We've got you translate Turkish
5,904 parallel translation
We don't know... Sarah, you've got to tell him.
Sarah, sen de bir şeyler söyle.
Well, when he asks you why you stopped writing, and why when you got out of prison like a year ago, you didn't even bother to call us... and don't say that you think we're better off
Neden yazmayı bıraktığını ve bir sene önce çıktığında bizi aramaya bile zahmet etmediğini sorunca yani. Ve sensiz hayatımızın daha iyi olduğunu düşündüğünü falan söyleme çünkü ikimiz de bunun bahane olduğunu biliyoruz.
All you gotta do is keep Palomar off the board and we've got this.
Palomar'ı tahtadan uzak tut ki biz de maçı kazanabilirim.
Phillip Stroh's going to solitary until we decide about his future, so you won't have to wear that tie again for a long time, and it's the end of your security detail because we got rid of the guy who was trying to kill you.
Biz geleceğine karar verene kadar, Phillip Stroh hücre hapsinde kalacak. Dolayısıyla bu kravatı uzunca bir süre tekrar takman gerekmeyecek. Ve güvenlik görevlisinin de sonu geldi.
We've got an opportunity we want to talk to you about.
Size sunacağımız bir fırsattan bahsetmek istiyoruz.
Begin treatment, but we don't even specifically know what we're treating yet, which is why we've got to act right away, especially if you're showing any symptoms.
Tedaviye başlayabilirsin, ama daha kesin olarak hangi tedaviyi uygulayacağımızı bile bilmiyoruz buda hemen harekete geçmemiz gerektiğinin göstergesi özellikle belirtiler başladıysa
No, we got to pay for all the fertility tests and the treatments that you had.
Hayır, tüm bu test ve tedaviler için ödeme yapmalıyız.
We got masks and everything you need in the van.
Bizim araçta maskeler ve gereken herşey var.
You've had great nights of sex before, most of them with Lily, a few by yourself- - and we'll always have that Unscrambled Spice Channel Glitch of'93- - but this has got to be the performance of a lifetime.
Seks yaptığın harika geceler oldu. Çoğu Lily'yleydi. Birazı kendi kendine.
We also got you for illegal disposal of human remains...
ve ayrıca ceset parçalarını yasa dışı bertaraf ettiğini bulduk.
We've got you, Ms. Garcia.
- Elimizdesiniz, Bayan Garcia.
We feel really bad for the way things went down, and we've got something to show you.
Olanlar için gerçekten kötü hissediyoruz. Sana gösterecek bir şeyimiz var.
And we want to make sure that you've got a plan...'cause it seems like you're meandering.
Bir planın olup olmadığını öğrenmek istiyoruz çünkü boş boş takılıyor gibisin.
We would have been able to revive you sooner, but Dr. Stack was the coma expert and he got fired and sued into poverty by a grieving widow and her Rastafarian fiancé.
Daha erken uyanmanızı sağlayabilirdik ama koma uzmanımız Dr. Stack kovuldu ve dul bir kadın ile rasta saçlı nişanlısı tarafından dava edilerek beş parasız kaldı.
Now we got an entire network meeting and you're gonna go deal with some bullshit at the club?
Şimdi, bütün kartelle toplantımız var ve sen bir saçmalık yüzünden kulübe mi gidiyorsun?
We'll need your spare set of keys, and keep the cellar locked when you've got customers here.
Yedek anahtarlarına ihtiyacımız olacak, ve müşterilerin olduğunda mahzeni kilitli tutacağız.
We've got an ambulance coming for you.
Ambulans çağırdık.
I mean, we've watched the Super Bowl every year since high school, and last year, I got tickets to the Super Bowl, and you... and you bailed on me.
Demek istediğim, biz liseden beri her yıl Super Bowl'u izlerdik. Geçen sene, Super Bowl için biletleri aldım.. ... ve sen beni ektin.
We got pan dulce of every flavor for you And any way you like it, With all the fillings - -
Sizin için her çeşit kurabiyemiz ve istediğiniz her şekilde yiyebileceğiniz patates, ananas ve balkabağı var.
[Rayne] You've got them, so we're done here.
- Cevabınızı aldınız, işiniz bitti.
- You did. We've got your prints all over it.
Hepimiz üzerinde baskılar var.
We all pitched in and got you a gift card from that home store, "Pots and Pans."
Hepimiz biraz para kattık ve "Tencere Tava" dükkanından hediye çeki aldık.
We feel bad because you got us such thoughtful gifts and we got you three pans and a bag of nothing.
Sen bize bu kadar düşünceli hediyeler almışken biz sana üç tava ve değersiz bir poşet verdiğimiz için kötü hissediyoruz.
And then we got swallowed by a big dinosaur. You probably noticed.
Ve sonra muhtemelen fark etmişsinizdir, dev bir dinozor tarafından yutulduk.
You got to tell your mom she won. Tell her we love her more than the Wilkes and she can go home now.
Onu Wilkes'leri sevdiğimizden daha çok sevdiğimizi söyle ve artık evine gidebilsin.
- We've got you covered.
- Seni gizledik.
I've hardly spoken to you since we got on the train.
Trene bindiğimizden beri seninle konuşmadım bile.
I do, and you do, and that's the best shot we've got right now.
Benim umurumda ve senin de ve şu anda elimizdeki en iyi şans bu.
We've got phone records that show you talk to Ian...
Ian ile konuştuğunuzu gösteren telefon kayıtlarımız var...
The odyssey and... The one you said when we got here,
Odise destanı ve... buraya geldiğimizde söylemiş olduğun.
We've got half the force looking for you?
Teşkilatın yarısı seni arıyor.
If you want a fir tree, we've got Douglas fir... we've got noble fir, we've got concolor fir, we've got Canaan fir.
Köknar ağacı isterseniz, Douglas köknar asil köknar, renkli köknar ve Filistin köknarı var.
We've got a Humvee waiting to take you up there.
Sizi oraya götürmek üzere bir Humvee bekliyor.
You've been talking differently since we got here.
Buraya geldiğimizden beri farklı konuşuyorsun.
Are you properly pumped and manscaped? We got clippers if you need'em.
- Ereksiyon olma problemin var mı ve vücut kıllarını alıyor musun?
And no one's leaving here until we do, you got that?
Ve bunu yapana kadar da kimse gitmiyor, anladınız mı?
Look, if I've given you the impression that because of this thing we've got going on that you're entitled to special treatment, I'm sorry.
- Bak, eğer sana daha önce yaptığımız işlerdeki görevinden dolayı özel muamele yapacağımız hissiyatına kapıldıysan, üzgünüm.
You are being watched, both by night and, thanks to our friends over at the Yokonomo Corporation and their friends, the Yakuza, we've got eyes on you by day as well.
Her gece izleneceksin. ve, Yokonomo Corporation ile onlarin yakin arkadaslari-Yakuza'nin tesekkürlerini iletiyorum. gündüz bile gözümüz üzerinizde.
Which means that, as much as Pamela and I hate you we're the best friends you got.
Bu da demek oluyor ki, Pamela ve ben senden ne kadar nefret etsek de en iyi arkadaşların biziz.
Yo... we ain't got nothing in common, and there ain't nothing you can help me with.
Se... Ortak hic bir seyimiz yoktur sizinle, ve bana yardim edebilecegin hicbirsey yoktur.
Unless you can find anything else we can use to defend ourselves, I'm afraid this is all we've got.
Kendimizi savunmak için başka bir şey bulmadığın sürece sanırım elimizde bir bu var.
You've got a lot of healing to do, and we can't start wrestling with the real issues until you say good-bye.
Tedavi sürecinde yapacağın birçok şey var,... ve sen hoşça kal diyene kadar dünyevi işlerle meşgul olamayız.
- You've been extremely helpful, but let's be honest, Pernell's the reason we got the land and the tax incentive.
- Çok yardımseversin, ama dürüst olmak gerekirse onu vergiden kısmak için işe aldık.
Two bouncy balls, two puzzles, very Hungry Hippos. And then we've got a thermometer and then children's Tylenol. You know, just in case he gets a fever.
İki zıplayan top, iki yapboz, çok aç hipopotamlar termometre burada, çocuk tylenol'ü burada ateşi falan çıkar diye.
You've been lying to me ever since we got here.
Buraya geldiğimizden beri bana yalan söylüyorsun.
You're not going anywhere We've got a lot of catching up to do
Hiçbir yere gitmiyorsun. Halletmemiz gereken çok mesele var.
So what have I got to- - Just need proof of current registration and $ 150 and we'll release the car to you.
- Şimdiki ruhsatınızın kanıtı ve 150 dolar getirirseniz aracınızı iade ederiz.
Me and you, we got it.
Sen ve ben bu işi yaptık.
Eva, you'd better hurry because we've got to get petrol on the way.
Eva, acele etsen iyi olur çünkü benzin alacağız daha yolda.
You know what, Riley? We've got a couple two, three things to do before we go.
Riley, bizim gitmeden bir, iki, üç şey yapmamız gerekiyor.
Uh, as much as I would love to introduce you to the joys of Housewives and, uh, Duck Dynasties, we got work to do.
Her nekadar Housewives ve Duck Dynasties izlemenizi istesemde... işe koyulmalıyız.
we've got your back 24
we've got 373
we've got plenty of time 29
we've got time 35
we've got this 62
we've got to go 222
we've got a lot to do 18
we've got a 54
we've got it 85
we've gotta go 80
we've got 373
we've got plenty of time 29
we've got time 35
we've got this 62
we've got to go 222
we've got a lot to do 18
we've got a 54
we've got it 85
we've gotta go 80