English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / We're in position

We're in position translate Turkish

450 parallel translation
We're in no position to help him.
Ona yardım edecek durumda değiliz.
We're not in the ship now The whole position's entirely different You seem to forget that I'm a high party member, one of the first million in 1930.
Artık gemide değiliz Bütün pozisyonlar değişti 1930'da partiye üye olan ilk bir milyon kişiden birisi olduğumu unutmuşsun.
We're in no position to mount a major attack, but we can hit and run.
- Ya da daha kısa sürede. - Evet. Genel bir saldırı yapacak konumda değiliz.
Yes, we're in a good position here.
Bulurlar, sırada önlerdeyiz.
The pilots are now in position, and we're all set for the racehorse start of what should be another thrilling race around the pylon-marked course.
Pilotlar şu anda yerlerini aldı ve hepimiz bu yarış uçaklarının pilonlu rota etrafında başka bir heyecan dolu yarışa başlamalarına hazırız.
No. We're not in that position.
Hayır, o konumda değiliz.
I feel we're in a very dangerous position.
Çok tehlikeli bir durumda olduğumuzu hissediyorum.
We're in a good position to negotiate.
Pazarlık yapma şansımız var.
It hardly seems that we're in any position to refuse his proposal.
Teklifini reddedebilecek bir durumda olduğumuzu sanmıyorum.
- But we're not in that position yet.
- Ama henüz bu pozisyonda değiliz.
Also, logically, there are a hundred variables, any one of which could put us in a worse position than we're in.
Ayrıca, mantıksal olarak, yüz değişik olasılık da var, bu olasılıklardan biri bizi şu anki durumdan daha kötü bir duruma itebilir.
We're in position to start our surveillance.
Gözetlemeye başlama pozisyonundayız.
We're not in a position to just take anyone.
Kimseyi boşu boşuna alabilecek durumda değiliz.
We're in position.
Yerimizi aldık.
We're in position, John.
Yerimizi aldık John.
- Yeah, Colonel, we're in position.
- Hazırız, albayım.
We're in position.
Biz hazırız.
Well, then you understand that we're in quite a strong position for holding out until 30 Corps reaches us, but we have to make certain arrangements.
Öyleyse 30. Kolordu bize yetişene kadar oldukça güçlü bir durumda olduğumuzu anlıyorsunuz Ama belli hazırlıklar yapmak zorundayız
We're in position.
Yerlerimizi aldık.
We're in pole position - we know where they are but they have no idea where we are.
Harika bir konumdayız nerede olduklarını biliyoruz, ama nerede olduğumuzu bilmiyorlar, avantajlı konumdayız.
We're in position.
Pozisyon aldık.
'Tell FitzRoyce we're in position.'
'FitzRoyce'a pozisyonumuzu aldığımızı söyle.'
Admiral, we're in position. All fighters accounted for.
Bütün avcılar yerlerini aldı amiral.
We're in attack position, sir.
Saldırı için hazırız komutanım.
We're in an ideal position to move to the next step.
Bir sonraki adıma geçmek için uygun bir durumdayız.
Lou, we're not in a position yet to walk.
Lou, henüz buradan gidecek bir pozisyonda değiliz.
We're in a position to break the Mafia's back, put 20 % of'em behind bars.
Mafyayı çökertmenin, % 20'sini parmaklıkların arkasına göndermenin eşiğindeyiz.
- We're in position.
- Yerimizdeyiz.
We're in position now, Captain.
Şimdi pozisyonumuzu aldık Kaptan.
As soon as we're in position, we fight.
Birazdan pozisyon alıp saldıracağız.
According to my information I think it's best that we're in position no later than 5 : 45, right here.
Bendeki bilgilere göre saat 5 : 45 olmadan yerlerimizi alsak iyi olur, tam şurası.
What the hell are you doing? We're not in position yet!
Daha mevzilenmedik.
Enterprise, we're in position.
Atılgan, biz yerlerimizi aldık.
Geordi, we're in position. Your status?
- Geordi, pozisyonumuzu aldık, durum?
Surely a mind as quicksilver as your own can grasp the complicated position that we're in.
Senin gibi kıvrak zekâlı biri... içinde bulunduğumuz karmaşık durumu muhakkak kavrar.
I would like to say that we're all in a very difficult position.
Hepimiz zor bir durumun içindeyiz.
We're now in position 12 miles off the coast.
şuan ki konumumuz sahile 12 mil.
- OK, we're in position.
- Pekala, hazırız.
- We're just making a mask of your head in this position, all right?
Bir film çekmemiz gerek ki doğru yeri hedeflediğimizden emin olalım. - Ne yapıyorsunuz? - Başınızın bir maskesini çıkarıyoruz.
We're in position.
Biz konumda konum.
We're in position in the bank parking lot
Biz bankanın otoparkındayız.
But now that we have a treaty, we're in a position to help.
Ama şimdi bir anlaşmamız var, ve yardım edebilecek pozisyondayız.
Mr. La Forge, when we're in position, shut down the engines and all systems except sensors and life support.
Bay La Forge, pozisyonumuzu aldığımız zaman, motorlar ile yaşam desteği ve sensörler dışında ki tüm sistemleri kapatın.
We're surrendering our position in Cuba.
Küba'yı terk ediyoruz.
We're back in position.
Yörüngeye oturduk.
- We're in position.
- Sisko'dan Bashir'e yerimizdeyiz.
As soon as we're in position we'll be on a count of five.
Pozisyonumuzu aldığımızda, 5'ten geri sayıma başlayacağız.
Isn't standard operation to have me verify position... so you and I can hop back in a big sack... if we're a couple hundred million miles off course?
Bu standart operasyon konumumuzu doğrulamazsa rotadan milyonlarca kilometre uzakta çullamış olmaz mıyız?
We're in position.
Biz yerlerimizi aldık.
- We're in position.
- Yerlerimizdeyiz.
We're holding position in the Argaya system.
Argaya sisteminde konum aldık.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]