We need to talk about something translate Turkish
145 parallel translation
Georgia, we need to talk about something.
Georgia, konuşmamız gereken bir konu var.
We need to talk about something.
Sizinle bir şey konuşmalıyız.
Well, um, we need to talk about something.
Bir şey konuşmamız gerek.
Zoe, we need to talk about something.
Zoe, bir konuda konuşmamız gerekiyor.
We need to talk about something really important.
Seninle gerçekten önemli bişey konuşmalıyız
We need to talk to you about something.
Ama sizinle konuşmak istiyoruz.
There's something we need to talk about.
Konuşmamız gereken bir şey var.
Dave, something has come up and I think we need to talk about it.
Dave, beklenmedik bir şey oldu ve sanırım konuşmalıyız.
But there's something we need to talk about.
Ama konuşmamız gereken bir şey var.
Listen, Roz, there's something we need to talk about.
Roz, konuşmamız gereken bir konu var.
Well, that's something we need to talk about.
Konuşmamız gereken birşey var.
We... need to talk about something.
Biz... Bir konuyu konuşmalıyız.
- That's something we need to talk about.
Bu konuda konuşmamız gerek.
- There's something we need to talk about.
- Konuşmamız gereken bir şey vardı.
You know, there is something we need to talk about.
Diyecektim de, konuşmamız gereken bir konu var.
Before, Jane, before... before we talk any more about Polobolis, um... there's something that you need to know.
Önce, Jane, önce - Polobolis hakkında daha fazla konuşmadan önce bilmen gereken bir şey var.
We've been friends and neighbors for a long time... and, um, I think there's something we need to talk about.
Uzun zamandır arkadaş ve komşuyuz. Ve konuşmamız gereken bir şey var.
I'm saying that we have a problem. And this is something that we need to talk about.
Bir sorunumuz olduğunu ve konuşmamız gerektiğini söylüyorum.
I think there's something that we really need to talk about.
Sanırım konuşmamız gereken şeyler var...
Before we leave, there's something I need to talk to you about.
Gitmeden önce, konuşmak istediğim bir şey var..
Reverend, there's something we need to talk about.
Konuşmamız gereken bir şey var.
Mom, we have something really important... -... that we need to talk about, okay?
Anne, seninle konuşmamız gereken önemli bir şey var, tamam mı?
We need to talk to you about something.
Seninle konuşmamız gerekiyor.
Um, there's something we need to talk about.
Konuşmamız gereken bir durum var.
Steven, we need to talk to you about something pretty important.
Steven, seninle konuşmalıyız çok önemli bir şey hakkında.
Guys, look, there's something important we need to talk about. - Yo yo!
Çocuklar bakın, konuşmamız gereken bir şey var.
I'm sorry we had to stop by like this, but we really need to talk to you about something.
Habersiz geldiğimiz için özür dilerim ama sizinle konuşmamız gereken bir konu var.
Bridge. We need to talk to you about something.
Bridge seninle bir şey konuşmamız lazım.
Well, uh, Jillian, there's... something we need to talk about.
Pekala, Jillian, konuşmamız gereken bir kaç konu var.
- We need to talk to you about something, Dad.
- Seninle bir şey hakkında konuşmamız gerek baba.
There's something that we need to talk about.
Konuşmamız gereken bir şey var.
THERE'S SOMETHING THAT WE NEED TO TALK ABOUT, JULIA.
Konuşmamız gereken birşey var, Julia.
There's something that we need to talk about
Konuşmamız gereken bir şey var.
I mean, this is something we need to talk about when our heads are clear, and we're calm.
Demek istediğim, bu sakin kafayla üzerinde düşünmemiz gereken bir şey.
Nick, there's something we really need to talk about.
Nick, mutlaka konuşmamız gereken bir şey var.
Nick, there's something that we really need to talk about this morning.
Nick, bu sabah mutlaka konuşmamız gereken bir şey var.
There's something we need to talk about it.
Konuşmamız gereken şeyler var.
There's something we need to talk to you about.
Seninle konuşmamız gereken bir husus var.
There's something we need to talk about.
Konuşmamız gereken birşey var.
LOOK, YOU KNOW WHAT? YOU AND ME HAVE SOMETHING THAT WE NEED TO TALK ABOUT, DON'T YOU THINK?
Bak, dur biraz Sende ikimizin konuşacak birşeyleri olduğunu düşünmüyor musun?
Because if you are, then... that's something we really need to talk about.
Çünkü eger öyleysen bunu mutlaka konusmamiz gerek.
I think, this is something important that we need to talk about, especially, if you are trying to push me for an assessment.
Bence bu konuşmamız gereken önemli bir konu, özellikle de beni değerlendirme vermem için zorluyorsan.
So listen, Donna, there's something we really need to talk about.
Dinle, Donna. Konuşmamız gereken önemli bir şey var.
And if there's something going on in your life that you feel you need to talk about with us, we want you to be able to share that with us.
Eğer hayatında bizimle konuşma ihtiyacı duyduğun bir şeyler olup bitiyorsa, bizimle bunu paylaşabilmeni istiyoruz. Bütün bunların... -... neyle ilgili olduğunu anlamak istiyoruz.
Look, I know we need to talk about what happened, but I'm right in the middle of something, Lily.
Biliyorum olanlar hakkında konuşmalıyız ama şu an biraz meşgulüm.
There's something we need to talk about.
Konuşmamız lazım.
I'll help you, but there's something we need to talk about.
Sana yardım edeceğim, ama konuşmamız gereken birşey var.
I need to talk to you about something before we go out again.
Tekrar dışarı çıkmadan önce seninle konuşmam lazım.
Look, there's something I need to talk to you about before we get started.
Elbette, bak, burada işe başlamadan önce seninle konuşmalıyım.
Good, because there's something else we need to talk about.
Güzel, çünkü konuşmamız gereken başka bir şey daha var.
But there's something else we need to talk about...
Konuşmamız gereken başka bir şey var.