English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / We're gonna find him

We're gonna find him translate Turkish

362 parallel translation
We're not gonna find him sitting here.
Böyle oturarak bulamayız onu.
Even if that one-armed man has left town, we're gonna find him, I guarantee it.
Tek kollu adam şehirden ayrılsa bile garanti veririm bulacağız onu.
We're never gonna find him in this.
Burada o adamı bulmamıza imkan yok.
How're we ever gonna find him again on our way back?
Geri dönerken onu nasıl bulacağız?
We're gonna find that breed... and we're gonna hang him.
O melezi bulacağız ve onu asacağız.
- We're not gonna find him on the land.
- Onu karada bulacak değiliz ya.
We're not gonna find him.
Onu bulamayacağız.
And we're gonna find him.
Ve biz bunu bulacağız.
We're gonna all find out whether it's luck or if he's really got some redneck in him.
Onun şanslı mı olduğunu yoksa içinde bir güneyli mi olduğunu yakında öğreneceğiz.
Well, look, if we're gonna have a really revolutionary party, I think what we have to do is to find out from the American worker what he wants the most and then we have to translate it back to him in terms of the labor movement as a whole.
Bakın, gerçek anlamda devrimci bir parti kuracaksak Amerikan işçilerinin en çok ne istediğini öğrenip onlara bunu bütün bir işçi hareketi içinde sunmalıyız.
We're gonna find him.
Onu bulacağız.
no, but one day we're gonna find him and force him to make our master human once more.
Hayır ama bir gün onu bulacağız ve Splinter'ı yeniden insan haline dönüştürmesini sağlayacağız.
'We're gonna find him.'
Onu bulacağız.
We're gonna find him, man.
Seni bulacağız oğlum.
We're gonna find him.
Hadi ama. Onu bulacağız.
We're gonna find him.
onu bulabiliriz belki.
We're gonna find him.
onu bulacagım.
I'm gonna change my clothes and we're gonna find him.
elbiselerimi degiştirdikten sonra onu bulacagım.
She said if Markinson doesn't want to be found... we're not gonna find him. Yeah.
Evet.
- Hey, we're gonna find him, Dan.
- Hey, onu bulacağız, Dan.
I don't know how we're gonna find him.
Onu nasıl bulacağımızı bilemiyorum.
There's this voice in my head that keeps telling me that we're never gonna find him.
İçimden bir ses, onu bir daha asla bulamayacağımızı söylüyor.
No way we're gonna find him there.
Onu bulmamız imkansız.
- But we're gonna find him.
- Ama bulacağız.
We're gonna find him sooner or later.
er ya da geç onu bulacağız.
If we're gonna find Fishman, we have to find him on our own.
Eğer Fishman'ı bulacaksak, kendi başımıza bulmalıyız.
We're gonna find him with or without your help.
Yardım etsen de etmesen de onu bulacağız.
I don't think we're gonna find him in there.
Onu burada bulacağımızı sanmıyorum.
Yeah I'm gonna be me you're gonna be him, and I'm gonna repeat what I said, exactly the way I said it, and then we'll find out whether he heard once and for all.
Evet. Ben, ben olacağım, sen de Arthur. Söylediklerimi tamamen aynı şekilde tekrarlayacağım ve duydu mu, duymadı mı kesin bir şekilde öğreneceğiz.
We're gonna find him Susan.
Onu bulacağız Susan.
- And we're gonna find him.
- Ve biz kim olduğunu bulacağız.
This is how we're gonna find him.
Bizi bu şekilde bulacak.
So we're gonna find him...
Onu bulacağız...
You'll never find him. ... and we're gonna kill him.
Onu asla bulamayacaksın ve öldüreceğiz.
We're gonna find him, Max.
Onu bulacağız, Max.
I don't think we're ever gonna find him out here.
Onu burada bulabileceğimizi sanmıyorum.
Look, we're gonna find him, we'll get him help.
Onu bulacağız. Ona yardım edeceğiz.
- We're never gonna find him.
Onu asla bulamayacağız.
Tell him that we know his friend murdered one of my men... and when we find him we're gonna kill him. Tell him that
Söyle ona, arkadaşı... adamlarımdan birini öldürdü ve onu bulduğumuzda, öldüreceğiz.
Look, Nancy, I promise you, if your dog is alive, we're gonna find him.
Bak, Nancy, bununla biz ilgileneceğiz ve eğer köpeğin hala yaşıyorsa onu da bulacağız.
I got it postponed for an hour from now, but I doubt we're gonna find him by then.
Şu andan itibaren 1 saat ertelettim, ama o zamana kadar adamı bulacağımızdan şüpheliyim.
Once I find him, we're gonna need a way out of here.
Onu bulduğum zaman, buradan çıkış yolu bulmamaız gerekecek.
We're gonna try to find him for you.
Oldu mu? - Boyun röntgeni alalım.
- We're gonna find him and get that ring.
- Onu bulup yüzüğü almalıyız.
And since I don't know where we're gonna find one, you need to talk to him.
Nerede bulabileceğimi bilmediğimden, onunla senin konuşman lazım.
I don't think we're gonna find the murder weapon on him.
Cinayet silahını üzerinde bulabileceğimizi sanmıyorum.
And that's a little problem, But we're gonna find him,
Ve bu küçük bir sorun. Ama onu bulacağız.
Well, we're gonna go find him.
Tamam, Onu bulacağız.
- We're gonna try to find him.
- Onu bulmaya çalışacağız.
We're not gonna find him flailing around in the dark.
Etrafta sallanarak onu bulamayız.
Three days is a long time, but we've got to keep going if we're gonna find him.
Üç gün uzun bir zaman, ama aramaya devam etmeliyiz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]