We're in big trouble translate Turkish

You just be a good kid, otherwise we're both in big trouble.

Uslu bir kız ol yeter. Yoksa ikimizin de başı büyük belaya girer.

- We're in big trouble.

Yakalanmadan çabuk!

We're in big trouble

Başımız büyük dertte!

We're in big trouble.

Başımız büyük dertte.

Maybe he has mentioned her to you lf he is seen we're in big trouble

Eğer görülürse, başımız derde girer

We're in big trouble now, Mrs. Gravel!

Şimdi başımız büyük belada Bayan Gravel!

If they identify us, we're in big trouble.

Kim olduğumuzu anlarlarsa başımız belada.

We're in big trouble, Doris. Huh?

Başımız büyük dertte, Doris.

Oh, yeah. I think we're in big trouble.

Sanırım başımız büyük belada.

Watch the channel 12 movie tonight, we're in big trouble.

Kanal 12'yr bak. Başımız büyük brlada.

If you don't know that's a trumpet, we're all in big trouble.

Onun trompet olduğunu bilmiyorsan hepimizin başı belada demektir.

We're in big trouble.

Başımız belada, bizi arıyorlar.

We're in big trouble, aren't we?

Başımız büyük dertte.

- We're in big trouble.

- Başımız dertte.

If this is as exciting as it gets, we're in big trouble.

Burası bu kadar heyecanlıysa başımız dertte demektir.

He switches over to Terhune, we're in big trouble.

Terhune'yi ürkütürse büyük sorunumuz olacak.

We're in big, big trouble!

Büyük bir sorunumuz var. Onları gördüm.

we're in big trouble.

Başımız büyük belada.

We're in big trouble.

Büyük bir sorunumuz var.

It proves we're in big trouble.

Büyük bir sorunumuz olduğunu.

Bob, we're in big trouble on BST.

Bob, BST'de büyük sorunumuz var.

- If they catch you we're both gonna be in big trouble.

- Yakalanırsan ikimiz de yanarız. - Haydi.

If we get through today alive, you're in big trouble.

Bugün hayatta kalırsak, başın büyük belada.

Dude, we're in big trouble.

Ahbap, başımız büyük dertte.

[Peter] We're gonna get in big trouble.

Büyük belaya bulaştık.

We're going to be in big trouble.

Başımız büyük belâya girecek.

We're in big trouble!

Endişen nedir!

- Anything? - Wherever he's from, if this is the next new weapon, we're in big trouble.

- Her nereden geliyorsa bu da yeni nesil bir silahsa, basimiz belada demektir.

I think we're in big trouble.

Bence başımız büyük bir belada.

Then we're in big trouble.

Başımız büyük belada.

Then we're all in big trouble.

O zaman hepimiz büyük bir beladayız demektir.

- We're in big trouble.

- Başımız büyük belada.

Then we're in big trouble.

Seni seviyorum.

- We're in big trouble on your garbage story.

Senin hikâyenle ilgili bir sürü sorunumuz var.

We're in big trouble now.

Eyvah, başımız büyük dertte.

Well, my friend, I think you better pull yourself together... and if you're not home when we get back, you'll be in big trouble!

Bak dostum, en iyisi kendine çeki düzen ver ve döndüğümde evde ol yoksa başın büyük belâya girecek!

Oh, we're in trouble! Oh, big trouble!

Şimdi başımız büyük dertte!

We're gonna get in big trouble.

Başımız gerçekten belaya girecek.

Al, we're in big trouble.

Al, başımız dertte.

Oh no, we're in big trouble

Oh hayır, başımız büyük belada.

Oh boy we're in big trouble.

Çocuklar, pizza sipariş edebilir miyiz?

We're all in very big trouble.

Başımız büyük belada.

- Oh, we're in big trouble.

- Başımız büyük belada.

Oh, man, we're in big trouble.

Olamaz. Başımız dertte.

WELL, IF HE'S GOT MELANIE'S DICK, WE'RE IN BIG TROUBLE.

Beşikten mezara kadar penis olduğu teoriyi kanıtlar.

I think we're in big trouble.

Sanırım başımız büyük belada.

We're in big trouble!

Şu anda fevkalade nahoş bir durum var! Başımıza öyle bir bela açıldı ki sorma gitsin.

- We're in big, big trouble.

- Başımız çok büyük belada.

We're in trouble, ladies and gentlemen... big trouble.

Bayanlar ve baylar, başımız belada. Büyük belada.

Any more and we're in big trouble.

Daha fazla ve büyük sorun içindeyiz.

Do you want him on the roof? If they see us with this asshole we're in big fucking trouble!

Bizi bu şerefsizle görürlerse boku yeriz!