We'll see you soon translate Turkish
251 parallel translation
As soon as we land, I'll manage it so you can see Johnny.
İner inmez Johnny ile görüşmeni sağlayacağım. Her şeyi unutalım.
As soon as you get your eye fixed, we'll go down and see Madge.
Gözün iyileşir iyileşmez, inip Madge'le görüşürüz.
We'll soon see how real you are.
Birazdan ne kadar gerçek olduğunu göreceğiz.
You see, we'll be stopping construction soon because of the snow.
Biliyorsun, kar nedeniyle yakında inşaatı durduracağız.
For instance, I met you... I liked you... and now so soon we have to part... and perhaps we'll never see each other again.
Meselâ, senle tanıştım, beğendim ve şimdi ayrılmak zorundayız.
Pretty soon, we'll go see Fodderwing, he'll give you a name.
Çok yakında, Fodderwing'i görmeye gideceğiz, o sana bir isim bulacak.
If you want to add impertinence to your eavesdropping we'll soon see about that.
Gizlice dinlediğin yetmiyormuş gibi bir de münasebetsizlik edeceksen şimdi icabına bakarız.
We'll see you soon!
Yakında görüşürüz!
You'll see, Anders will soon get that thought out of his head and we'll easily find the right girl, who will...
Göreceksin, Anders yakında bu düşüncesinden vazgeçecek ve... kolayca doğru kızı bulacak.
Well, we'll see you again soon, Alta, I hope.
Umarım yakında yine görüşürüz, Alta.
- We'll see you soon?
- Yakında görüşür müyüz?
We'll be there soon enough, you'll see.
Yakında orada olacağız. Göreceksin.
We'll see you soon?
Görüşmek üzere?
Don't worry, I'll see that you get your leave, as soon as we're finished.
Biter bitmez izne çıkmanı sağlayacağım.
We'll see you soon.
Yine görüşürüz.
We'll see each other soon Or perhaps I'll visit you at Lingshan
Yakında tekrar görüşürüz hatta belki Lingshan'a bile gelirim!
We'll come back and see you soon.
Yakında geri geleceğiz görürsünüz.
We'll soon see if you deserve that title.
Yakında göreceğiz bu sıfatı hak edip etmediğini.
We'll see you soon.
Hoşça kal.
We'll see you soon.
Seni yakında göreceğiz.
We'll see you again soon.
Tekrar görüşmek üzere.
You'll be drafted soon and we'll never see each other.
Yakında askere gideceksin ve birbirimizi hiç göremeyeceğiz.
And we'll see you soon.
Ve yakında görüşeceğiz,
I know we'll see you again soon, Mr. Manero.
Yakında yine görüşeceğimize eminim, Bay Manero.
we'll see you soon.
Yakında görüşürüz.
we'll see you real soon, OK?
Yakında görüşürüz, tamam mı?
We'll see you both very soon.
Yakında görüşürüz.
I hope we'll see you again soon.
Umarım yine görüşürüz.
Get a bite to eat. - We'll see you soon.
Sizinle kafede burada buluşuruz.
We'll see you soon.
Yakında görüşürüz.
... we'll see you soon with something more.
Daha sonra görüşürüz.
You'll get to see it just as soon as we unveil our new ad campaign.
Yeni reklam kampanyamızı açıklar açıklamaz siz de göreceksiniz.
We'll see you crying soon!
Bebek gibi ağlayacaksın.
So we'll see you soon, right?
- Buraya geliyorsun değil mi?
We'll come back to see you soon.
Seni görmeye tekrar geleceğiz.
We'll see you soon, Daphne.
Görüşürüz Daphne. - Hoşça kalın.
We'll see you soon.
Hoşça kalın.
We're no dress- - l'll see you real soon.
Ben kıyafet... Yakında gerçekten görüşürüz.
We'll see you soon!
Yakında görüşeceğiz!
You'll see... soon we'll be rich.
Göreceksin... hemen zengin olacağız.
Well, thanks a lot for your help, and I guess we'll see you soon.
Peki, yardımınız için çok teşekkürler, sanırım yakında yine görüşeceğiz.
- We'll see you soon, okay? Bye-bye.
Tamam, hoşçakal.
We'll see you soon.
Yakında görüşeceğiz.
We'll see you soon, Harry.
Birbirimizi yakında göreceğiz, Harry.
Your driver will drop you off at a hotel of your choice and I don't think we'll see you back here anytime soon.
Şoförün seni istediğin otele bırakacak herhalde seni yakın zamanda burada göremeyeceğiz.
By the time you get this message, we'll be a few days away from picking up and heading home, so we will see you soon.
Bu mesajı aldığınız vakit, belki bizim toparlanıp, eve dönmemize az kalmış... olacak.
Yeah, as soon as we get to the concourse, you'll see how fun it is.
Meydana gelir gelmez, ne kadar eğlenceli olduğunu anlayacaksın.
We'll see you soon.
Yakında görüşürüz
I know, but we'll see you out there real soon anyway.
Biliyorum. Nasılsa çok yakında görüşeceğiz.
We'll see you real soon.
Çok yakında görüşürüz.
We'll see you soon, Chief.
Yakında görüşürüz şef.
we'll see 1739
we'll see each other soon 16
we'll see you tomorrow 58
we'll see you later 106
we'll see each other again 29
we'll see you in the morning 16
we'll see about that 451
we'll see what happens 59
we'll see you there 28
we'll see you around 19
we'll see each other soon 16
we'll see you tomorrow 58
we'll see you later 106
we'll see each other again 29
we'll see you in the morning 16
we'll see about that 451
we'll see what happens 59
we'll see you there 28
we'll see you around 19
we'll see you then 45
we'll see you in court 25
we'll see you tonight 18
we'll see how it goes 26
we'll see you 55
we'll see what we can do 51
see you soon 953
we'll be back soon 49
we'll do 19
we'll be right back 266
we'll see you in court 25
we'll see you tonight 18
we'll see how it goes 26
we'll see you 55
we'll see what we can do 51
see you soon 953
we'll be back soon 49
we'll do 19
we'll be right back 266
we'll do it tomorrow 27
we'll be in touch 367
we'll be back 167
we'll 584
we'll talk soon 56
we'll go together 86
we'll meet again 87
we'll be together again 17
we'll talk later 372
we'll meet you there 68
we'll be in touch 367
we'll be back 167
we'll 584
we'll talk soon 56
we'll go together 86
we'll meet again 87
we'll be together again 17
we'll talk later 372
we'll meet you there 68