English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / We had a few drinks

We had a few drinks translate Turkish

77 parallel translation
Maybe we had a few drinks.
Belki bir şeyler içmişizdir.
Anyway, we had a few drinks, the lights were low, Sinatra on the jukebox.
Loş bir ortamdı, Sinatra çalıyordu.
Look, I got together with a couple of guys, we had a few drinks.
Bak, birkaç adamla takıldım, birkaç içki içtim.
Well, we had a few drinks, danced a little, and, you know- -
Ne oldu? Şey, birkaç içki içtik, biraz dans ettik ve... bilirsiniz işte.
We got to talking we had a few drinks, I asked about his fee and I asked him in English. That's how I said it.
Konuşmaya başladık bir kaç içki içtik, ücretini sordum ve bunu İngilizce sordum.
Well, we talked, and we had a few drinks.
Konuştuk... ve birkaç içki içtik.
We had a few drinks.
Birkaç içki içtik.
We had a few drinks...
- Birkaç içki içmiştik...
I had some friends over, we had a few drinks.
Arkadaşlarım geldi bir şeyler içtik.
We had a few drinks.
Bir kaç içki içtik.
I paid him, we had a few drinks, we had a few laughs, and he left.
Ödemeyi yaptım, içki içtik, biraz gülüştük, sonra ayrıIdı.
like, ten rooms. We had a few drinks and some weed And played "drummer god" on this giant plasma tv.
Birkaç tek atıp ot içtik ve dev ekranda Bateristlerin Tanrısı'nı oynadık.
W-we... we had a few drinks at Mantle's.
Biz... Mantle'nin barında biraz içki içtik.
Yeah. And then we had a few drinks.
Sonra da bir şeyler içtik.
I met whoever you think I am last night and we had a few drinks... too many, I'm afraid, and then, this morning, when I woke up, he had stolen my clothes and my luggage
Sandığınız kişiyle dün gece tanıştım ve biraz içtik, korkarım biraz fazla kaçırdık. Sabah uyandığımda giysilerimi, eşyalarımı ve cüzdanımı çalıp hiç bir açıklama yapmadan gitmişti.
We had a few drinks.
Biraz birşeyler içtik.
We had a few drinks and things ended like this.
Bir kaç kadehten sonra böyle oldu işte.
We had a few drinks, and- -
Birkaç bardak içki içtik ve...
We went up to her place, had a few drinks.
Onun evine gittik, bir iki kadeh içtik. Aç ağzını.
We'd been to a party, and we'd had a few drinks.
Bir partiye gittik ve birkaç içki içtik.
We came here, saw your new flat, had a few drinks...
Buraya, yeni dairenizi görmek için geldik, biraz da içki içtik...
We had a few drinks -
Utgardsloki, bilirsin...
We had dinner a few times, drinks.
Bir kaç kere akşam yemeği yedik ve içtik.
We had asked a few drinks for the interval, but when there we arrived there were other persons to drink them.
Perde arasında içki sipariş ettik. Oraya gittiğimizde içkimizi içiyorlardı.
We both had a few drinks.
İkimiz de içkiyi fazla kaçırdık.
You never seem to want to get married, and so, one night we went out, had a few drinks... and started discussing art and literature and Freud and Nietzsche.
Sen hiç evlenmek istiyor gibi görünmedin ve biz de bir gece dışarı çıktık, birkaç içki içtik... ve sanat, edebiyat, Freud ve Nietzsche hakkında konuşmaya başladık.
We had drinks together a few times after court.
Benim yaşımda. Mahkemeden sonra birkaç kez birlikte içmiştik.
We were in our prime, we ´ d had a few drinks.
Kafamız kıyaktı, birkaç tane içmiştik.
Anyway, me and Eddie, we went and had a few drinks we had a lot of drinks then we went down to the tattoo parlour and I got a Deser Rat done and Eddie being Eddie wanted something with a bit more meaning.
Herneyse, ben ve Eddie, birşeyler içmeye gittik çok fazla içmiştik... sonra dövme dükkanına gittik, ben bir çöl faresi dövmesi yaptırdım... ve Eddie biraz daha anlamlı birşeyler yaptırmak istedi.
We had some downtime and a few of us went out for drinks.
Biraz boş vaktimiz olurdu, bazılarımız içmeye giderdi.
We just had a few drinks, and things just...
İkimiz de. Birlikte birkaç kadeh içmiştik ve...
We've had a few drinks, nothing heavy.
Birkaç içki içtik ama yoğun bir şey değildi.
We met at a bar, shot some pool, had a few drinks.
Bir bara gittik, biraz bilardo oynadık. Biraz da alkol aldık.
We paid our $ 25, went inside, did a lap around the place, had a few drinks.
25 dolar verip içeri girdik, şöyle bir turlayıp birkaç içki içtik.
Yeah, we all had a few drinks.
Evet, hepimiz birkaç kadeh içtik.
We just had a few drinks.
Sadece biraz bir şeyler içtik.
And when people are used to seeing us, when we've had a few drinks we can start doing some interviews.
Ve insanlar bizi görmeye alıştıkları zaman, barda birkaç içki içtikten sonra, röpörtajlara başlayabiliriz.
Yeah, you know, we both had a few drinks.
Evet, biliyorsun, ikimiz de biraz içmiştik.
We had a lot of "few drinks together"
"beraber bi şeyler içelim" durumunu çok yaşadık
We just had a few drinks.
Birkaç içki içtik.
- We've had a few drinks.
- Birşeyler içtik.
You know, I went out the night before with a couple of my buddies, and we had a few too many drinks, and I didn't wake up till after 2 : 00.
Hatırlarsan, bir gece önce bir kaç arkadaş kafaları çekmiştik ve ben saat 02 : 00'a kadar uyanmadım.
- We had a few drinks.
- Daha önce de böyle şakalar yapmıştı.
No. We've already had a few drinks, so...
Shirley Temple falan içmeyeceksiniz değil mi?
♪ We went back inside, sat down, had a few drinks ♪
* İçeri girdik beraber, oturduk, bir, iki kadeh içtik *
We'd had a few drinks and we ran into the kid at the gas station near the club.
Biraz içki içmiştik ve çocukla klübün yanındaki benzin istasyonunda karşılaştık.
The day she got released, she showed up at my place, had a few drinks, and then we made love.
Bırakıldığı gün evime geldi. Biraz içki içtik ve sonra da seviştik.
'Nothing, we just had a few drinks.'
Bir şey olmadı dostum, yalnızca biraz içtik.
' 'We met at the Christmas party and had a few drinks..'
Yılbaşı partisinde tanışmıştık ve biraz bir şeyler içtik.
We had, uh, a few drinks.
Biz, birkaç içki içtik.
We had drinks after work a few times, but I never slept with him.
İşten sonra birkaç kez bir şeyler içmeye gittik ama hiç yatmadık. - Fleckner.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]