English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / We've been over this

We've been over this translate Turkish

544 parallel translation
Tom, we've been over this on the phone.
Tom, biz bunu telefonla yapıyoruz.
We've been over this joint so many times I could tear it down... and build it again without misplacing a brick.
Buradan o kadar çok geçtik ki burayı yıkarım... ve tek tuğla bile şaşırmadan tekrar inşa ederim.
We've been here for over an hour, and he ain't passed this way.
Bir saatten fazladır buradayız, hiç buralardan geçmedi.
We've been looking all over this place for you.
Her yerde seni arıyorum.
We've already been over this.
Onu konuştuk ya.
We've been over this before.
Bunu daha önce de konuşmuştuk.
This awful nightmare we've been through, it's all over now.
Yaşadığımız bu korkunç kabus artık sona erdi.
We've been over all this.
Bunların defalarca üzerinden geçtik.
And we've been over and over this.
Ve biz defalarca bunun üstünden geçtik.
We've been over this before.
Bunlar tekrar oluyor.
I THINK WE'VE BEEN OVER THIS QUITE ENOUGH, HENRY.
Sanırım bu konuyu iyice konuşmuştuk, Henry.
We've been looking this country clear over for you.
Biz de heryerde sizi arıyorduk..
Seems like we've been over this before.
Bundan önce de biz oradaydık.
- We've been going over this all day!
- Bütün gün bunlarla uğraştık!
Look, I know we've been over this a thousand times... but a lot can go wrong.
Binlerce kez üstünden geçtik ama terslik olabilir.
Now, we've been over this time and time again.
Bu konuda defalarca konuştuk.
- OK. We've been over all this.
- Tamam hepsini çalıştık.
We've been over this before.
Daha önce bunun üzerinden geçmiştik.
We've been over this before.
Bu tartışmayı daha önce de yapmıştık.
We've been over this a dozen times.
Bu daha önce bir kere daha olmuştu.
You can't be in love with me. We've been over this.
Bana aşık olamazsın.
I know we've been over this so many times before.
Bunları daha önce çok kez konuştuk, biliyorum.
But, MacReady, I've been thinking. If a small particle of this thing is enough to take over an entire organism, then everyone should prepare their own meals. I suggest we only eat out of cans.
Fakat, MacReady, düşünüyorum ki, eğer bu şeyin küçük bir parçası bile tüm bir organizmayı ele geçirmek için yeterli ise, herkes kendi yemeğini hazırlasın, ve yanlızca konserve yemeyi öne sürüyorum...
We've been over this footage all night, and it's not getting any prettier.
Bütün gece bu görüntüleri izleyip durduk... ve artık hiç çekilir yanı kalmadı.
You wanna shut us down, pal, you better have a court order... because we've been busting our hump on this case for over two months now.
Fişimizi çekmek istiyorsan, ahbap, elinde mahkeme emri olmalı... çünkü biz bu iş için iki aydan fazla süredir bir tarafımızı yırttık.
We've been over all this. I don't want to talk.
Konuşmayacağım.
Come on, we've been over this.
Hadi ama Koç, aşmıştık bunları.
WE'VE BEEN OVER THIS THREE TIMES ALREADY.
Üç defa geçtik zaten.
We've been over this and over this.
Bunları defalarca konuştuk.
Countess, we've been all over this metropolis.
Kontes, metropolün her yerini gezdik.
- Come on, we've been over this 100 times.
- Yapma, 100 defa konuştuk bunu.
We've been all over this before.
Bunu daha önce de yaşadık.
- Well, honey, we've been over this.
- Evet, tatlım bunu fazlasıyla söyledik.
We are pleased to say this newly christened car gets over 20 miles per gallon, is capable of 130 miles per hour, and hasn't even been opened up yet.
Bu yeni vaftiz edilen aracın... 20 milde bir galon harcadığını... saatte 130 mil hız yaptığını... ve daha henüz ifşa edilmediğini söylemekten çok keyif alıyoruz.
As you know, since you've been reporting it... we can consider this absurd case to be over.
Biliyorsunuz, sizler yazdığınızdan bu yana bu saçma davaya bitmiş gözüyle bakabiliriz.
We've been working on this case for over a year.
Bir yıldır bu iş üzerindeydik.
- We've been over this already.
- Jo, bunu zaten gözden geçirdik.
We've been over this.
Bunu konuşmuştuk.
We've been over this ground before, haven't we?
Bu konuların üzerinden daha önce de geçmiştik, değil mi? - Evet.
Honey, we've been over this all day.
Tatlım, bunu tüm gün konuştuk.
We've been over this before.
Daha önce orası bizimdi.
We've been over this a million times, Bess.
Bunu milyon kere yaşadık Bess
We've been over this.
Angela, bunu konuşmuştuk.
We've been going over this for an hour and a half.
Bir buçuk saattir bu konuda kafa patlatıyoruz.
- We've been over this.
- Bunu konuşmuştuk.
Think about it. We've been all over this ship and we have not seen a trace of the real Ambassador Krajensky nor his remains.
Düşünsenize, geminin her yerini kontrol ettik ve ne gerçek Büyükelçi Krajensky'nin izini ne de ondan geriye kalan bir şeyi göremedik.
We've been all over this area.
Biz buralarda her yeri aradık.
- We've been over this.
- Jerry, bu konuyu konuşmuştuk.
John, we've been over this.
John, bunu konuşmuştuk.
Please, please, I've been going over your music, and when we get to this section here, either I can play really loud, or jab you with a pin, because between you and me, you're not hitting this note without a pole vault.
Şu kısma gelince ya çok yüksek sesle çalayım ya da size bir toplu iğne saplayayım. Çünkü aramızda kalsın, yüksek atlama yapmadıkça bu notaya ulaşmanız mümkün değil.
Jarod, we've been over this a thousand times.
Jarod bunu binlerce kere konuştuk.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]