğimizi sanmıyorum.
We'll see each other again, somewhere.
Bir gün bir yerde tekrar görüşeceğiz.
We'll probably never see each other again... After we split the money and break up tonight.
Belki de bu gece parayı bölüşüp ayrıldıktan sonra... birbirimizi bir daha göremeyeceğiz.
Maybe we'll see each other again.
Belki yine görüşürüz.
We'll see each other again, won't we?
Yine görüşeceğiz, değil mi?
We may not talk again, but we'll see each other often.
Tekrar konuşamayabiliriz ama birbirimizi sık sık göreceğiz...
So we'll see each other again, Corporal!
Öyleyse, yakında görüşeceğiz Onbaşı!
Let's speak the truth. We'll not see each other again after tomorrow.
Gerçeği konuşalım, yarından sonra bir daha birbirimizi görmeyeceğiz.
In any case, Alain, we'll see each other again soon.
Her durumda, Alain çok yakında yeniden görüşeceğiz.
It'll be a long time before we see each other again.
Bir sonraki görüşmemizin arası uzun olacak gibi.
It'll have stone walls, we won't see each other again.
Orada taş duvarlar olacak ve birbirimizi bir daha göremeyeceğiz.
We'll see each other when school starts again.
Michonnet, Okulun açılışında görüşürüz seninle.
We'll never see each other again.
Sonsuza dek görüşmeyeceğiz.
We'll see each other again one of these days, I'm sure.
Günlerden bir gün, şüphesiz tekrar görüşeceğiz.
We'll see each other again.
Tekrar görüşeceğiz.
After 4 or 5 years, we'll see each other again.
4 veya 5 yıl sonra, tekrar görüşeceğiz.
We'll certainly never see each other again...
Birbirimizi bir daha asla görmeyeceğiz.
That we'll never see each other, or have each other... - or hold each other in our arms again.
Birbirimizi bir daha görmeyeceğimiz ya da birbirimize sahip olmayacağımız ya da bir daha birbirimizi kollarımıza almayacağımız.
We'll never see each other again.
Bu arada golf kulübüne gideceğiz, duş alıp, tıraş olacağız.
Maybe we'll see each other in jail again sometime, eh?
Belki bir gün hapiste karşılaşırız.
Maybe we'll see each other again sometime... somewhere. I hope.
Belki ileride, herhangi bir yerde... tekrar karşılaşırız.
We'll never see each other again.
Birbirimizi bir daha görmeyeceğiz.
Perhaps we'll see each other again sometime!
Belki tekrar karşılaşırız!
Because there's a chance we'll see each other again.
Böylelikle seni tekrar görme şansım olabilecek.
I guess what I'm trying to say is that... we'll never see each other again.
Sanırım demeye çalıştığım birbirimizi bir daha asla göremeyeceğiz.
And being as we'll probably never see each other again, I'll be glad to have a last quick one with you, even though you're a fugitive.
Bu günden itibaren, bir daha birbirimizi göremeyeceğimizden her ne kadar bir kaçak olsan da son bir defa hızlıca yapsak çok memnun olurdum.
I'm sure we'll see each other again.
Eminim yine görüşeceğiz..
We'll never see each other again.
Bir daha asla görüşemeyeceğiz.
Well, we'll see each other again.
Belki tekrar görüşebiliriz.
Maybe we'll see each other again.
Belki tekrar birbirimizi göreceğiz.
We'll see each other again.
Biz birbirimizi tekrar göreceğiz.
Keep looking over your shoulder and maybe we'll see each other again.
Ara sıra geriye bak, belki tekrar görüşürüz.
Who knows when we'll see each other again?
Birbirimizi tekrar ne zaman göreceğiz kim bilir.
Because if those men ever find us... we'll never see each other again.
- Çünkü o adamlar bizi bulurlarsa, bir daha asla birbirimizi göremeyiz.
- We'll never see each other again, Rosa.
- Birbirimizi bir daha göremiyeceğiz, Rosa.
But it's ok, because we'll never see each other again.
Ama önemli değil, çünkü nasıl olsa birbirimizi bir daha hiç görmeyeceğiz.
I want to say one thing, then I'll disappear and we'll never see each other again, OK?
Tek bişey söylemek istiyorum, sonra kaybolacağım ve birbirimizi bir daha görmeyeceğiz, OK?
We'll see each other again.
Yine görüşeceğiz.
We'll never see each other again?
Bir daha asla birbirimizi görmeyecek miyiz?
My eyes overflow with tears at the thought that we'll never see each other again in this life.
Kalan yaşamımızda birbirimizi bir daha asla göremeyeceğimiz düşüncesi ağlamaktan gözlerimi kuruttu.
We'll probably see each other again.
Buyuk olasilikla tekrar gorusecegiz.
What if I never see you again? We'll see each other again.
- Seni tekrar göreceğimi nereden bileceğim?