We don't know translate Turkish
27,448 parallel translation
So we don't know how to find them, but we do know where Ralph is?
Yani onları nasıl bulacağımızı bilmiyoruz,... ama bu Ralph'ın nerede olduğunu biliyor muyuz?
And we don't even know where they're gonna strike.
Ayrıca nereye saldıracaklarını dahi bilmiyoruz.
You know, we don't even know for sure what this is.
Gördüğün gibi bundan emin olamıyoruz.
You see, we don't even know this boy, never mind his parents.
Çocuğu tanımıyoruz bile. Ailesini de boşver.
I mean, we don't know anything about them.
Yani onlar hakkında hiçbir şey bilmiyoruz.
I don't know, but I'm gonna talk to her, and we'll get to the bottom of this, okay?
Bilmiyorum ama onunla konuşacağım ve... -... bu işe bir el atacağız, tamam mı?
Sir, we... We don't know what this is.
Efendim, bunun ne olduğunu bilmiyoruz.
Look, you and I, we... we... we don't know each other that well yet, kiddo.
Bak, sen ve ben... biz birbirimizi o kadar iyi tanımıyoruz evlat.
If he is, we got to catch him by the letter, and I don't know what ugly habits those narcos taught you, but that's it for busting into sheds without probable cause.
Eğer oysa, kanıtları ile onu yakalamalıyız. sokaklarda başka ne numaralar öğrendin bilmiyorum ama, geçerli bir sebep olmadan başka baskın yapamayız.
We just don't want to let the other side know what we're fishing for.
İddia makamının neyin peşinde olduğumuzu anlamalarını engelliyoruz.
Look, I understand, but we don't know the consequences.
Bakın, Anlıyorum... ama nasıl sonuçlanacağını net olarak bilmiyoruz. Bu çok riskli.
Is there something we don't know about Charlene?
Charlene'le ilgili bizim bilmediğimiz bir şey mi var?
We don't know where the pendant is.
Kolyenin nerede olduğunu bilmiyoruz.
What you don't know is that we are in the midst of the ultimate battle between good and evil.
Bilmediğin şey, şu anda iyiyle kötü arasındaki büyük savaşın ortasında olduğumuz.
I do... I don't know if Rumple can ever do anything to repair what we once had.
Ben... bilmiyorum eğer Rumple yaşadıklarımızı düzeltmek için bir şeyler yaparsa.
I don't know, if-if you still... if we still like each other, then...
Bilmem, yani sen halen eğer ikimiz de istersek...
I don't know, we can-we can move in together, or whatever, whatever you want...
Aynı eve çıkabiliriz ya da sen ne istersen.
Because we don't want these invading parasites to know that we're on to them. Huh.
Çünkü, peşlerinde olduğumuzu bilmelerini istemiyoruz.
♪ We shall not, we shall not be moved... ♪ I don't know.
Hareket etmeyeceğiz.
And we don't know if he's dead or alive.
- Hayatta olup olmadığını bilmiyoruz.
I know, why don't we get started on clearing out the baby's room?
Bebek odasını temizlemeye başlayalım.
I understand that we're under contract, and I don't know what the consequences of violating that are, but, uh... we're not gonna be able to deliver in the time we promised.
Sözleşme imzaladığımızın farkındayım ve bozmanın sonuçları ne bilmiyorum ama söz verdiğimiz vakitte teslim edemeyeceğiz.
We don't know who he is, but that's a damn good start.
Kim olduğunu bilmiyoruz ama bu gayet iyi bir başlangıç.
Besides, we don't know anything happened yet.
Ayrıca bir şey oldu mu bilmiyoruz.
I don't know how we're gonna get into the show with no tickets, which are sold out.
Gösteriye bilet olmadan nasıl gireceğiz, hepsi satılmış.
We don't know anything's happened.
Bir şey olup olmadığını bilmiyoruz ki!
And we don't know if the father's gonna donate.
Babasının donör olup olmayacağını bile bilmiyoruz.
No, I'm saying we don't know the future.
Hayır, geleceği bilemeyeceğimizi söylüyorum.
Maybe you don't know, but we are in a crisis with that young man and you're sitting here getting drunk in front of him!
Belki bilmiyorsun ama burada bu genç adamla bir sorunumuz var ve sen burada onun önünde oturup sarhoş oluyorsun!
They don't even know who we are.
Kim olduğumuzu bile bilmiyorlar.
One, we don't know if the falcon got to them.
Bir, doğan onlara ulaştı mı bilmiyoruz.
I know you don't feel strong enough, but that's what we're here for... to help you fight.
Güçsüzmüş gibi hissettiğini biliyorum ama biz boşuna burada değiliz. Mücadele etmene yardım edeceğiz.
We don't know exactly what's going on, but all indications are it isn't good.
Neler olduğunu tam olarak bilmiyoruz ama belirtilere göre pek iyi bir şey değil.
We don't know if they've wired the place.
Tuzak var mı bilmiyoruz.
We don't know if they've got local militia in the area.
Bölgede yerel güçler var mı bilmiyoruz.
We don't know a lot of things, sir.
Bilmediğimiz çok şey var Efendim.
Yes, we do, but we don't know who to trust.
- Evet ama kime güveneceğiz bilmiyoruz.
They know she has protection, but they don't know what we look like.
Birinin kızı koruduğunu biliyorlar ama daha bizi tanımıyorlar.
We don't know when or where.
Nerede, ne zaman bilmiyoruz.
We don't know what's on it yet.
İçinde ne var daha bilmiyoruz.
Don't know... I'll ask him when we have him brought in.
Bilmem... tutukladığımızda sorarım.
Besides, we don't even know if Paige and Tim have been intimate yet.
Ayrıca, Paige ile Tim'in ilişkisi olup olmadığını bile bilmiyoruz.
We don't think, we know.
Düşünmüyoruz, eminiz.
That means zilch if we don't know who's downloading it.
İndireni bilmediğimiz sürece bunun hiçbir anlamı yok.
Just stay cool and don't let Govelli know that we're on to'em.
Sakin ol, Govelli peşinde olduğumuzu anlamasın.
I don't know that we'll ever get back to normal.
Tekrar normale dönebilecek miyiz bilmiyorum.
I don't know what to tell him. I mean, he knows everything that we do.
Bak, ona ne diyeceğimi bilmiyorum.
- we should go get him or something. - I don't know.
Yani, belki, onun için bir şeyler yapabiliriz.
We don't even know what we're selling.
Ne sattığımızı bile bilmiyoruz.
We got mercenaries in this city and we don't know what they're up to.
Şehirde paralı askerler var ve biz neyin peşinde olduklarını bilmiyoruz.
I don't even know where we would find these. There would just be these giant frogs.
Nereden buldugumuzu bile hatirlamiyorum.
we don't know each other 51
we don't know yet 293
we don't know anything 72
we don't know that 318
we don't know that for sure 62
we don't know that yet 56
we don't know anything about him 18
we don't know anything yet 35
we don't know why 47
we don't know you 18
we don't know yet 293
we don't know anything 72
we don't know that 318
we don't know that for sure 62
we don't know that yet 56
we don't know anything about him 18
we don't know anything yet 35
we don't know why 47
we don't know you 18
we don't know where 21
we don't know what happened 26
we don't know where she is 19
we don't know for sure 33
we don't know him 19
we don't know who he is 19
we don't know where he is 40
we don't know how 23
we don't know what it is 44
we don't have much time 440
we don't know what happened 26
we don't know where she is 19
we don't know for sure 33
we don't know him 19
we don't know who he is 19
we don't know where he is 40
we don't know how 23
we don't know what it is 44
we don't have much time 440
we don't have one 55
we don't have 70
we don't have any 57
we don't 1406
we don't have anything 45
we don't have time for that 61
we don't care 92
we don't have time 329
we don't have a lot of time 158
we don't have it 66
we don't have 70
we don't have any 57
we don't 1406
we don't have anything 45
we don't have time for that 61
we don't care 92
we don't have time 329
we don't have a lot of time 158
we don't have it 66