We're all right translate Turkish
5,395 parallel translation
Whatever you need to do to get through this, because right now, we're all on team Charlie.
Neye ihtiyacınız varsa gidin halledin çünkü şu an hepimiz Charlie'nin tarafındayız.
All right, we're rolling.
Peki, o zaman temel bilgilerle başlayalım.
Anyway, I just want to make sure we're asking all the right questions.
Sadece bu konuda doğru soruları sorduğumuzdan emin olmak istiyorum.
You're right, daddy, we should all share.
Haklısın baba. Hepimiz bir şeyler paylaşmalıyız.
All right, we're in.
Tamam girdik.
We're not getting through, are we? That's all right.
- Sonuna gelmiyoruz, değil mi?
I mean, we're all feeling all sorts of things at the same time, right? Whether we're...
Hepimiz aynı anda bin bir türlü şey hissediyoruz, değil mi?
All right. We're gonna check out the dorms.
Hadi bakalım, yurtları ziyaret edeceğiz.
Almost all the 12 million went to paying for these, but once they're up and running, we'll be making all the tablets right here in New York.
12 milyonun neredeyse tamamı bunlara harcandı ama çalışmaya başladıklarında..... bütün tabletleri burada, New York'ta üretiyor olacağız.
Everybody? All right? We're not doing anything till we get the details of the murder.
Cinayet detayları çıkana kadar bir şey yapmıyoruz.
All right, so you're saying that if we are connected, I could be killed.
Yani sen şimdi eğer bağlantılıysak benim de ölebileceğimi söylüyorsun.
All right, we're done here.
Pekala bu kadar yeter.
Today, relax, we're going to have skinless boiled chicken breasts and kale for lunch, all right? Here you go.
Sakin ol, bugün, derisiz kaynamış tavuk göğsü ve öğlen lahana yiyeceğiz.
You know, this is a very emotional woman we're dealing with, all right?
Burada çok duygusal bir kadınla uğraşıyoruz, anladın mı?
We are gonna take the drugs now and we're gonna go flush'em, all right?
Şimdi bu uyuşturucuları alıp sifona atacağız, tamam mı?
All right, we're gonna start this one off with some new stuff!
Pekala, yeni bir şeylerle açılışı yapacağız!
All right, put a unit on him, we're on the way.
Tamam, peşine bir ekip tak. Hemen geliyoruz.
All right, well, at least you're getting it out of your system before we hit Vegas.
Hiç değilse biz Vegas'ı sallamadan hevesini alıyorsun.
All right, looks like we're having a sleepover.
Tamam, yatıya misafirimiz var gibi gözüküyor.
So you all know, we're just swimming in ear wax, right?
Yani hepiniz az önce kulak kiri içinde yüzdüğümüzü biliyorsunuz?
Okay, we're gonna get you breathing again, all right?
- Tamam, tekrar nefes almanı sağlayacağız, tamam mı?
But right now... we're all she's got.
Ama şu anda... Elindekiler sadece biziz.
Right now our sole priority is to gather any and all information on Jared Stone so the hostage-rescue team will know who we're dealing with.
Şu anda ilk önceliğimiz Jared Stone hakkında bulabileceğimiz tüm bilgileri bulmak böylece Rehine Kurtarma Timi neyle karşı karşıya olduğunu bilsin.
All right, well, as long as you get that, then... then we're good, I guess.
Peki, bunu anladığın müddetçe, sanırım aramız iyi olacak. - Peki.
All right, gang. We're outnumbered and outgunned.
Biz daha fazla kişiyiz ve daha fazla silahımız var.
All right, Sly, we're done.
- Pekala Syl, hazırız.
We're gonna get you out, all right?
Çıkaracağız seni, tamam mı?
All right, we're rolling.
Tamam. Kayıttayız.
All right, we're just going to take a quick Capp smear.
- Pekâlâ, çabucak Capp smear'a bakacağız.
Guys, I will do what I can to help, but we're not letting her brother out, all right?
Bakın, elimden gelen yardımı yaparım. Ama kardeşini oradan çıkartamayız tamam mı?
All right, so, it looks like we're just waiting on Charlie's blood-work results.
Pekala, artık sadece Charlie'nin kan testi sonuçlarını bekliyoruz gibi görünüyor.
[Machine whirring] All right, bud, we're almost there.
- Tamam, dostum.
Mr. Emple, we're just trying to do our jobs, all right?
Bay Emple, biz isimizi yapmaya calisiyoruz, tamam degil mi?
We're all right.
İyiyiz.
Oh, well, we're all right now.
Sorun yok, hepimiz iyiyiz.
We're going to do this a little bit faster, all right?
Bunu biraz daha hızlı yapacağız, tamam mı?
All right, sir, we're from the Vegas crime lab.
Tamam bayım, Vegas Suç Laboratuarı'ndanız.
All right, just so we're clear, Miss Bray, no one's trying to embarrass you or your family.
- Pekala, açık olalım Bayan Bray. Kimse sizi veya ailenizi aşağılamaya çalışmıyor.
Okay, um... we're gonna get you up nice and slow, all right?
Seni yavaşça ayağa kaldıracağız, tamam mı?
We're not letting her brother out, all right?
Kardeşinin kurtulmasına izin vermeyeceğiz.
All right. We're here.
- Pekâlâ, geldik.
It's all right, we're all going home.
Pekala, hepimiz eve gidiyoruz.
All right, Mr. Landry, your lovely bride is ready, so we're gonna get started.
Pekala, Bay Landry. Sevgili eşiniz hazır, yani başlıyoruz.
All right, we're good!
Pekala, tamamız!
All right, but I can only teach you once we're up in the plane.
Pekala, ama öğretebilmem için uçakta olmamız lazım.
All right, look, we're both adults here.
İkimiz de yetişkin insanlarız.
Right, so we're all ready, and I'm going to be in front
Tamam, hepimiz hazırız.
All right, we're not dead yet... we still have time.
Pekâlâ, daha ölmedik. Vaktimiz var.
All right, we're all set.
- Tamam, hazırız.
Yep, we're building all right.
Evet, Herşeyi doğru yaptık.
All right, just so we're all clear.
Neler olacağını anlatayım.
we're all in this together 77
we're all alone 36
we're all gonna die 172
we're all screwed 17
we're all in the same boat 16
we're all set 157
we're all good 109
we're all good here 16
we're all fine 28
we're all going to die 63
we're all alone 36
we're all gonna die 172
we're all screwed 17
we're all in the same boat 16
we're all set 157
we're all good 109
we're all good here 16
we're all fine 28
we're all going to die 63