We have a lot in common translate Turkish
232 parallel translation
Say, Mrs. Talbot, I've just been talking with your husband... and I find that we have a lot in common.
Bayan Talbot, biraz önce kocanızla konuşuyordum. Meğer ortak birçok yanımız varmış.
We have a lot in common.
Ortak yönümüz çok.
If I said I was madly in love with you, you'd know I was lying. - You say we have a lot in common...
Sana deli gibi aşığım desem, yalan olduğunu anlarsın ama sen her zaman ortak yönlerimizin olduğunu söylersin...
We have a lot in common.
- Çok ortak noktamız var.
We could get acquainted and we might find we have a lot in common.
Belki de bir çok ortak yönümüz olduğunu keşfederiz.
Yes, we have a lot in common.
Evet, oldukça ortak yanımız var.
We have a lot in common, get on very well together.
Birçok ortak yönümüz var, çok iyi geçiniyoruz.
I don't know who you are but it sounds to me like we have a lot in common.
Kim olduğunuzu bilmiyorum ama bana çok ortak noktamız var gibi geliyor.
We have a lot in common, Captain.
Çok ortak yönümüz var, kaptan.
We have a lot in common, huh, Willy?
Çok ortak yönümüz var, değil mi?
We have a lot in common, you know.
- Bir çok ortak yönümüz var, biliyorsun.
Well, we have a lot in common- -
Çok fazla ortak noktamız var.
We have a lot in common.
Ortak yönlerimiz varmış.
- You know, we have a lot in common.
- Seninle çok ortak noktamız var.
Even though we've never met, I feel we have a lot in common.
Henüz tanışmamış olsak da, bir çok ortak noktamız olduğunu hissediyorum.
We might just find out we have a lot in common.
Ortak yönlerimizi belirleyelim.
But already we've met someone we have a lot in common with.
Ama biz daha şimdiden, ortak noktamız olan biriyle tanıştık.
We have a lot in common.
Ortak noktamız çok.
I guess we have a lot in common.
Sanırım ortak pek çok yanımız var.
[Exhales] We have a lot in common, and the truth is that right now I really need these people.
Ortak çok şeyimiz var, ve alında şu an... şu an... bu insanlara gerçekten ihtiyacım var.
We have a lot in common, and the truth is that right... right now... I really need these people.
Ortak çok şeyimiz var, ve alında şu an... şu an... bu insanlara gerçekten ihtiyacım var.
We have a lot in common.
Pek çok ortak noktamız var.
We have a lot in common.
Birçok ortak noktamız var.
I suspect we have a lot in common.
Pek çok ortak yönümüz olduğunu düşünüyorum.
No, but we have a lot in common.
Hayır, bayağı ortak noktamız varmış.
It appears to me that we have a lot in common.
Bana öyle geliyor ki pek çok ortak yönümüz var.
We Have A Lot In Common, You And I.
Çok fazla ortak noktamız var, seninle benim.
Okay. We have a lot in common, but -
Tamam, birçok ortak noktamız var, ama...
We have a lot in common.
Bir çok ortak yönümüz var.
You know, Mona, I ah... I think we have a lot in common.
Biliyor musun, Mona, ben bir çok ortak noktamız olduğunu düşünüyorum.
We have a lot in common.
Çok ortak noktamız var.
He can be pretty flaky sometimes, but we have a lot in common.
Zaman zaman adileşse de, beraber genelde iyi vakit geçiririrz.
I think we have a lot in common, you and I.
Bence ikimizin çok ortak noktası var.
Seems to me we have a lot in common.
Bana bir çok ortak noktamız var gibi görünüyor.
We got a lot in common. Yes, we have.
Bir sürü ortak yönümüz var.
We seem to have a lot in common.
Ortak noktamız çok gibi.
Oh, we do have a lot in common, don't we?
Birçok ortak tarafımız varmış, değil mi?
We don't have a, a whole hell of a lot in common, other than the fact that... that we both need help... and each other.
Öyle çok fazla ortak yanımız yok ama ortak bir durumumuz var ki ikimiz de yardıma muhtacız birbirimize muhtacız.
We do have a lot in common, don't we?
Çok ortak yönümüz var, değil mi?
And Julie and I have a lot in common... ... because we're both paleontologists, right?
Julie ve ben daha çok ortak noktaya sahibiz çünkü her ikimiz de paleontolojistiz.
We have a lot in common.
Otur. Ortak noktamız çok.
- Me, too. - You know, we really have a lot in common.
İkimizin bir çok ortak yönü var...
I think we have a lot in common.
Pek çok ortak yönümüz var.
We happen to have a lot in common.
Çok fazla ortak yönümüz var.
We happen to have a lot in common. We both hate green eggs and ham, but we think the book is pretty funny.
İkimiz de yumurta ve jambon sevmiyoruz ama aynı adlı kitaba bayılıyoruz.
I think that probably we would have a lot in common, because...
ÖZEL PARK - GİRİLMEZ Sanırım çok ortak yönümüz var, çünkü...
- We seem to have a lot in common.
- Çok ortak yönümüz var.
we do have a lot in common- - the same earth, the same air, the same sky.
Paylaştığımız çok şey var aynı Dünya aynı hava aynı gökyüzü.
Look. She's not beautiful... and we don't have a lot in common.
O güzel bir kadın değil ve çok fazla ortak yönümüz yok.
We do have a lot in common.
Bak, ne çok ortak yönümüz varmış.
"We seem to have a lot in common." Yadda, yadda.
"Çok ortak yanımız var" falan filan.