We haven't done anything wrong translate Turkish
41 parallel translation
We haven't done anything wrong.
Yanlış hiçbir şey yapmadık.
We haven't done anything wrong.
Kanunsuz bir şey yapmadık. Onlar birbirlerini sevmiş.
- I've told him he no longer has anyone to fear. In the eyes of the law, Michael Long is legally dead, and we haven't done anything wrong.
Resmi olarak Michael Long ölü olduğundan artık korkacağı kimse olmadığını.
We haven't done anything wrong.
Yanlış bir şey yapmadık ki.
I want to remind the people outside that we haven't done anything wrong that we're not criminals and that we don't deserve to live like this.
Dışardaki insanlara yanlış bir şey yapmadığımızı, suçlu olmadığımızı ve böyle yaşamayı hakketmediğimizi hatırlatmak istiyorum.
We haven't done anything wrong, Dr Illaqua.
Biz yanlış birşey yapmadık, Doktor Ilaqua.
We're acting like criminals when we haven't done anything wrong.
Herhangi bir yanlış yapmadığımız halde, suçlular gibi hareket ediyoruz.
And I think, if I get this right, we haven't done anything wrong and we're in the clear.
Düsünüyorum da, Eger dogru anladiysam, yanlis hiç birsey yapmadik ve biz masumuz.
We haven't done anything wrong, you know!
Biz yanlış bir şey yapmadık ki!
We are poor, we haven't done anything wrong.
Biz fakiriz, yanlış bir şey yapmadık.
We haven't done anything wrong.
Yanlış bir şey yapmadık.
All this running and hiding, Sometimes i forget we haven't done anything wrong.
Büyün bu kaçma ve saklanmalar yüzünden, bazen yanlış bir şey yapmadığımızı unutuyorum.
You and I know that we haven't done anything wrong.
Sen ve ben biliyoruz ki, biz hiçbir yerde yanlış yapmadık.
Because we haven't done anything wrong.
Çünkü biz yanlış bir şey yapmadık.
Look, we--we haven't done anything wrong.
Bak, Biz... yanlış bir şey yapmadık.
But I haven't done anything wrong. We've been very patient with your dramas.
ama yanlış bir şey yapmadım senin duygu sömürülerine çok sabırlı davrandık.
We haven't done anything wrong!
Biz yanlış bir şey yapmadık!
We haven't done anything wrong, why would they be looking for us?
Biz yanlış bir şey yapmadık. - Bizi neden arasınlar?
We haven't done anything wrong.
Biz yanlış bir şey yapmadık.
Why would we? We haven't done anything wrong.
Yanlış bir şey yapmadık ki.
If one considers that we can't do anything else in life outside of the battlefield, and that we have both lost our wives, we haven't done wrong with bringing up our children, have we?
Geçirdiğimiz savaşı düşünürsek... Bence biz iki dul adam çocuklarımızı yalnız büyüterek çok iyi birer iş başardık.
Morally, we haven't done anything wrong.
Ahlaki olarak yanlış bir şey yapmadık.
We haven't done anything wrong. Followed the signs.
Ben bir şey yapmadım ki, tabela ne dediyse oradan gittim.
We haven't done anything wrong with yöu?
Biz sana ne yaptık?
We shouldn't be in trouble. We haven't done anything wrong.
Başımız belada olamaz çünkü yanlış bir şey yapmadık.
We haven't done anything wrong.
Yanlış hiç bir şey yapmadık.
Look, we haven't done anything wrong.
Bak, biz yanlış hiç bir şey yapmadık.
We haven't done anything wrong.
- Yanlış bir şey yapmadık.
We haven't done anything wrong.
- Biz hiçbir şeyi yanlış yapmadık.
We haven't done anything wrong.
Yanlış bir şey yapmayacağız.
Aside from speeding, we haven't done anything wrong.
Hızlandırmanın yanı sıra, yanlış bir şey yapmadık.
We're going to be fine, we haven't done anything wrong.
İyi olacağız Biz yanlış bir şey yapmadık.