We have to keep moving translate Turkish
134 parallel translation
We have to keep moving around.
Hep yer değiştiriyoruz.
We're like wheels, accordionist. We have to keep moving.
Bizler tekerlek gibiyiz akordiyoncu, sürekli dönmeliyiz.
We have to keep moving, Mr. President.
Hemen harekete geçmeliyiz Bay Başkan.
We have to keep moving.
Hareket etmeliyiz.
We have to keep moving.
Devam etmek zorundayız.
We have to keep moving.
Devam etmeliyiz.
Roxton and Marguerite are searching North, Summerlee and Challenger South so we have to keep moving west.
Roxton ve Marguerite kuzeyi, Summerlee ve Challenger ise güneyi araştırıyor bizim de batıya devam etmemiz gerek.
We have to keep moving!
Harekete geçmemiz lazım.
OK, we... we have to keep moving.
Devam etmeliyiz.
- That's why we have to keep moving.
- Bu yüzden yola devam etmeliyiz.
Travis, we have to keep moving.
Travis, devam etmeliyiz.
But we have to keep moving, okay?
Ama yola devam etmeliyiz. Tamam mı?
We have to keep moving.
İlerlemeye devam etmeliyiz.
- We have to keep moving.
- Devam etmeliyiz.
Listen, we have to keep moving. OK?
Devam etmeliyiz, anladın mı?
We have to keep moving away from that house.
O evden uzakta devam etmeliyiz.
- We have to keep moving.
- Gitmeliyiz.
Then we have to keep moving.
O zaman hiç durmamalıyız.
- We have to keep moving.
Devam etmeliyiz.
We have to keep moving, honey.
Devam etmeliyiz, tatlım.
We have to keep moving or the Americans will find us.
Dolaşmaya devam etmeliyiz. Yoksa Amerikalılar bizi bulacak.
We have to keep moving.
harekete devam etsek iyi olur
- Hurry. - We have to keep moving.
Acele et, devam etmeliyiz.
Sam, we have to keep moving.
Sam, devam etmeliyiz.
We have to keep moving.
- Gitmek zorundayız. - Evet!
We have to keep moving.
Devam etmemiz gerek.
So we have to keep moving... make sure we never use the same street, subway entrance... or convenience store.
Bu yüzden devam etmek zorundayız aynı sokakları kullanmadığımızdan emin ol metro girişi ya da mağaza.
Let's go. We have to keep moving.
- Hiçbir fikrim yok.
We have to keep moving.
Yola devam etmemiz lazım.
We have to keep moving.
Yola devam etmeliyiz.
We have to keep moving.
devam etmeliyiz.
That's why we have to keep moving forward, forever discovering more exotic wonders.
İşte bu nedenle her zaman ilerlemek ve daima daha fazla başka harikalar bulmalıyız.
We have to keep moving, find out where we are.
Yolumuza devam etmeli nerede olduğumuzu öğrenmeliyiz.
No, no, no, we have to keep moving.
Devam etmeliyiz.
We have to keep moving.
Hareketli tutmak zorundayız.
We have to keep moving, though.
Ama devam etmeliyiz.
We have to keep moving.
Harekete geçmeliyiz.
Thanks, but we have to keep moving.
Teşekkürler ama bizim gitmemiz gerek.
We just have to keep moving.
İlerlemek zorundayız.
We may have to work him all night, keep him moving.
Tüm gece bununla ilgilenmek zorundayız, hareket ettir.
AII right, it's 4 : 15. If they keep moving, we may have bought ourselves enough time to get back to the clearing.
Pekala saat 16.15 eğer ilerlemeyi sürdürürlerse ormana gitmeye yetecek kadar zaman kazanırız.
We really have to keep moving.
Hareket etmeye devam etmeliyiz.
We have no choice but to keep moving'cause those things are right behind us.
Yürümeye devam etmekten başka çaremiz yok çünkü o şeyler arkamızda.
We have to keep moving you.
Sürekli yer değiştirmen gerekiyor.
I thought he was dead... well you were wrong and now he's trying to kill my son... his son... we have to keep moving
Onun öldüğünü sanmıştım. Yanılmışsın. Oğlumu öldürmeyi denedi.
We think small businesses need to have support at this time to keep them afloat, to keep the economy moving ahead.
Küçük işletmelerin buna ihtiyacı olduğunu düşündük ayakta kalabilmeleri için gerekiyordu, böylece piyasa da rahatlayacaktı.
Keep moving people, we have two more strips to do.
Devam edelim millet. İki karikatür dizisi daha var.
We need to keep moving while we have the lead.
Arada mesafe varken yola devam etmeliyiz.
We have to keep moving.
- İlerlemeye devam etmeliyiz.
We have no idea what happened to Will and Magnus, we just keep moving down, we have no food or water.
Will'in ve Magnus'un başına ne geldiğini bilmiyoruz, derinlere doğru ilerliyoruz, yemek ve suyumuz da yok.
All right, so we just gonna have to keep it moving.
Pekala bunu denemeye devam etmeliyiz